Fatih Samatya’da 28 Aralık 2012’de Ermeni asıllı Türk vatandaşı 85 yaşındaki Maritsa Küçük’ü öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Ermeni asıllı Türk vatandaşı Murat Nazaryan yargılandığı davada, 24 Şubat 2016 yılında ‘beden yahut ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan bireye karşı taammüden öldürme’ kabahatinden müebbet, ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ kabahatinden ise 10 ay mahpus cezasına çarptırılmıştı.

Kararın akabinde sanık avukatı ve Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı başka farklı üst mahkemeye başvurarak temyiz talebinde bulunmuştu. Müracaatları kıymetlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise, 4 Mart 2020’de kabahatten ziyan gören sıfatı bulunan Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı vekilinin, kovuşturma sırasında duruşmadan haberdar edilmesi gerekirken dava bildirilmeden yargılama yapılması ve karar kurulması nedeniyle kararın bozulmasına hükmetmişti.

Yargıtay’ın bozma kararının akabinde görülen dava karara bağlandı. İstanbul 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Murat Nazaryan ile Maritsa Küçük’ün ailesi ile avukatları Eren Keskin ve Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz hazır bulundu.

“YEMİN EDERİM Kİ BEN ÖLDÜRMEDİM”

Duruşmada son kelamı sorulan sanık Nazaryan, “Yemin ederim ki maktulü öldürmedim. Bugüne kadar kimse ile arbede etmedim. Bu türlü bir hatayla suçlanıyorum. Beni tanıyanlar dışarıda da içeride de bilirler” sözlerini kullandı.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Nazaryan’ı ‘beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan şahsa karşı taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırdı.

Nazaryan’ın cezasında takdir indirimi uygulayan mahkeme, cezayı müebbet mahpusa indirdi. Sanığı ‘konut dokunulmazlığının ihlali’ cürmünden 10 ay mahpusa çarptıran mahkeme, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ kabahatinden ise beraatine karar verdi. (İHA)

Sözcü