AB Kurulu Lideri Charles Michel ile Avrupa Komitesi Lideri Ursula von der Leyen’in, Salı günü gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde yaşanan koltuk krizinde oklar Avrupa’ya döndü.
Evvel Ankara’nın hatalı olduğunu öne süren Avrupa basını, artık bütün kabahatin Michel’de olduğunu belirtmeye başladı. Hatta, Ankara ziyaretinde kanepe krizinden sonra, yemekte alçak koltuk ve Erdoğan’la Michel’in ortasına Leyen’i oturtmama üzere üç protokol krizi yaşanmış. İşte AB içindeki güç arbedesinin neden olduğu krizin perde arkası…
1) ABD: BİZ KİMİ ARAYACAĞIZ? Avrupa Birliği içerisinde Kurul Lideri Michel, cumhurbaşkanı; Ursula von der Leyen ise Komite Lideri olarak başbakan pozisyonunda. Yani protokolde Michel önde. Uygulamada Komite Lideri yetkili. Kurul liderinin yürütme yetkisi yok lakin öne atılıp dış siyasette etken olmak istiyor. Bu durumu gören ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, “Ben Avrupa ile görüşmek istersem, kimi arayacağım?” diye sormuştu.
2) MICHEL PROTOKOL MÜDÜRÜNÜ GÖTÜRDÜ: Michel, Ankara ziyaretine protokol müdürünü de götürmüştü. Ursula von der Leyen’in protokol müdürü orada değildi. Michel, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı protokolü ile görüşerek, iki koltuk ve iki kanepe ayarlanmasını sağladı. Bundan haberi olmayan Ursula von der Leyen, ayakta kaldı ve “eee, şey” diyerek kekeledi. Ancak bozuntuya vermeyip ikili koltuklara oturdu.
3) YEMEKTE ALÇAK KOLTUK: Bir devir, İsrail Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’nin Büyükelçisi’ne yaptığı görüntü, bu defa ikili onuruna verilen öğlen yemeğinde yaşatılmak istendi. Michel’in protokol müdürü, yemekte Erdoğan ve Michel’e daha yüksek ve özel iki sandalye ayırdı. Michel’in grubu ayrıyeten, von der Leyen’in Erdoğan ile Michel’in ortasına oturmasına itiraz etti.
4) YÜKSEK KOLTUK GELDİ, ORTAYA OTURAMADI: Görüşmeler öncesinde yaşanan krizin farkına varan Ankara, bu kere tedbirliydi. Michel ile von der Leyen ortasında bir güç hengamesi olduğu seziliyordu. Michel’in grubuna itirazlar yükseldi. Bir onlar, bir Ankara geri adım attı. Komite Lideri von der Leyen’e de yüksek koltuk getirtildi. Erdoğan ile Michel de karşı karşıya oturdu.
5) LEYEN SUSTU, MICHEL KENDİNİ ELE VERDİ: İki olayda, AB‘deki güç savaşının ortaya çıkmasına karşın Ursula von der Leyen reaksiyon vermedi. Sustu… Lakin Charles Michel, toplumsal medya paylaşımı ile kendini ele verdi. Michel, “Görüntülere kayıtsız kaldığımı söylüyorlar. Bu gerçek değil. Durum kötüleşmesin diye, görüşmemizin ehemmiyetini vurgulamak istedik. İstanbul Mukavelesi, hukukun üstünlüğü ve söz özgürlüğünü konuştuk. Bu türlü olaylarla gölgelenmesinden üzgünüm” dedi.
6) TWEETLERLE HENGAME BÜYÜYOR: Avrupa Parlamentosu üyeleri, eski AB’li diplomatlar ise mevzuyu işleyen FAZ, Die Welt, Bild, Handelsblatt üzere gazetelerin haberlerini yorumluyor. Komite Lideri’nin haklı olduğunu belirtenler, “Michel sayesinde rezil olduk. Avrupalı’ya yakışmayan maço hal. Artık toplantının sonuçları değil, bu protokol konuşuluyor” diyor. Michel yanlıları ise, “Leyen’in protokoldeki yeri Michel’in altında. Yapılan doğru” yorumu getiriyor.
7) MEDYA MICHEL’E YÜKLENİYOR: Avrupa medyası ise olayın geç de olsa farkına vardı ve Michel’e yüklenmeye başladı. Der Spiegel, “Avrupa içinde güç arbedesi. Michel dış siyasette faal olmak istiyor. Yanılgı Erdoğan’da değil, Michel’de” yorumunu yaptı. Handelsblatt isimli ünlü iktisat gazetesi ise, “Ankara’daki protokol rezaletinin ardındaki isim Charles Michel’di” başlığını attı ve tüm yaşananların bir tesadüf ya da yanılgı olmadığını yazdı.
8) BILD, BLICK VE İTALYA BAŞBAKANI NE DİYECEK? Protokol skandalından sonra Ankara’yı suçlayan manşetler atan Alman Bild gazetesi ile İsviçre’nin Blick gazetesi, son gelişmeler doğrultusunda birinci haberlerini düzeltmedi. AB’li yetkililerin yarattığı krizi fırsat bilip Erdoğan’a diktatör diyen İtalya Başbakanı Draghi’nin ne diyeceği de bilinmiyor.
Sözcü
