İstanbul Tabip Odası (İTO), toplumsal medya hesabından ‘tıbbın şarlatanları’ olarak tanımladıkları hekimlerin 10 ortak özelliği bulunduğu bir bildiri yayınladı. İTO’nun “Şarlatanların saldırısına karşı bilimin ve bilim insanlarının yanındayız” notu ve ‘#MehmetCeyhanyalnızdegildir’ etiketiyle paylaştığı bildiride şu sözler kullanıldı:
1- Her ne kadar çağdaş tıbbı yerden yere vursalar da, bunu yaparken çağdaş tıp eğitimi sonucu kazandıkları “doktor” unvanlarını ve akademik mesleklerini kullanmaya ihtimam gösterirler; özel muayenehanelerinde, kliniklerinde hasta bakmaya, ilaç yazmaya devam ederler.
2- Çabucak her açıklamalarında bilimsel/tıbbi gerçekler/doğrularla bilim dışı yalanları/yanlışları birlikte harmanlayarak sunar, böylelikle yalanları/yanlışlarını gerçeklerin/doğruların ortasında gizlemeye çalışırlar.
3- İleri sürdükleri “ezber bozan”, “tabu yıkan”, “şoke eden” tezlerin hiçbir bilimsel ispatı yoktur. Kendilerine soracak olursanız tezlerini ispatlamaları için bilimsel desteğe muhtaçlık yoktur, kendilerinin söylemiş olmaları kafidir.
5- Ömür düsturları “Bir gün herkes -15 dakikalığına- ünlü olacak!”, taktikleri “Reklamın iyisi, berbatı olmaz!”dır. Bilimsel başarılarıyla değil, medyatik telaffuzlarıyla kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışırlar.
6- Kendilerine uzatılan her mikrofona, yöneltilen her soruya, uzmanlık alanları olup olmadığına bakmaksızın kesinlikle verilecek bir yanıtları vardır. Kimileri daha da ileri gidip fırsatını yakalamışken derin sosyolojik analizlerde bulunurlar.
7- Bugün zati birçok tabibin ve tabip odalarının “aşırı teşhis”ten çok teknoloji ve ilaç kullanımına, tanı/tedavi süreçlerine tıbbi teknoloji/ilaç monopollerinin müdahalesinden kapitalist tıbba kadar bir dizi uygulamayı son derece radikal tenkitler yönelttiğini bilmezden/görmezden gelirler; kendilerini biricik kahraman ilan ederler.
8- Zihin dünyaları “komplo teorileri”yle doludur; kanserin dermanı bulunmuştur lakin ilaç firmaları gizliyordur, şekerin ziyanı kendileri ifşa edene kadar toplumdan saklanmıştır, aşıların içinde alüminyum vardır ve otizme yol açıyordur, vb., ve de bütün bu komploların farkına varan biricik akıl yalnızca kendilerinde mevcuttur.
9- Açıklamalarında soyut bir “tıbbi endüstri”, “sistem” eleştirisi varsa da hiçbir vakit mevcut sıhhat siyasetlerini ve o siyasetlerin sahibi siyasi iktidarı eleştirmezler, iktidar partisi AKP’nin ismini dahi ağızlarına almazlar; sonunda da faturayı hekimlere keserler.
Sözcü
