İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, Şubat ayı oturumlarının birinci bileşimi meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Yenikapı’daki Avrasya Şov Merkezi’nde başladı.

Toplantıda siyasi partilerin küme başkanvekillerinin yaptığı konuşmalarda Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör ataması krizi ve CHP İstanbul Vilayet Lider Yardımcısı Özgür Nas’ın toplumsal medyada dolaşan görüntüde İBB’de işe alım süreciyle ilgili yaptığı “İBB’de 100 kişi işe alınıyorsa CHP’den 35, ÂLÂ Parti’den 15, öbürleri 15, İBB meslek üzerinden 20-25 gidiyor” kelamları tartışıldı.

GÖKSU: LİYAKAT SIKINTISINI ALLAH’IN MÜSAADESİYLE ÖĞRENDİK

AKP Küme Başkanvekili Tevfik Göksu, İBB’de prensipsiz siyaset çerçevesinde 3 temel hakikat dışı davranışları İstanbullulara anlatacağını söyleyerek bunları “Engelleniyoruz palavrası, liyakat palavrası, bayan istihdamı yalanı” olarak sıraladı. Göksu “Mecliste maniniz yok, hükümette maniniz yok. Pürüz sizin zihniyetinizde” dedi.

CHP İstanbul Vilayet Lider Yardımcısı’nın toplumsal medyada dolaşan İBB’deki işe alımlarla ilgili tartışma yaratan görüntüye da değinen Göksu, “Liyakat problemini Allah’ın müsaadesiyle öğrendik. CHP sözcüsü ve vilayet lider yardımcısına teşekkür ediyorum. Biz anlatsak zorlanırdık” dedi. Göksu konuşmanın içeriğini aktararak “diğerleri” tabiri ile ilgili “İsmini söylemeye utandığınız koalisyon ortaklarınız kim? Çıkın anlatın. Sizin gerçek yüzünüz bu” diye konuştu.

“AKADEMİK KİMLİĞİ NEDENİYLE ATANDI”

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) rektör ataması tartışmasına da değinen Göksu şunları söyledi:

* BÜ rektörü, öbür üniversitelerin rektörleri nasıl atandıysa o denli atandı, özel bir adap ile atanmadı. BÜ’de master, doktora yapmış ulusal ve memleketler arası mükafatları olan bir isim atanıyor. Prof. Melih Bulu, AKP’den aday adayı olduğu için değil akademik kimliği nedeniyle atandı.

* BÜ öğrencilerinin kendi içinde yapacağı protesto şovları olabilir. Lakin PKK’nın, DHKPC’nin orada ne işi var? Öğrencileri protestosu ise CHP İstanbul Vilayet Lideri’nin orada ne işi var?

* Gençler şu soruyu sorun: ABD, AB niçin BÜ rektör ataması ile niçin ilgileniyor? Diyarbakır annelerini görmeyen ABD sizi neden görüyor? Anlayın artık. Seyahat’te sıkıntı ağaç olmadığı üzere Boğaziçi’nde problemin rektör olmadığını hepimiz biliyorsunuz. Siz bu vatanın evladı değil misiniz? Tıpkı gemideyiz, Türkiye’nin geleceğini karartmak istiyorlar.

“AYET AĞZINA YAKIŞMIYOR”

Göksu konuşması sırasında GÜZEL Parti Küme Başkanvekili İbrahim Özkan’a “Ayet okuma, ağzına yakışmıyor” dedi.

Özkan da Göksu’ya cevap vererek “Bu tabir çok yakışıksız, kabul etmiyorum. Cenab-ı Allah’ın indirdiği ayetler. İslam’ı referans olarak almış, sonuna kadar sömürmüş bir partisiniz. Rahatsız olmanızı anlıyorum. Kuran-ı Kerim herkesin ağzına yakışır” dedi.

“RECEP TAYYİP ÜNİVERSİTESİ’NİN BİRİNCİ 100’E SOKUN”

CHP Küme Başkanvekili Doğan Subaşı da BÜ tartışması ile ilgili açıklama yaptı. Subaşı “Rektörün mesleğini inceleyip, karar verecek yetkinlikte görmüyorum kendimi. Profesör unvanı almış. Bunun BÜ öğrencileri tartışabilir. Fakat rektörün akademik kimliği değil siyasi kimliği. Sıkı bir AKP’li olması. Öğrenciler de ‘bize rektör atamadınız, kayyum gönderdiniz’ diyor. Haklılar. Fotoğraf o denli görünüyor. Rektör, birinci 100’e sokacakmış Boğaziçi Üniversitesi’ni. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ni birinci 100’e sokun. Yok mu öbür okul? Haydi göreyim sizi” dedi.

Öğrencilerin yaptığı aksiyonlara değinen Subaşı “Öğrenciler demokratik haklarını kullanıyor, onlar keskin nişancı gönderiyor. Aksiyonlara katıldığı söylenen terör örgütü sayısı 30. Tutuklanan kişi sayı 9. Öğrenci başına 2-2.5 örgüt düşüyor. Öğrenciler bizi hareketlere katılmadığımız için eleştirdi. Biz CHP-AKP sorunu olmasını istemediğimiz için katılmadık” dedi.

“DAMADINI BAKAN YAPANLAR VAR”

Takımlaşma ve liyakat tartışmasıyla ilgili de Subaşı şunları söyledi:

* Siyasette kayırmacılığın esaslı bir geçmişi var. Mesela damadını Maliye Bakanı yapmak var. Kayırmacılığın çeşitleri var. Mesela ihaleleri kendi tanıdığı şirketlere vermek var.

* Dünyada en çok 10 ihale alan şirketin 5’i Türkiye’den. Artı torpil yok, olamaz. ‘Sen şucusun, sen bucusun’ demeyeceğiz, demokratik birlik kuracağız.

 “EL İNSAF, EL VİCDAN”

MHP Küme Başkanvekili Volkan Yılmaz, kameralar önünde liyakatten bahsedenlerin kapalı kapılar gerisinde örgütten, partililerden ve ötekilerden bahsettiğini lisana getirerek “Hani İstanbul’un ötekisi olmayacaktı? El insaf, el vicdan. ‘Örgüt’ dediğimiz CHP, ‘diğerleri’ kim?  Saadet Partisi, Demokrat Parti, HDP, ÖDP, ismini sayamadığım Millet İttifakı’na takviye verenler. Sizin tabirinizle ‘ötekiler’ kim? AK Parti, MHP, Büyük Birlik Partisi ve hiç iddia etmediğiniz ancak size oy vermiş, güvenmiş İstanbullu hemşehrilerim. ‘Örgütümüze iş vermek isteriz ancak kanun müsaade vermiyor’ diyorlar. Çok acı ifadeler” dedi.

Meclis salonundan “Ne var bunda?” yansısı yükselince Yılmaz “Başınızı önünüze eğmeniz gerekirken ‘ne var bunda’ diyorsunuz. Nereden bakarsanız bakın tekrar sınıfta kaldınız. İmamoğlu ‘bunlar dedikodu’ dedi. Bu dedikoduyu kimin yaptığını kamuoyunun takdirine bırakıyorum” diye konuştu.

“AK PARTİ’NİN ADAY YAPMAYA TENEZZÜL ETMEDİĞİ BİR İSİM”

DÜZGÜN Parti Küme Başkanvekili İbrahim Özkan da konuşmasında Boğaziçi Üniversitesi rektör ataması krizine değinerek şunları söyledi:

* Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz ay Boğaziçi’ne rektör atadı. Hem de AK Parti’nin aday yapmaya bile tenezzül etmediği bir intihalciyi. Kendisi, Boğaziçi üzere bedelli bir bilim yuvasına kelepçe taktıran rektör olarak da tarihe geçti.

* Onların çabası yalnızca Boğaziçi için değil, bilimin de başka üniversitelerin de hakkını arıyorlar, üniversitelerin ellerinden alınan rektör seçimlerinin geri gelmesini talep ediyor, kanıları baskılanmasın, kelepçe vurulmasın istiyorlar.

Özkan, AK Parti Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öğrenci ve akademisyenlerin yansılarını daima terörle ilişkilendirmesine reaksiyon gösterdi.

“AK PARTİ HAVUZUNDAN İSTİFADE EDİLDİ”

Özkan, şöyle konuştu:

* Akademik özgürlükte gerileme bilhassa son beş yılda görüldü. Pekala, ne olmuştu bundan 5 yıl evvel. Üniversitelerin ‘kendi içinden rektör’ geleneği bozulmuştu. 2016 yılında kanun kararında kararname ile üniversitelerdeki rektörlük seçimleri kaldırılmıştı. O vakit demişti ki YÖK Lideri, ‘bu yasanın getirdiği en büyük imkân şu, birinci kere rastgele bir üniversitemiz için bütün Türkiye’deki insan havuzundan istifade etme imkânı doğdu.’ Türkiye’deki insan havuzundan değil lakin AK Parti havuzundan istifade edildiği, Boğaziçi ile tescillenmiş oldu.

* Boğaziçi Üniversitesi sorunu, yalnızca bir rektör atama sorunu değil, esasen ülkede nasıl bir üniversite istiyoruz sıkıntısı. Siyasete bağımlı ve itaatkâr bir üniversite mi yoksa bilimsel özgürlüğü olan eleştirel bir üniversite mi, hatta ülke mi? Yani bir zihniyet sorunu. Bilim yuvaları susarsa bilim ölür ve bilim ölürse genç beyinler yitip sarfiyat. Bilim susmayacak, genç beyinler yitip gitmeyecek, gitmesi gereken de bitmesi gereken de; tek adam sistemi, partili cumhurbaşkanlığı sistemi.

SÖZCÜ’NÜN MANŞETİNİ GÖSTERDİ

Daha sonra SÖZCÜ Gazetesi’nin ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’e sıkıntı yanan esnafın “Abla işler çok berbat kasa tamtakır boş” kelamlarının manşete taşındığı 7 Şubat tarihli sayısını kürsüden gösterdi.

Özkan, “Ülkenin özeti bu kardeşim. Kasa tamtakır. İstanbul esnafı bu. Siz İstanbul’u Türkiye’den başka mı görüyorsunuz? Kartal, Zeytinburnu’ndaki esnaf bunları söylüyor” dedi.

Sözcü