Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Lideri Ali Babacan, hastası Bayram Nargüner’in bıçaklı saldırısına uğrayan Dr. Ertan İskender’i hastane odasında ziyaret etti. DEVA Partisi Genel Sekreteri Dr. Uygar Yılmaz ile birlikte Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi’ne gelen Babacan’ı burada Başhekim Prof. Dr. Rahmi Kılıç karşıladı.
“BENİM BAŞIMA GELDİ, DİĞERİNİN BAŞINA GELMESİN”
Akına uğrayan üç yıllık asistan Ertan İskender, kendisine ve eşine geçmiş olsun dileklerini ileten Babacan’dan sıhhatte şiddeti sık sık lisana getirmesini rica etti. “Benim başıma geldi, oburlarının başına gelmesin. Tek uğraşım o” diyen İskender şunları söyledi:
* Hastane giriş çıkışları daha denetimli olmalı. Kesici, delici aletin, yaralanmaya sebep olacak silahların girememesi… Şunu da görüyoruz: Mesela sivil polis belinde tabancayla poliklinikte…
* Şunu da duyuyoruz basında: Beylik tabancasıyla bir sürü kişiyi yaralayan da var. Bu olaydaki silah bıçak olmasaydı, öteki bir şey olsaydı tahminen çok daha hayati bir durumla baş başa kalabilirdim.
* Rastgele bir halde bir hakaret, tehdit, cürüm sayılacak ‘Bunları dövmek lazım’ üzere lafları çok sık duyuyoruz poliklinikte. En kolay yaptırım ne olabilir? Kısa bir müddet sıhhat hizmetinden tahminen yoksun kılmak…
* Hiçbir insanı sıhhat hizmetinden yoksun kılamayız lakin aklımdaki müddet 1 ay. Çalışmalar yapılabilir hususla ilgili. E-Nabız sistemi üzere, tabipler muayene sırasında hastayla muhatap olduğu sırada direkt uyaracak, hangi tarihte nasıl bir şiddet işlediğini gösteren genel bir sistem olsa insan önlemini alıyor. Potansiyel tehdit olduğu için daha farklı davranabiliyoruz. Aklıma bunlar geliyor.
“HAYALLERİMDEN SOĞUDUM”
İşi bırakma noktasına geldiğini söz eden Dr. Ertan İskender, “Çok da yapmak istemiyorum, soğudum. Çok ileti geliyor Instagram’dan. ‘Ben de ortopedi düşünüyordum, cerrahi düşünüyordum, sizi görünce etkilendim.’ diye. ‘Hayallerinizden vazgeçmeyin, o denli şeyler olur illa ki’ diyordum lakin kendim vazgeçmek istiyorum. Hiçbir şey insanın kendi sıhhatinden değerli değil. Hem ruhsal sıhhati, çalışma kaideleri hem de fiziki sağlığı…” diye konuştu.
BABACAN: HÜKÜMETİN SOMUT ÖNLEMLER GELİŞTİRMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Babacan ise hastane kapısında yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
* Bugün hastasının taarruzuyla yaralanan kıymetli tabibimiz Erkan İskender Bey’i ziyaret ettik. Kendisine buradan tekrar acil şifalar diliyorum. Sıhhat çalışanlarımız, tabiplerimiz Türkiye’nin dört bir yanında kendi sıhhatlerini, kendi canlarını tehlikeye atacak halde, büyük bir fedakarlıkla çalışıyorlar.
* Lakin ülkemizde de sıhhatte şiddet önemli bir sorun. Ve bu sorunun tahliline dönük de önemli bir önlem, önleyici siyasetler maalesef bugüne kadar fazla görmedik, görmüyoruz.
* Alışılmış ki hekimlerimizin toplumsal bilimcilerimizle, psikologlarımızla, güvenlik uzmanlarımızla bir ortada bu mevzuyu çalışması gerekiyor. Yapılması gerekenlerle ilgili buradan hükûmete davetimiz; bir an evvel bu hususun üzerine eğilmesi, çok disiplinli bir grup oluşturulması ve bu hususta farklı isimden gelen insanların beraberce çalışarak somut önlemler geliştirmesidir.
* Toplum psikolojimizde şiddetin hükümran olduğu, şiddetin adeta olağanlaştırıldığı bir tabloyu da şu anda görüyoruz. Bunda siyasetin de sorumluluğu var. Siyasetteki bu nefret lisanı, siyasetteki şiddeti adeta makul gören yaklaşım da bu sıhhatte şiddet konusunu ülkemizde bir sorun olmasını beraberinde getiriyor.
“HER TÜRLÜ TAKVİYESİ VERMEYE HAZIRIZ”
* Kuşkusuz yapılacak çok şey var. Gerektiğinde yasal düzenlemelere varan önlemlerle sıhhatte şiddetin ele alınmasının ve kesinlikle bir önlem paketinin hemen hazırlanmasının değerli olduğunu düşünüyorum. Ve hükûmete buradan davet yapıyorum. Biz de her türlü takviyesi vermeye hazırız.
* Her türlü teknik birikimimizi ortaya koymaya hazırız. Kâfi ki sıhhatte şiddetle çaba edelim. Sıhhatte şiddet konusunda güçlü bir siyasi iradeyi daima bir arada ortaya koyalım.
Sözcü
