Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden’ın açıklamalarına ait kelamlarını şöyle sürdürdü:
* Amerika Birleşik Devletleri lideri Biden 24 Nisan günü yayınladığı bir iletide coğrafyamızda bir asırdan daha uzun müddet evvel yaşanmış acı olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ve hakikatlere karşıt tabirler kullanmıştır.
* Hiçbir tarihi ve tüzel temeli olmayan bu sözler milletimizin her ferdi üzere bizi de ziyadesiyle üzmüştür
* Açıklamadaki tabirleri radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye aksisi kümelerin baskısıyla yer verildiğini düşünüyoruz.
* Fakat bu durum ortaya çıkan tablonun iki ülke münasebetleri üzerindeki yıkıcı tesirlerini ortadan kaldırmıyor. Türkiye olarak tarihte yaşanan acıların yarıştırılması üzere bir anlayışı katiyen insani bulmuyoruz fakat şayet bu türlü bir yola girilecekse bu yarıştan alınacak vicdani müşteri kalbi mutmain çıkacak tek millet ve devletin biz olduğunu da hatırlatmak isteriz.
* Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım intikamını yönelten çevrelerin hepsi de bu türlü bir mukayese sonrasında insan içine çıkamayacak hale gelecektir esasen son iki asırda en büyük sivil can kayıpları ve buna bağlı nüfus hareketleri Osmanlı coğrafyasında yani bizim vatanımızda olmuştur.
“BİZ SÖYLEMİYORUZ BATILI TARİHÇİLER TABİR EDİYOR”
* Osmanlı Balkanlardan ve Kafkasya’ya uzanan topraklarındaki nüfusunun neredeyse yarıya yakınını oluşturan 10 milyon insanın yarısı vefat yarısı Türk’ün acısını yaşamıştır.
“HAKİKATLERİN ORTAYA ÇIKARTILMASI TARİHÇİLERE BIRAKILMALIDIR”
* Bizim acılarımızı kalbimize gömüp daima yalnızca ileriye bakma erdemimizi sanıyoruz kimileri yanlış anlıyor buna nazaran bizim de batıda Balkanların kaybından doğuda uğradığımız işgallerin hesabını güneyimizde bize verilip tutulmayan kelamlara kadar kapsamlı bir muhasebe yapıp ortaya çıkan faturayı da muhataplarımızın önüne koymamız gerekiyor.
* Hiç sonlarımız dışına çıkmaya bile gerek yok Adana’dan Antep ve Maraş’a İzmir’den Afyon’dan İstanbul’dan Çanakkale’ye Kars’tan Artvin’e kadar her kentimiz kendi kayıplarının peşine düşse bile kâfi.
* Birebir yaklaşımı tüm mazlum toplumların coğrafyaların da göstermesi halinde ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını kim bilebilir? Batı’nın Ermeni problemindeki tavrını ve terör örgütlerine karşı sergiledikleri riyakar halin sonu işte bu yola çıkıyor.
* Hala en başta söylediğimiz yerdeyiz tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkartılması bu işin erbabına yani tarihçilere bırakılmalıdır siyasetçilere değil. Yıllardır lisana getirilen Ermeni tezleri konusunda ortak bir tarih komitesi kurulması teklifimizi hala bir yanıt alamadık.
* Kendi arşivlerimizi büsbütün bu kurulun araştırmalarını açma taahhüdünde bulunduk lakin muhataplarımızdan tekrar ses çıkmadı biz kendimizi bu kadar güvenirken karşı tarafın tez sahibi olarak gerçeklerin peşinde koşmak yerine sıkıntıyı ısrarla siyasi tabana taşınması işin aslını göstermeyecek zati tek başına kafidir.
Sözcü
