Kâr emeli gütmeyen Clean Air Task Force (CATF) isimli kuruluş 100,000 euro bedelindeki kızılötesi kameraları kullanarak Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Macaristan, İtalya, Polonya ve Romanya’daki 123 petrol ve gaz tesisinden atmosfere metan gazı sızdığını tespit etti.

Karbondioksitten (CO2) sonra iklim değişikliğinin en büyük sebeplerinden biri olan metan doğalgazın temel bileşenini oluşturuyor ve havadaki birinci 20 yılında karbondioksitten 80 kat daha güçlü sera tesiri yaratıyor.

AB’de şimdi güç kesiminin metan salımı hakkında bir sınırlayıcı bir düzenleme bulunmuyor. Yani CATF’ın araştırmasında yer alan petrol ve doğalgaz tesislerini işleten şirketler kanunları ihlal etmiş sayılmıyorlar.

Kimi üye ülkeler şirketlerden emisyonların kimilerini bildirmesini isterken küçük sızıntıları denetlemeye zorlayan kapsamlı bir kanun bulunmuyor, fakat bu durumun değişmesi bekleniyor.

AB bu yıl petrol ve gaz şirketlerini metan emisyonlarını kayıt altına almak ve yetkili kurumlara bildirmek zorunda bırakacak kanun tekliflerinde bulunacak. Kanunlar kapsamında şirketler sızıntıların tespiti ve tamirini da iyileştirmek zorunda olacak.

Güç dalında metan kasıtlı ve denetimli bir biçimde havaya salınırken bazen gaz depolama tankeri, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) terminalleri, petrol ile gaz sürece alanları ve boru çizgisi kompresörleri üzere alanlardan kaza sonucu atmosfere yayılıyor.

CATF, gözetleme yapmaya uygun olan yerlerden kızılötesi kamera ile çıplak gözle görülemeyecek metan üzere hidrokarbonları tespit etmek için yedi AB ülkesinde 200’den fazla sahayı inceledi.

Emisyonları sinemaya alan CATF grubundan James Turitto, “Bir sefer gördükten sonra görmezden gelemezsiniz. Şayet dünyanın ısısının sırf 1.5 santigrat derece artması maksadına ulaşmamız için rastgele bir umudumuz olsun istiyorsak bu sızıntıları durdurmalıyız” dedi. (Reuters)

Sözcü