Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir televizyon programında organize kabahat örgütü liderliğinden geçmişte karar giymiş Sedat Peker’in Suriye’ye yasa dışı silah ticareti tezlerine karşılık verdi.

AKP hükümetlerindeki vazifelerine istinaden, “Size karşın mi oldu, haberiniz mi yoktu, SADAT’ın silahlarının El Nusra’ya gittiğini biliyordunuz yahut gizliyor muydunuz?” sorularını yanıtlayan Davutoğlu, “Acı bir tebessümle takip ediyorum. O denli bir Davutoğlu devri çiziliyor ki, güya istenildiği vakit son 18 yılı ben yönetmişim üzere, istenildiği vakitse ben hiç yokmuşum gibi” cevabını verdi. Davutoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“SADAT VE BAŞKA İSİMLERİN BENİMLE TEMASI KELAM KONUSU DEĞİLDİR”

*Dışişleri Bakanlığı dönemim 2009-2014’e kadar. Bu olaylar olduğunda (MİT TIR’ları operasyonu) ben başbakan değilim. Dışişleri bakanıyım. Sedat Peker’in bu savlarıyla MİT TIR’larının hiç alakası yoktur. Neden yoktur? MİT TIR’ları operasyonu 19 Ocak 2014’te oldu.

*Sedat Peker o sırada neredeydi biliyor musunuz? Cezaevindeydi. Cezaevinden Sedat Peker’in çıkışı 10 Mart 2014. Münasebetiyle Sedat Peker’in anlattığı bütün o süreç benim başbakanlığımdan da sonradır.

*Benim dışişleri bakanlığım devrinde MİT de Genel Kurmay de bana bağlı değil. Çok iyi bir uyum yapıyorduk o farklı bir konu. Olayları birbirine karıştırmamak lazım.

*SADAT ve başka isimlerin hiçbirisinin benim dışişleri bakanlığım devrinde yahut başbakanlığım devrinde rastgele bir vazife, benimle rastgele bir teması kelam konusu değildir. Zikrettiği iş adamların ise benimle hiçbir teması yoktur.

*Devlet misyonu yürütürken, devlet kurumları dışında hiçbir milter-paramiliter, çıkarcı, organize hata örgütü, mafya başkanı hiçbir kimseyle görüşmem ve irtibatım yoktur. Bütün devlet vazifelerini yalnızca devlet kurumlarıyla yaptım.

“SADECE TÜRKMENLERE YAPILDI”

19 Ocak 2014’te gerçekleşen MİT TIR’ları operasyonuna değinen Davutoğlu, şunları söyledi;

*Esad rejimi sonlarda denetimi kaybettiğinde Türkiye haklı olarak bu hudutlarda kendisine müzahil yapıların mevcudiyetine kıymet verdi. Bunlar kimlerdir? Bayır bucak Türkmenleridir. Yala Dağı’nın ötesinde Lazkiye’de hakim bir mevkide bunların bulunması, korunması, oradaki mevcudiyetleri Türkiye için elzemdi.

*Ayrıca o soydaşlarımıza ve akraba topluluklarına insani bir misyondu. O bölgeler, bombalanarak ve Türkmenler güç durumda kaldığında yardımlar yapıldı. Kimse de bu yardımları teröre dayanak olarak göremez.

*Bu operasyonu yaparak Türkiye’yi hatalı göstermek isteyen bir çetenin işiydi MİT TIR’larına yapılan baskın. Türkiye, şu anda ve bundan sonra da hududundaki her olaya gereğince reaksiyon vermek zorundadır. Bu şey yalnızca devletin resmi kurumlarıyla ve yalnızca Türkmenlere yapıldı. Artık de söylüyorum.

*SADAT denilen topluluğun orada hiçbir rolü yoktur. Sedat Peker’in bağlar ağı daha sonradır. Başbakanken de ne Sedat Peker, ne SADAT, ne o de bunun benimle hiçbir görüşmesi olmamıştır. Hiç kimseye benim başbakan olarak verdiğim bir vazife olmamıştır.

“İDDİALAR ARAŞTIRILSIN”

Sedat Peker’in argümanlarının araştırılması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü;

*Türkiye’nin geçmiş devirlerinde de cuntalar olmuştur. 27 Mayıs’ın öncesinde Adnan Menderes başbakandı lakin cunta vardı onun otoritesi dışında.

*Benim başbakanlık yaptığım devirde de, Erdoğan’ın periyodunda de bunlar olmuş ve yanlış işler yapmış olabilirler. Bunun hepsi araştırılmalı, üzerine gidilmeli. (Sedat Peker’in iddiaları) araştırılsın. Lakin asla benim dönemimle alakalı değildir. Benim dönemimde Sedat Peker ve bu yapıların aktivitesi yoktu. Benim dönemimde bu yapılara hiçbir misyon verilmemiştir.

“KANAL İSTANBUL’DA O İHALE SUÇTUR”

AKP’de imar yasası için uğraş ettiği devri de anlatan Davutoğlu, “Kanal İstanbul ile ilgili az bilinen bir şeyi size söyleyeceğim” diyerek çarpıcı bir bilgi paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İnadına yapacağız” dediği ve Haziran ayı içinde temel atılacağını söylediği Kanal İstanbul projesinin, partisinin gölge kabinesindeki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ilgililerince yapılan araştırmada, Kanal İstanbul için büyük bir firmanın ‘deplase’ ihalesi yaptığını ve bu ihalenin yasaya karşıtlık teşkil ettiğini öğrendiklerini belirtti.

Davutoğlu, bu hususta şunları söyledi:

*Sayın Cumhurbaşkanı geçen gün ‘İnadına yapacağız, Haziran içinde temel atacağız’ dedi. Gölge kabinimizdeneski Ulaştırma Bakanı arkadaşımıza, ‘Nasıl başlayacak, bir yatırım ihalesi yok’ dedim. Halbuki büyük bir firma deplase değişimiyle ilgili bir ihale yapılmış. Bu ihaleyi değiştiriyorlar.

*Bir köprü ihalesine döndürüyorlar. Cürümdür. Niçin hatadır? Maliyet değişikliği kelam hususuysa bir ihalede ve yüzde 20 pahası aşıyorsa ihale tekrarlanır. Sayın Cumhurbaşkanı çarçabuk Kanal İstanbul’a kazma atıyorum diyor. Ortada finansman planlaması, önemli hiçbir şey yok. Olsa da zati İstanbul’a ihanettir. Sonuna kadar İstanbul’u koruyacağız.

*Ben başbakanlığı aldığımda bu projeyi saydım. Sonra brifingler aldım. Brifinglerde tatmin olmadığım için benim dönemimde Kanal İstanbul ile ilgili hiçbir adım atılmadı. Bunu Cumhurbaşkanımıza da söyledim. İstanbul bizim için aziz bir emanettir. ‘Bu ziyan verecektir’ diye söyledim.

*İmar yasası çıkmış olsaydı bunu yapamazlardı. Sayın Cumhurbaşkanı kanalın 2 yakasına 2 kent kuracakmış. Sıkıntı kanal değil. Sıkıntı orada rantı kapatanlara şu sinyali veriyor: Burada bu yapılacak deyip, yüksek ölçülerde orada arazi kapatanların toprakları satılacak. İmar yasası olmuş olsa bu yaşanmayacaktı.

İMAMOĞLU’NDAN DAVUTOĞLU PAYLAŞIMI: DİKKATLE DİNLEYİNİZ

İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu da Davutoğlu’nun Kanal İstanbul ile ilgili konuşmasından kelam konusu kesiti paylaşarak, “Haziran’da Beton Kanal’ın temelini atmaya çalışanlar, çok önemli yanlış içinde. Seçilmiş son Başbakan ve Gelecek Partisi Önderi Sn. Ahmet Davutoğlu uyarıyor. Dikkatle dinleyiniz” sözlerine yer verdi.

Sözcü