Sözcü muharriri Yılmaz Özdil Bizim TV’de Lale Özan Arslan’ın programında 104 emekli amiralin yayınladığı duyuru hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“TOPLUMA BİR YANLIŞSIZ BİLGİ VERİLİRKEN, ÇABUCAK PEŞİNDEN BİR YANLIŞ BİLGİ VERİLDİ”

Emekli amirallerin duyurusundan evvel yaşanan gelişmelere dikkat çeken Özdil şu sözleri kullandı:

*Bildiri değil, bunu bize bildiri diyen kim? Bu hazırlanış itibariyle hazırlayanların da söylediği kadarıyla bu basın açıklaması. Amiraller probleminden evvel aslında Türkiye’de bir şeyle yaşandı.

*Birincisi Montrö tartışması. Montrö tartışmasını AKP başlattı. AKP’nin meclis lideri başlattı. Bu tartışmalar başladıktan sonra enteresan işler oldu. Montrö tartışmaları başladıktan çabucak sonra irticayla ilgili bir gelişme yaşandı Türkiye’de. Harp okullarına ve astsubay okullarına girişteki irticaya bulaşmamış olma koşulu kaldırıldı.

*Bu çok açık bir biçimde irticacıların da harp okullarına girebileceği biçiminde algılandı. Bunu da yapan AKP iktidarı. Bu tartışılırken enteresan bir gelişme daha oldu. Askeri kurslarda Atatürk çıkarıldı. Anlaşıldı ki aslında bu türlü bir şey yok.

*Yani topluma bir yanlışsız bilgi verilirken, çabucak peşinden bir yanlış bilgi verildi. Ve yanlış bilgiye palavra denilerek birinci mevzu flulaştırıldı. Toplumu, yanlışsız bilgiyle yanlış bilgiyi manipüle ettiler.

“TAKKELİ AMİRALİ ELEŞTİREYİM DERKEN 15 TEMMUZ KAHRAMANI GENERALİ YERDEN YERE VURDULAR”

*Hemen peşinden kaynağı meçhul bir halde takkeli amiral fotoğrafı çıktı. Takkeli amiral kim? Rütbesinden  kim olduğuna kadar, her şey  yazılıyor. Bir anda bu tartışılırken, topluma bir internet üzerinden bir generalin kandil iletisi verildi.

*Hemen takkeli amiralle, generalin kandil iletisiyle ilgili kendini laik hisseden medyada bir tartışma başladı. Artık takkeli amiralle generalin kandil iletisi yazılırken aslında anlaşıldı o kandil iletisini atan general 15 Temmuz darbesinde devleti ve rejimi savunmak için mermilere kendisini siper etmiş ve 7 yerinden vurulmuş bir kahraman general.

*Şimdi ne oldu kendini laik hisseden medya takkeli amirali eleştireyim derken bir 15 Temmuz kahramanı generali yerden yere vurmuş oldu. Ortadan bu kadar vakit geçtiği halde hiç ders alınmamış birebiri yaşanıyor.

MARMARİS HATIRLATMASI

Emekli amirallerin duyurusuna darbe iması yapılması tartışmaları hakkında Özdil, 15 Temmuz günü Marmaris’te bulunan Erdoğan’ı hatırlattı. 15 Temmuz günü lokal medyadan ajanslara kadar bütün medya organlarının Erdoğan’ın Marmaris’te olduğunu duyurduğunu buna karşın Sözcü Gazetesi’ni darbeci ilan ederek yöneticilerinin yargılandığını aktardı. Özdil konuşmasını şöyle sürdürdü:

*Tüm bu yaşananlar ve topluma ve medyaya servis edilmiş olan olayların üstüne geldi. Tam da ne vakit geldi. Cumhurbaşkanımız Marmaris’teyken geldi. 15 Temmuz darbe günü Cumhurbaşkanımız tekrar Marmaris’teydi.

*O vakitte niçin gitti diye kimse merak etmemişti. Fakat lokal medyadan haber ajanslarına kadar herkes Cumhurbaşkanı Marmaris’te diye haber yapmalarına karşın yalnızca Sözcü gazetesini sanık yaptılar.

*15 Temmuz darbesinde ‘Cumhurbaşkanımızın yerini gaye olarak gösterdi’ dediler. Aslında haber ajansları Cumhurbaşkanının Marmaris’te olduğunu yazdığı için Sözcü Gazetesi Marmaris’e muhabir göndermişti.

*Bunun da ayrıyeten Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te bulunmasının medya ile bir alakasının bulunmadığı da 15 Temmuz ana davasında kabak üzere ortaya çıktı.

“NEDEN HUKUKSAL SÜREÇ YAPILMIYOR?”

*Ama buna karşın Sözcü Gazetesi’ni darbeci ilan ettiler ve yargıladılar. Bu dönemki Marmaris’e bakalım. Cumhurbaşkanı Marmaris’te gece yarısı darbe dedikleri metin yayınlanıyor fakat yandaş medya bu metinden evvel Cumhurbaşkanının Marmaris’te olduğun duyurmak için elinden geleni yapıyor.

*Şimdi ben merak ediyorum. Bu bir darbe bildirisiyle Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te olduğunu yazan medya kuruluşları hakkında niçin tüzel süreç yapılmıyor. Sözcü Gazetesi olmadığı için.

“BURADA BURAM BURAM KUMPAS VAR”

Emekli amiraller olayını kumpas olarak pahalandıran Özdil, “Niye bu medya bangır bangır Cumhurbaşkanı Marmaris’e gidiyor diye bağırdığını merak ediyordum ki gece yarısı açıklandı. Bugün anlıyoruz ki Ergenekon sürecinde yurt dışına kaçan FETÖ’cü savcıların şahit olarak kullandığı birtakım tipler bu basın duyurusunun üzerinde tepinmişler.

*Üzerinde birtakım değişiklikler yapmışlar, olmayan şeyleri koymuşlar ve gece yarısı bunu yayınlatmışlar. Bunların hepsine birden baktığımızda ben hobi olarak gazetecilik yapan biri olarak diyorum ki burada çok tuhaflık var. Burada buram buram kumpas var. Buram buram tezgah var.

“BAKANLAR ŞURASI LİSTESİNİ MANİPÜLE ETMEK İÇİN Mİ YAPILDI?”

*Sayın Süleyman Soylu’nun twitlerine ve açıklamalarına bakarsanız genelde asarım, keserim, bir devlet adamına yakışmayacak stilde bir jargon, lakin amirallerin duyurusuna gece yarısı darbe bildirisi denilmesinin çabucak akabinde İçişleri Bakanı bir açıklama yaptı zannedersin açıklamayı Orhan Pamuk yazmış, bu türlü bir edebiyat var içinde.

*Acaba diyorum bu tiwit evvelden mi hazırlanmıştı? Ya da o gece İçişleri Bakanımız bir şiir yazıyordu o sırada bildiri gelince  o edebiyat fışkırmasıyla o tiwiti atmış.

*O gün sabah Yeni Şafak’ın manşetinde AKP’nin uleması tabir edilen Hayrettin Kahraman’ın Şeyhülislamvari bir fetva verdiğini ve rastgele bir haber kıymeti olmamasına karşın Yeni Şafak Gazetesi’nin ampül üzere manşet yaptığını gördük.

*Ben bir bakanın bu Ergenekon’daki şahit arkadaşın açıklamalarından yola çıkarak söylüyorum; Bu duyuru açıklanmadan evvel bir AKP’li bakana gittiğine nazaran bu duyuruyla ilgili, rastgele bir ima vs. olmamasına karşın tıpkı Balyoz davasında olduğu üzere metin üzerinde oynamalar yapılarak toplumda bir kamuoyu yönlendirmesi yapılarak, algı oyunu yapılarak, darbe iması verilerek sunulan sorunda evvelce bir bakanın haberinin olması ve o gün Yeni Şafak’ın manşetinde de Cumhurbaşkanı’na hitaben yazıldığı çok açık bir fetvada Cumhurbaşkanı’nın atayacağı bireylere ‘şunlara dikkat et, bunlar senin aleyhinde davranabilir’ diye fetva verilmesi sanki diyorum şu an tam Türkiye’de kabine değişikliği falan konuşulduğuna nazaran Cumhurbaşkanı’nın atayacağı bakanlar şurası listesini manipüle etmek için mi yapıldı bu iş.

Sözcü