İstanbul Kadıköy’de doğum günü kutlamak için bir ortaya gelen gençlerin “un şakası” hastanede bitti. Noyan Demirli’nin başından aşağı dökülen un, mumdan alev aldı, alevler büyüdü. Demirli ve arkadaşı T.P. alevler içinde kaldı. Demirli’nin kolu ve bacağı yandı. O anlar kameraya yansıdı.
Arkadaşları, Noyan Demirli’nin 24’üncü yaş günü için geçtiğimiz Mayıs ayında pasta alarak, Kadıköy Kozyatağı’ındaki Füruzan Toprak Parkı’nda beklemeye başladı. Arkadaşlarının yanına gelen Demirli pastalı sürpriz karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.
Demirli’nin bir arkadaşı pastanın mumlarını yaktı. Bir öteki arkadaşı da yanında getirdiği unu latife hedefli Demirli’nin başından aşağıya döktü. Bu sırada mumun üzerine gelen unlar nedeniyle alevler bir anda büyüyerek parladı.
Demirli ve ona yumurta fırlatmak için yanına gelen T.P. alevler içinde kaldı. Demirli ve T.P. kendi imkanlarıyla alevleri söndürdü. T.P. olayda yaralanmazken, kolu ve bacağı yanan Demirli, Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti.
“ARKADAŞLARIMIN BİR HATASI YOK”
Yaşadıklarını anlatan Demirli şunları söyledi:
* Bana un, yumurta latifesi yapmak istemişler. ‘İyi ki doğdun Noyan’ diye tempo tutmaya başladılar. Sonrasında bir anda ben pastayı üfleyecekken bizim bir abimiz o sırada pastanın mumunu yakıp, unu da bir abim başımdan aşağı boşalttı.
* Sonrasında bir anda ateş parladı, ateş parlayınca ben eksiksiz alev aldım. Bana burada yumurta atmaya çalışan bir arkadaşımda tam alev aldı. Onun altında kot vardı ona bir şey olmadı lakin benim altımda şort olduğu için baya bir yandım.
* Burada kendim yuvarlandım. Yeşilliklerde yaklaşık bir 10 saniye yandım. Yüzüme kadar alev çıktı lakin kapüşonlu olduğu için yüzüm çok yanmadı, ama sakallarım yanmıştı. Kolum ve bacağım kıpkırmızı durumdaydı, hastaneye gittik.
* Hastanede kırmızı alana aldılar. Müşahede altında kalmam gerektiğini söylediler 24 saat. Zira burun deliklerime kadar girmiş ve nefes darlığı çekebilirim diye önlem gayeli hastanede kalmam gerektiğini söylediler. Daha sonrasında hastanede kaldım. Sabahında kendi isteğimle imza atıp, hastaneden çıktım.
* Kol ve bacağım çok su toplamıştı. Hastanede krem sürdüler. Onun dışında da oksijen verdiler. Sonrasında yanık kremi kullandım. Diğer bir tedavi görmedim.
Arkadaşlarının bir kabahatinin olmadığı belirten Demirli, “Onların bir kabahati yok, onlar bunu bilemez. Bunu hiçbirimiz bilmiyorduk. Biz sonrasında unun içerisinde diğer bir unsur mi vardı, açık un muydu ona da baktık yani kapalı direkt marketten almışlar” dedi.
“BİZ DE ŞOK OLDUK”
Olay günü Demirli’nin yandığı anları cep telefonuyla kaydeden Tuğberk Çoruhlu ise, “Bir anda unu dökerlerken havada bir yoğunluğu olunca unun, aleve tutunca parlıyormuş sonra bu türlü bir şey oldu. Gözümüzün önünde hiç kimse hareket edemedi. Herkes kitlendi kaldı. Biz de şok olduk tabi. Çabucak söndürmeye çalıştık. 2 arkadaşımızda parladı ve bir anda alev alev koşuşturdular” formunda konuştu.
“UN, KÖMÜR TOZUNDAN 35 KAT DAHA YANICI”
Besin Mühendisi Batuhan İnanlar unlu kutlama konusunda ikazda bulundu. İnanlar, şöyle konuştu:
* Karbonhidrat dediğimiz şeyler aslında içerisinde karbon bulunduran bileşenlerdir ve karbon bulunduran bütün bileşenler yanıcıdır. Besin olarak bahsediyorum undur, şekerdir, nişastadır bunlar yanıcı özellik gösterirler. Şayet ki bu tanecikli ise bu yanma süreci daha süratli gerçekleştirilir.
* Karbonlar birbirleri ortasında bir bağ kurarlar ve yüksek ısıya maruz kaldığında oksijen ile bağlanarak karbondioksit açığa çıkarırlar. Bizim bu görüntüde gördüğümüz şey aslında tanecik olarak yanan pastanın üzerine unu döktüğümüz vakit daha fazla temas yüzey alanı olacaktır.
* Bu da yüzey alanının artması ile birlikte çok süratli yanma tepkisine sebep olacak bu da patlamaya yol açacaktır. Hatta size şunu söyleyebilirim; Unu tanecik olarak ateşin üzerine dökerseniz kömürün tozunu döktüğünüz vakte nazaran 35 kat daha yanıcı olabilmekte.
* Bu yüzden un, şeker, nişasta üzere tanecikli şeyleri ateşin üzerine direkt dökmemeniz gerekiyor ki bu türlü durumlarla karşılaşmayalım. (DHA)
Sözcü
