Gazeteci Kenan Taş’ın Yotube kanalına konuk olan Jeolog Prof. Dr. Naci Görür mümkün Marmara zelzelesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“MARMARA’DA SARSINTIM ELİ KULAĞINDA”

Görür, 1999 sarsıntısı sonrası Marmara’nın altındaki yer kabuğunda çok fazla güç biriktiğini belirterek, bölgede 30 sene içerisinde sarsıntı olma mümkünlüğünü yüzde 64 olarak açıkladı.

Görür kelamlarına şöyle devam etti:

* Türkiye’de her an diğer yerlerde zelzele olabilir ancak bilhassa benim iki bölge üzerinde bir hassasiyetim var. Bunlardan biri İstanbul. İstanbul’un bir aciliyeti var.

* Bunun da nedeni 1999 zelzeleleri. Bu zelzeleler Marmara’nın altındaki kabuğa o kabuğun daha fazla taşıyamayacağı bir gerilim yükledi. Olağanda 200-250 senede birikeceği enerjiyi 45-50 saniyede  Marmara’nın altındaki kabuğa bunu enjekte etti.

* Münasebetiyle bu kabuk artık daha fazla dayanacak durumda değil. Aslında bunun da hesapları yapıldı. 1999 yılından itibaren her an olmak kaydıyla, 30 sene içerisinde zelzele olma mümkünlüğü yüzde 64 olarak belirlendi.

* Bu çok yüksek bir yüzde. Münasebetiyle Marmara’da zelzele bir manada eli kulağında. Tabi bu 30 sene denildiği vakit bunun hassasiyetine baktığımız vakit 10-15 sene ileri ve geri olabilir. Hasebiyle bunlar jeolojik ölçekte çok küçük vakit aralıklarıdır.

“İSTANBUL’DA EN AZ 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR ZELZELE BEKLENİYOR”

İstanbul’da en az 7.2 büyüklüğünde bir zelzele beklendiğini belirten Görür, Silivri ve Adalar bölgesindeki fay kollarından da bahsetti.

Görür, şöyle konuştu:

* İstanbul sahiden bu türlü büyük bir zelzele bekliyor. İstanbul’u en az 7.2 bekliyor. Bütün çalışmalar bunu gösteriyor. Yapılan çalışmalarda 1999-2014 yılları ortasında iki fay bilhassa Marmara’nın altında kilitlenmiş vaziyette. Yani güç biriktiriyor. Buralarda değerli ölçüde sarsıntı meydana gelmiyor, gerilim birikiyor.

* Biriken gerilim, oradaki kayaların dayanma gücünü yendiği an sarsıntı olacak demektir. Bu faylardan biri Yeşilköy açıklarıyla Silivri açıkları ortasında yaklaşık 65 kilometre uzunluğunda olan Kumburgaz fay kolu. Bu fay kırılırsa asgarî 7.2 sarsıntı üretecektir. Oburu ise Adalar’ın güneyinde olan Adalar fayı; yaklaşık 45 kilometre uzunluğundadır. Bu da kırılırsa, en fazla 7 büyüklüğünde sarsıntı üretecektir.

“İKİ FAY BİREBİR ANDA KIRILIRSA FELAKET OLUR”

Silivri ve Adalar bölgesindeki fay kollarının birebir anda kırılma mümkünlüğünü da anlatan Görür, bu durumda ise sarsıntının büyüklüğünün 7.6’yı bulabileceğini vurguladı. 7.6 şiddetindeki zelzelenin İstanbul için felaket olacağını söyleyen Görür, “İkisinin birden kırılma mümkünlüğü da vardır. İkisi birden birebir anda kırılırsa sarsıntının büyüklüğü 7.6’yı bulabilir. Kumburgaz ve Adalar fayı, 1766 yılında bu faylar peş peşe kırılmıştır. Bu faylardan biri mayıs ayında oburu ağustos ayında olmuş ve İstanbul peş peşe 7’nin üzerinde iki sarsıntıya maruz kalmıştır. Tabi bu İstanbul için hakikaten felaket olur, lakin bu işin latifesi yok. Bu çalışmalar, bilgiler bunu işaret etmektedir.” dedi.

“ERZİNCAN VE ETRAFINDA EN AZ 7 BÜYÜKLÜĞÜNDE ZELZELE MÜMKÜNLÜĞÜ FAZLA”

Erzincan ve etrafı için 7’nin üzerinde zelzele olabileceği ihtarında bulunan Görür, şunları söyledi:

* Benim öteki hassasiyetle baktığım bahis da Erzincan ile Erzincan’ın doğusunda olan yedisu fayı. Bu Erzincan ile Bingöl Karlıova ortasındaki fay koludur.

* Orada en son sarsıntı 1780’lerde olmuştur. 1939 Erzincan zelzelesi buraya kıymetli ölçüde güç transfer etmiştir. Münasebetiyle biz yer bilimciler olarak telaşımız var. Ancak ben özelde bu bölgeyi kritik görüyorum.

* Yakın bir gelecekte burada da en az 7 büyüklüğünde bir sarsıntı olma mümkünlüğü fazladır. Biz bunları söylüyoruz. Bunları söylerken karşımızda bir muhatap da yok lakin umut ediyoruz ki yetkililerde bir biçimde bizi dinliyor ve ciddiye alıyorlarsa bu ikazlarımız doğrultusunda tedbir alırlar.

Sözcü