Dünya basınında ‘Harika Türk’ diye anılan devlet sanatkarı Dilek Türker “Cehaletin ve ahlaki çöküşün organize halde memleketin ahlakını, ruhunu işgal ettiğini görüyoruz” dedi.
Devlet sanatkarı Dilek Türker 32 yıllık sahne hayatını, Halide Edib Adıvar’ın Kurtuluş Savaşı’nı anlatan romanından uyarlanan ‘Türkün Ateşle İmtihanı’ isimli oyunla sürdürmeye hazırlanıyor. 12 yıl Almanya’da oyunlar oynayan ve Alman basınında kendisinden ‘Harika Türk’ diye bahsedilen duayen tiyatro sanatkarı Dilek Türker yeni oyunu ve gündemle ilgili değerlendirmelerini SÖZCÜ Hafta Sonu’na anlattı. Türker, oyunda iki farklı yaştaki “Halide Edib Adıvar’a hayat vereceğini; Tayfun Yılmaz’ın da, Gazi Mustafa Kemal’den İsmet İnönü’ye, Dr. Adnan’dan Arslan Kaptan’a 16 farklı karakteri canlandıracağını söylüyor. Türker oyunu söyle anlattı:
BU BİR DESTANDIR
“Bu benim için yazılmış bir oyun değil. Lakin çok hoş bir uyarlama. Çok güç bir şeydi. 350 sayfalık bir roman 33 sayfaya indirerek kurgulandı. ‘Anlatacaklarım kolay şeylerdir’ diye başlar Halide Edib, ‘Türk’ün Ateşle İmtihanı’ ismini verdiği anılarına. Sonra hiç de ‘basit’ olmayan; hatta birden fazla ‘mucize’ mertebesinde; bir ümmetten, bir ulusun doğuşunun inanılmaz hikayesini anlatır. Bir destandır Türk’ün Ateşle İmtihanı…Üstelik her günü her saati hatta her dakikası gerçek olan bir destan… Biz bu destanı; tiyatronun kendine has, alçak istekli fakat büyülü lisanıyla anlatmak için sahneye taşıdık…”
Tayfun Yılmaz ve Dilek Türker oyunu 30 Ekim’de İstanbul’da sahneye koyacak.
GENÇLERE GÜVENİYORUM
Türker, “Bunu anlatırken bir sanatkarın bütün samimiyetiyle anlatması ve bunun duyurulması lazım. Çok kirlenmiş bir siyasetin arındırılma çabası, bugünün Kurtuluş Savaşı’dır. Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve birçokları hakkında yıllardır izansız yakıştırmalar yapıldı. Ruh sıhhatini bozdular toplumun cehaletin, yozluğun, ahlaki çöküşün organize halde memleketin ahlakını, ruhunu ve iktisadını işgal etme savaşındayız. Bugün tahminen fiili bir işgal yoktur lakin çok daha tehlikeli bir işgal altındayız. Umutlarımızın esir alınmasına asla müsaade vermeyeceğiz. Onun için ben Boğaziçili gençleri kucaklıyorum. Gençlere güveniyorum” dedi.
Türkün Ateşle İmtihanı 10 ve 11 Kasım’- da Ankaralı sanatseverlerle buluşacak.
Figüran olarak başladığım oyunda başrol oynadım
“Profesyonel sahne hayatıma 1965’te Muhsin Ertuğrul ile tanışıp 18 yaşında başladım” diyen Türker kelamlarına şöye devam etti:
“Muhsin Ertuğrul’un özel eğitimine tabi tutuldum. Beni aylarca figürasyonlarda süründürüp; eskrimden şana, dram tiyatrosundaki bütün kütüphaneyi okutarak ve günde iki figürasyona çıkartarak başladı. Kent tiyatrosunda en genç başrol oynadım. Figüran olarak birinci oyunum ‘Bernarda Alba’nın Evi’. Ondan sonra ‘Kireçli Bahçe’. Birinci başrolüm, 1965’te figürasyon olarak çıktığım ‘Bernarda Alba’nın Konutu’nda, 1976’da Adela’yı başrol karakteri oynadım. yaşındayken Shakespeare’de Emilia oynadım. Ondan sonra daima başrol oynadım.”
12 yerli oyun kazandırdım
Türker “Türk tiyatrosuna 12 yerli oyun kazandırdım. Bunlar benim fikirlerimden çıkıp, bu fikirleri anlatabileceğim müelliflere gitmekle oldu. Bu muharrirler Aziz Nesin’den başlıyor, Ataol Behramoğlu, Dinçer Sümer, Melisa Gürpınar, Nezihe Araz. Bunlar benim için oyunlar yazdılar. Almanya’daki 12 yıllık ‘Diva’ hayatımdaki birikimimi özel tiyatronun ayakta durabilmesi için harcadım” dedi.
Sözcü
