KRT’de yayınlanan ‘Şimdiki Zaman’ programında konuşan SÖZCÜ muharriri duayen gazeteci Uğur Dündar, Afganistan Kabil Havalimanı’nda yaşanan dehşet verici imgeleri kıymetlendirdi. Dündar, şu sözleri kullandı;
“TÜM İNSANLIĞA VERİLMİŞ İBRET DERSİDİR”
*Böyle bir olaya daha evvel şahit olmadım lakin dünden beri maalesef tanıklık etmiş bulunuyoruz. Bu aslında nedir biliyor musunuz? Bu aslında bütün dünyaya, tüm insanlığa verilmiş olan bir ibret dersidir.
*Bu imajlar bize şunu anlatıyor, ABD’nin daha doğrusu emperyalizmin ipi ile kuyuya inenler bilmelidirler ki o kuyuya inerken o ip onların boyunlarına geçirilmiştir.
*Aradan onlarca yıl, tahminen yüzlerce yıl geçtikten sonra bile tekrar tekrar gösterilecek çok dokunaklı imgeler. Aslında insanlığın çöktüğü İnsanlığın o uçaktan düştüğü, ABD’nin tüm argümanının yerle bir olduğu imajlar bunlar.
“KONTROLSÜZ GÖÇÜ BAŞLATMIŞ DURUMDALAR”
*ABD Taliban’la masaya oturup geçen şubat ayında bir muahede imzalamak zorunda kaldı. Muahedenin en dokunaklı tarafı neydi biliyor musunuz? ABD’nin çağdaş bir idare ve hukuku, demokrasiyi işler kılmak gayesiyle geldiğini vadettiği o ülkede işbaşına getirdiği Afgan İslam Cumhuriyeti idaresinden tek bir sözle kelam etmemesi, buna rağmen İslam Buyrukluğu ismi altında Taliban’dan tam 15 sefer kelam etmesiydi.
*Afganistan’a bundan daha büyük bir kötülük yapılamazdı. Ardında bir daha batı ülkelerini terörle tehdit etmeyeceği öne sürülen Taliban’ın ve iş savaşın yakıp, yıktığı perişan ettiği bir ülke bıraktı ve adeta kaçarak Afganistan’dan uzaklaştı gitti.
*Sadece kaçarak gitmedi, peşi sıra kendisine hizmet etmiş, kendi saflarında savaşmış ve Taliban’dan üzücü halde korkan yüz binlerce, milyonlarca Afganlıyı bıraktı. Artık onlar akın, akın kaçacak yer arıyorlar, sonlara hamle ediyorlar, tahminen de tüm dünyanın yıllarca sorunu olabilecek bir denetimsiz göçü başlatmış durumdalar.
“MEHMETÇİĞİN MİSYONU TALİBAN’A KARŞI SAVAŞMAK DEĞİL, SONLARIMIZI KORUMAKTIR”
İktidara da tenkitte bulunan Dündar, Mehmetçiğin misyonunun Taliban’a karşı savaşmak değil, ülke hudutlarımızı denetimsiz göçe ve gelebilecek tehlikelere karşı müdafaası olduğunu söyledi. Dündar, şöyle konuştu:
*Bunun üstüne ülkemizi yöneten AKP iktidarı kalktı Afganistan’da bütün bu olacaklarını bilenler, eskinin tecrübeli engin birikim sahibi diplomatları ‘Afganistan’a Mehmetçiği göndermek şuursuzca bir davranış olur, akıldışı bir davranış olur’ diye uyarmalarına karşın hala düne kadar sanki Kabil Havaalanı’nın işletmesini yapan Mehmetçiğe ilaveten ABD ismine orada vekaleten savaşacak Mehmetçikleri gönderebilirmiyizin arayışı içindeydiler.
*Bu gerçekten bir şuursuzluktu ve son 48 saatte, 72 saatte yaşadıklarımız işte o bilge şahıslardan biri olan emekli büyükelçi sayın Şükrü Elekdağ’ın defaatle benim köşemde yaptığımız söyleşilerde belirttiği üzere permeperişan bir Afganistan kaldı geriye, Taliban hakimiyeti kaldı.
*Güçlenmiş bir El Esas var şu anda Afganistan’da ve ne olacağı meçhul bir sürecin başlangıcındayız. Dileriz oradaki hala vazife yapan Mehmetçiklerimizin hiç birinin kılına ziyan gelmez. En büyük dileğimiz bu. Ve oradan gerektiği üzere Mehmetçik de vatanına döner ve burada hudutlarımızı müdafaa misyonunu üstlenir.
*Mehmetçiğin vazifesi Afganistan’da Taliban’a karşı savaşmak değil, bizim sonlarımızı denetimsiz göçe ve dışarıdan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı korumaktır. Mehmetçiğin öbür bir misyonu olamaz.
“ONDAN ÖTEKİ SİZİ KORUYACAK HİÇ BİR GÜÇ YOK ONA SARILIN”
Dündar, Afganistan’da yaşananlarla ilgili AKP’ye seslenerek, Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek gösterdi. ‘Dönün bu yanlıştan’ diyen Dündar şöyle konuştu:
*Amerikan askeri nakliye uçağının, peşinden koşanları ve düşüp hayatını kaybedenleri görüyoruz. İçeriye 640 kişiyi almışlar, tıklım tıklım doldurmuşlar. Fakat kimileri son bir umutla uçağın kanatlarına tutunmuşlar, daha sonra da düşüyorlar.
*Bu fotoğraf bize şunu anlatıyor; bilhassa Adalet ve Kalkınma Partisi’ne tutunacak kısım arıyorsanız, bunun tek bir adresi var. Büyük lider Ulu Başkan Atatürk’ün kurduğu laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti ve onun kuruluş felsefesi…
*Ondan öteki sarılacak hiç bir kısmımız yok. Ondan diğer sizi koruyacak hiç bir güç yok. Ona sarılın. Vakit geç olmadan yalnızca ve yalnızca ona sarılın onun izinde yürümeye çaba edin. Dönün bu yanlış yoldan.
*Vazgeçin bu çıkmaz sokaklarda macera aramaktan ve ulusumuzu maceralara sürüklemekten. Atatürk göstermiş, demiş ki ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz beşerler vardır. Ben hiçbir vakit umutsuz olmadım.’ Bu Türkiye’yi bilenler, Türkiye’nin gücünün farkına varanlar bu kıymetli insan gerecini görenler, idrak edenler işte umutsuz durumun olmadığını da anlayacak olanlardır.
Sözcü
