Özer ÖZBAYRAKTAR

Tüm dünyanın gözü Doğu Akdeniz’e çevrilmişken, KKTC tarihinin en değerli seçimlerinden biri gerçekleşti ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna Ersin Tatar oturdu. Tatar, 5 yıllık misyon müddetinde izleyeceği yol haritasını SÖZCÜ Haftasonu’na anlattı:

– Kıbrıs büsbütün dost olmayan ülkelerin eline geçerse Türkiye güvenlik açısından önemli zaafiyet yaşar. Türkiye elbette Kıbrıs Türkleri için çok değerlidir. Lakin Türkiye’nin de Kıbrıs Türk tarafının katkısına önemli gereksinimi olduğu nettir. O nedenledir ki biz iki kardeş devlet ve tıpkı ulusun insanları olarak birbirimizi iyi anlamamız, işbirliği yapmamız lazımdır.

– Yalnızca Kıbrıs Türkü’nün değil, Türkiye’nin hak ve çıkarlarını da korumak durumundayım. Zira Türkiye’nin çıkarlarını korumazsam, benim çıkarlarım da korunamaz.

– Güç konusunda uzun mühlet Rum tarafının haklarımızı göz arkası etmemesini bekledik lakin görmediler. Türkiye’nin sondaj çalışmalarına başlaması ise bir dönüm noktası oldu. Artık güç konusunda onlar kadar biz de güçlüyüz. Onların adımlarına karşı biz de adımlar atıyoruz. Öteki taraftan da işbirliği teklifimiz masadadır.

– Amaçları Türkiye ve KKTC’yi yok sayarak Akdeniz’deki güç kaynaklarını lehlerine kullanmaktır. Lakin bu mümkün değildir. Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin içinde olmadığı bir güç denklemi kurulamaz. Bu tabloyu lehimize kullanmamız için dirayetli olmamız, tezlerimizi savunmamız ve Türkiye-KKTC kardeşliğini asla bozmamamız koşuldur.

FEDERASYON MASAL

– KKTC ile Türkiye’nin kardeş halklarının bağlarının daha da güçlenmesi için yapılması gerekenler var. Bunların başında da muadil resmi ve gayri resmi kurum-kuruluşların birbirleri ile işbirliği ve dayanışmalarının geliştirilmesi gelir. Bunun için de önemli bir ortak proje hazırlanmasında büyük fayda var.

– Federasyon için masal dedim zira tam 43 yıldır gerçekleşmiyor. Bu sefer görüşmelere başlarsak hâkim eşitliğe dayalı tahlil yani iki devletli tahlil de masada olacak. Türkiye’nin aktif ve fiili garantörlüğünün devamı tartışılmayacak. Toprak, mülkiyet, vatandaşlık, Türkiye’nin Kıbrıs Türkü ile kontakları konusunda gerçekçi olunacak.

ZİYARET DÜNYAYA BİLDİRİ OLACAK

– Sayın Erdoğan’ın 15 Kasım’da ülkemizi ziyaret ederek, Maraş’a gidecek olması dünyaya bir bildiridir. Biz, kapalı Maraş’ın artık bir meyyit kent olmaktan çıkarılmasını ve insanlığın, ülkemizin hizmetine sunulmasını istiyoruz. Sayın Erdoğan bize güçlü takviye veriyor.

BEŞLİ KONFERANS SON BAHT OLACAK

– Güney Kıbrıs Rum İdaresi Lideri Sayın Nikos Anastasiadis’le salı gecesi bir ortaya geldik. BM Genel Sekreteri’nin beşli konferansın yanlışsız bir vakitte ve etapta toplanması gayretlerine dayanak vermeyi kararlaştırdık. Bu türlü bir konferansın mevcut kalıplar dışındaki yeni kanılarımızı masaya koymak için bir fırsat olacağını kıymetlendiriyoruz. Beşli konferans Rum tarafı ile bir muahedeye varıp varamayacağımızı görmek bakımından son talihtir. Ondan sonra ne mi olacak? KKTC yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Biz de yapmamız gerekeni yapacağız.

İSTANBUL’U ÇO SEVİYORUM TÜRKİYE’DE BJK’Yİ TUTUYORUM

– Benim herkesle iyi diyaloğum var. Vazifemi tarafsızlıkla yerine getireceğim ve herkesin Cumhurbaşkanı olacağım. Hasebiyle, Güney’e karşı zaafiyet yaratacak bir kutuplaşma benim dönemimde olmayacaktır.

– Seçimde Sayın Mustafa Akıncı’ya karşı elde ettiğimiz muvaffakiyet büyüktür. Unutulmamalıdır ki Sayın Akıncı 1975 yılından itibaren siyaset yapan bir siyasetçi idi, bense Genel Lider olduktan yaklaşık bir yıl, Başbakan olduktan 6 ay sonra kendimi Cumhurbaşkanlığı yarışı içinde buldum. Kısa sayılabilecek bir müddette her kısımdan vatandaşların takviyesi ile kıymetli bir muvaffakiyet sağladık. KKTC’nin en büyük partisine Genel Lider olduktan 6 ay sonra Başbakan, 2 yıl sonra Cumhurbaşkanı seçilmenin gururunu yaşıyorum.

– İstanbul’u çok seviyorum. Türkiye’nin her yanını ziyaret etmekten, kardeşlerimizle bir ortaya gelmekten büyük memnunluk duyuyorum. İstanbul denilince özlenen o kadar şey var ki…

– Âlâ bir futbolseverim. Türkiye’de Beşiktaş, KKTC’de de Yenicami gruplarının taraftarıyım ancak öbür kulüplerin maçlarını da ilgi ile izlerim.

– Toplumsal medya kullanıyorum. Bu çağda, toplumsal medyadan uzak kalmak mümkün değildir. Halkın, öbür insanların  ne düşündüğünü öğrenmek, haber almak, kendinizi tabir etmek ve toplumsallaşmak bakımından gerçekten değerlidir. Ancak ölçülü ve dikkatli kullanılmalıdır diye düşünüyorum.

YILLARCA TÜRKİYE’DE YAŞADI

1960 Lefkoşa doğumlu Ersin Tatar, lise ve üniversite tahsilini İngiltere’de tamamladı. 1991-2001 ortasında Ankara ve İstanbul’da çalıştı. Bir özel kanalın yöneticiliğini yaptı. 1996’da KKTC’nin birinci özel televizyon kanalı “Kanal T”yi kurdu. Evli ve 2 çocuk babası.

Sözcü