Türk Metal Sendikası Bursa Emek Şubesi 2’nci Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Genel Lider Pevrul Kavlak, kıymetli açıklamalarda bulundu.
Türk Metal’in pandemi sürecinin birinci gününden itibaren gerekli tedbirleri aldığını ve bu tedbirleri uygulamaya geçirdiğini lisana getiren Pevrul Kavlak, “Başka işyerlerinde bilhassa de örgütsüz işyerlerinde yaşananları görüyorsunuz. Herkes perişan işsiz, gelecekten kaygılı… O nedenle biz hâlâ tetikteyiz. Hiçbir canımızı feda etmemek için, üyelerimizin sıhhati ve güvenliği için, kılına bile ziyan gelmemesi için, işimizin başındayız. Dostlarım hiç merak etmeyin. Hiç kaygılanmayın. Sizin sendikanız var. Sizin gerinizde dağ üzere Türk Metal var” dedi.
‘KIDEM TAZMİNATINA GÖZ KOYDULAR’
Salgın devrinde kıdem tazminatı üzerinde oynanan oyunlar olduğuna vurgu yapan Pevrul Kavlak, “Evet, biz canımız değerine çalıştık, ürettik. Pekala, ne gördük? Herkes canıyla uğraşırken, ömür çabası verirken, işini, fiyatını, çoluk çocuğunun rızkını muhafazaya çalışırken, karşımıza iki defa taslak çıkardılar. Ortamı fırsat bilip kıdem tazminatımıza göz koydular. Tekrar bizden almaya çalıştılar. Tekrar bizim hakkımıza göz diktiler. Yahu, Allah’tan korkun Allah’tan. Kıdem tazminatımızı aslında kuşa çevirdiniz. 1980 öncesinde, kıdem tazminatı minimum fiyatın 7.5 katıydı. 1980’den sonra kıdemimize tavan getirildi. Evvelce, kıdem tazminatı tavanıyla sigorta tavanı eşitti. Artık sigorta tavanı yaklaşık 23 bin lira, kıdem tazminatı tavanı 7 bin lira. Alacağınızı esasen aldınız. Daha bizden ne alacaksınız. Canımızı mı alacaksınız?” biçiminde konuştu.
‘LANET OLSUN BU TÜRLÜ DÜZENE’
Sendikasız iş yerlerinde çalışan personellerin örgütlenme sürecinde yaşadıkları sıkıntılara dikkat çeken Genel Lider Pevrul Kavlak, şunları söyledi:
Tazminatını, hakkını vermiyor. Ondan sonra da arabulucu ismi altında birileri devreye girip aslında ekmeksiz kalmış işçiyi üç kuruşa razı etmeye çalışıyor. Bu sistem işte bu türlü bir düzen… Bu yasalar birilerine işlemez, birileri bedel ödemez. Bedel ödeyen yeniden işçiler olur. Sendikaya üye olan personel, Kod 29’la işten atılır. Fakat patrona hiçbir şey olmaz. Olan yine bize olur.
Lanet olsun bu türlü sisteme. Lanet olsun. Bu sistem falan da değil. Bu resmen bir dümen… Lakin göreceksiniz her şubemizde takımlı bir avukat bulunduracağız, üyemiz olsun olmasın bu durumdaki tüm personellere arabulucu görüşmesine giderken dayanak olacağız. Bu dümene çomak sokacağız. İşçileri bu kara sisteme yem etmeyeceğiz.”
‘HAKLAR KAĞIT ÜSTÜNDE KALIYORSA MANASI YOK’
Son periyotta ülke gündeminde yer alan anayasa çalışmalarına da değinen Kavlak, TÜRK-İŞ olarak, yapılmak istenen anayasal değişiklikler ve ıslahatlarla ilgili görüşlerini Çalışma, Adalet ve İktisat bakanlarına ilettikleri söyleyerek, “Herhangi bir hakkın anayasada, maddelerde var olması ne yazık ki, o hakkın kullanılması manasına gelmiyor. O haklar kâğıt üstünde kalıyorsa bizim için bir mana söz etmiyor. Soruyorum herkese; bu ülkede sendikalaşma hakkı var mı? Var. Anayasal bir hak mı? Evet, anayasal bir hak… Pekala, biz bu hakkımızı özgürce kullanabiliyor muyuz? Hayır, kullanamıyoruz. Bursa’daki tüm arkadaşlarım bu pandemi sürecinde, işyerlerinde nasıl örgütlenme uğraşı verdiğimizi, arkadaşlarımızın karakışta fabrika önünde nasıl yattığını gördüler” diye konuştu.
Sözcü
