TTB, Sıhhat Bakanlığı 2021 bütçesinin yerelden, iştirakçi bir bütçe olarak hazırlanmamasını eleştirdi. Bakanlık bütçesiyle ilgili eksiklik ve teklifleri TTB ismine Doç. Dr. Deniz Erdoğdu lisana getirdi.

Erdoğdu, 2021 yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunu Teklifi’nin meclise sunulmasının Anayasanın ilgili unsurlarına alışılmamış bir biçimde geciktirilmesini eleştirdi. “Önümüzdeki yıl birinci defa uygulanacak olan Performans temelli program bütçe kamu yönetimlerinin hazırlık yapmasına fırsat verilmeden meclise sunulmasından yalnızca bir hafta evvel ilgili kurumlara ve ilgili bakanlıklara gönderilmiştir. Bu durum bütçenin yerelden iştirakçi bir bütçe olarak hazırlanmasına engellemektedir” biçiminde konuştu.

FOTO: SÖZCÜ

“BÜTÇEDE COVİD-19’LA ÇABA YOK”

Prof. Dr. İbrahim Akkurt’ta,  Epidemiyologlar 2021’i de Covid’le geçireceğimize ait önemli bildiriler veriyorlar. Şu anda aşı yürürlüğe girse bile 2022 yılı ortalarına kadar sürecek bir aşılama kelam konusu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2021 bütçesinde buna ilişkin rastgele bir kalem yok” diyerek bütçeye ekleme yapılması gerektiğini kaydetti.

“ARTIK SİSTEM TÜKENMEYE BAŞLADI”

Basın mensuplarının Dicle ve Ankara Üniversite rektörlüklerinin  sıhhat çalışanlarını hasta iken bile çalışmaya zorlanmasıyla ilgili kamuoyuna yansıyan yazılarıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan TTB Covid-19 İzleme Konsey Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt, “İlk günden bu yana ısrarla söyledik. Sağlıkçılar tükenirse karanlık çöker. Artık sistemin tükenmeye başlamasıyla birlikte ortaya çıkan fecî bir durum var. O yazılarda sıhhat çalışanlarından test yapılmaksızın bir hafta sonra misyonuna başlanması isteniyor. Balık baştan kokar misali, Sıhhat Bakanlığının son rehberinde buna atıfta bulunan bir tabir vardı. Kişi sıhhat çalışanı ise 7 günde, olağan serviste tedavisini gördüyse on günde, kişi hizmet bölümünde çalışıyorsa 14 günde işine döner üzere bir tanımlama vardı. Sıhhat çalışanı da insandır diye düşünülmeden alınmış olan bir karardır” diyerek sıhhat çalışanlarının da öteki kısımlar üzere hastalığı geçirdikten sonra uzmanların ve yetkili konseylerin onayı ile işlerine dönmeleri gerektiğini kaydetti.

“SERT BİR PERİYODA GİRDİK”

Akkurt, “Sağlık Bakanlığını tekraren uyardık. Bir defa daha uyarıyoruz, çok sert bir periyoda giriyoruz. Daha son baharı yaşıyoruz. Bunun kışı var. Daha da artacak olan bir durum var. Ve korkuyoruz ki, Türkiye’de şu anda salgın denetimden çıkma noktasına iyice yaklaştı. Şu anda Mayısın 11’den itibaren siyasi erklerce alınan yanlış siyaset ve kararların zahmetini ve külfetini sıhhat çalışanlarının üzerine nasıl yıkarız şeklinde adımlar atılıyor. Biz bunun karşısındayız. Şayet bir kapanma olacaksa, ki büyük olasılıkla ona yanlışsız gidiyoruz. İki haftalık hatta Epidemiyologlar 28 güne kadar varan bir kapanma olmalı diyor” diyerek kapanmanın toplumsal tedbirler alınmadan yapılması halinde bireylerin biyolojik ve ruhsal durumlarının bozulacağını kaydetti.

Sözcü