Topkapı Sarayı ve etrafı, Roma periyoduna ilişkin manastır, kilise, sarnıç ve gibisi birçok yapıta mesken sahipliği yapıyor. Ulusal Saraylar Yönetimi Başkanlığı, bilim ve muhafaza şurası kararları çerçevesinde Topkapı Sarayı’nın alt bahçelerinde yürütülen yeraltı çalışmaları sırasında Roma devrine ilişkin olduğu düşünülen arkeolojik bir galeriye ulaşıldı.

Saray’ın 1. avlusunda Roma devrine ilişkin olduğu düşünülen galeri üç kısımdan oluşuyor. Galerinin, yağmur sularını biriktirmek için toprak altına yapılan sarnıç olduğu varsayım ediliyor. Sarayın ziyaret alanını genişletme projesi kapsamında rastlanılan kalıntıya ait inceleme ve araştırma çalışmaları ise devam ediyor.

PEYZAJ ÇALIŞMALARI SIRASINDA BULUNDU

Buluntu hakkında bilgi veren İstanbul Ulusal Saraylar Yönetimi Lider Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çapoğlu, “Buradaki çalışmalar Ulusal Saraylar Yönetimi Bilim ve Kıymetlendirme Heyeti çerçevesinde Topkapı Sarayı’nın şimdi ziyarete açılmayan alt kısımlardaki alanlarda bir peyzaj çalışması sırasında yapılan yer üstü ve yeraltı araştırmalar kapsamında bulundu.

Burası Bab-ı Hümayun’dan girişte, sağ tarafa çizme kapısı diye isimlendirilen kapıdan döndüğümüzde alt kısımda kalan bir galeri. Bu galerinin çabucak üzerinde daha evvelki yıllarda tespit edilen bir sarnıç var. Bu içinde bulunduğumuz galeri ise arkadaşlarımızın yaptığı yeraltı araştırmaları kapsamında yeni bulundu” sözlerini kullandı.

“ARKEOLOJİK HAFRİYAT YAPILABİLİR”

Peyzaj çalışmalarını tamamladığında ziyarete açılacağını söyleyen Çapoğlu şöyle konuştu:
“Direkt olarak sarnıç olduğunu tabir edemeyiz. Fakat sarnıca bağlı alt yollar, galeriler yahut burada bir öbür yapının altındaki bir galeri olabilir.

Bu mevzudaki araştırma çalışmaları devam etmektedir. Biz buradaki toprak örtüyü kaldırdık. Burada elde ettiğimiz dataları bilim ve kıymetlendirme konseyine sunacağız orada yeni bir karar alınması durumunda uzman arkeologlar idaresinde burada arkeolojik bir hafriyat yapılabilir.

Şimdi hiç ziyarete açılmamış alanların peyzaj çalışmasını yapıyoruz. Peyzaj çalışmalarını tamamladığımızda ziyaretçilerin de içine inançlı bir formda girebileceği kuralları oluşturmak istiyoruz. Yapıya baktığımızda Roma devrine ilişkin arkeolojik bir buluntu olduğunu söz edebiliyoruz.”

Sözcü