Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “Artan global likidite ile ertelenen tüketim harcamalarındaki artışın yanı sıra tedarik zincirlerinde ortaya çıkan sıkışmalar, global ölçekte enflasyonist bir baskıya yol açmıştır. Bu süreçte, yılın 3’üncü çeyreği prestijiyle, lojistik ve güç maliyetleri ile temel besin ve endüstriyel emtia fiyatlarındaki şiddetli artışlar, bilhassa Avrupa’da enflasyonun son 30 yılın doruğuna ulaşmasına neden olmuştur” dedi.
TBMM Genel Konseyi, Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş başkanlığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçelerini görüşmek üzere toplandı. Genel Kurul’da konuşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, bakanlığın 2022 Mali Yılı Bütçesi’nin sunumunu yaptı. Bakan Muş, pandemi sürecinde global iktisattaki toparlanmaya süratle ayak uyduran ülkelerden biri olan Türkiye’nin örnek bir duruş sergilediğini söyledi.
IMF bilgilerine nazaran; 2020 yılında yüzde 3,1 oranla küçülen dünya iktisadının, 2021 yılında yüzde 5,9, 2022 yılında ise yüzde 4,9 oranında büyümesinin öngörüldüğünü aktaran Muş, “Bu noktada, aşıya erişimi daha sonlu olan gelişmekte olan ülkelerde toparlanmanın daha zayıf seyrettiğini görüyoruz. Öteki taraftan, global büyümeye paralel olarak, 2021 yılında global ticaretin de hızlandığını izliyoruz” açıklamasında bulundu.
Dünya Ticaret Örgütü’nün bilgilerini de paylaşan Bakan Muş, “Küresel mal ticareti hacminin 2020 yılındaki gerçek yüzde 5,3’lük daralmasının akabinde 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla yüzde 10,8 ve yüzde 4,7 büyümesi bekleniyor” dedi.
FİYAT ARTIŞLARI
Bakan Muş, fiyat artışları ile ilgili yaptığı değerlendirmede şu sözleri kullandı:
* Bu periyotta hükümetler, iş hayatını korumak ve arz talep dengesizliğini azaltmak üzere birçok politikayı alana sürerken merkez bankaları, genişleyici para siyasetlerini devreye sokarak ekonomik aktiviteyi canlandırmayı amaçlamışlardır.
* Bununla birlikte, artan global likidite ile ertelenen tüketim harcamalarındaki artışın yanı sıra tedarik zincirlerinde ortaya çıkan sıkışmalar, global ölçekte enflasyonist bir baskıya yol açmıştır.
* Bu süreçte, yılın 3’üncü çeyreği prestijiyle, lojistik ve güç maliyetleri ile temel besin ve endüstriyel emtia fiyatlarındaki şiddetli artışlar, bilhassa Avrupa’da enflasyonun son 30 yılın tepesine ulaşmasına neden olmuştur.
TÜRKİYE İKTİSADI
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye iktisadında yaşanan hareketliliğe ait, “Fiyat artışları, arz talep dengesizlikleri ve tedarik zincirindeki aksamalar, ne yazık ki ülkelerin üretim ve tüketim süreçlerinde kıymetli bir risk ögesi oluşturmaya devam ediyor. Bütün bu aksiliklere karşın Türkiye ekonomisi, 2021 yılında yüksek büyüme oranlarını yakalamayı başarmıştır. Türkiye iktisadı ikinci çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 22’lik rekor seviyede büyümenin akabinde yılın 3’üncü çeyreğinde yüzde 7,4 oranında büyümeyi başarmıştır” diye konuştu.
Türkiye iktisadının, bu periyotta 1 milyon 600 binin üzerinde ek istihdam yarattığına dikkat çeken Muş, “Yaratılan bu ek istihdamın yaklaşık yarısı sanayi bölümünden kaynaklanmıştır. Pandeminin tesiriyle yüzde 61,9 seviyesine kadar gerileyen imalat sanayii kapasite kullanım oranı, ihracat artışından aldığı kıymetli takviyeyle pandemi öncesi seviyesini de aşarak kasım ayı prestijiyle yüzde 78,1 düzeyinde gerçekleşmiştir” dedi.
“BÜYÜME MAKSADIMIZ YÜZDE 9”
Ticaret Bakanı Muş, ihracattaki gayelere ait de şunları söyledi:
* İhracatımızdaki süratli yükseliş ve ihracatın tetiklediği üretim artışıyla ivme kazanan yeni yatırımlarla, yıl sonunda Orta Vadeli Program büyüme maksadımız olan yüzde 9 düzeyini de aşacağımıza ve çift haneli sayılara ulaşacağımıza inanıyoruz.
* Ekim ayı Global Ekonomik Görünüm raporunda IMF, Türkiye’nin GSYH büyüme varsayımını 3,2 puan revize ile yüzde 9’a yükseltmiştir.
* Bu sayıyla IMF, Türkiye’nin pandemi öncesi olan 2019 yılına nazaran ekonomik büyümede G20 içinde birinci sırada olmasını öngörmektedir. Bu datalar, ekonomimizin büyüme potansiyelini ve temellerinin sağlamlığını göstermesi açısından hayli değerlidir.
Global ticaretin, son yıllarda artan muhafazacı siyasetler ve pandeminin tedarik zincirlerinde yol açtığı kırılmalar nedeniyle çeşitli aksaklıklara maruz kaldığını kaydeden Bakan Muş, “Dünya ile her alanda bütünleşmiş olan ülkemiz, global ekonomik gidişattan doğal olarak etkilenmektedir. Bununla birlikte, salgın nedeniyle trend olan alternatif tedarikçi arama ve mahallileşme eğilimleri, Türkiye’nin tedarik zincirlerindeki pozisyon avantajını öne çıkarmakta ve ihracatımızın önünü açmaktadır” dedi.
2021 yılı Ocak-Kasım periyodunda ihracatın, bir evvelki yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 33,8 artışla 203,1 milyar dolara yükseldiğini aktaran Bakan Muş, “Bu sayı ile hem pandemi öncesi son yıl olan 2019 bilgilerinin (yüzde 22,8 artışla) çok üzerine çıkmış hem de bugüne kadarki en yüksek 11 aylık ihracat bedeline ulaşılmıştır” dedi.
DIŞ TİCARET GAYELERİ
Muş, dış ticaret ile ilgili gayelerine dair şunları söyledi:
* Dış ticaretimizin olumlu gidişatının sürmesini; böylelikle cari açık problemini milletimizin ve ekonomimizin gündeminden kalıcı olarak çıkarmayı hedefliyoruz.
* Bunun yolunun da global iktisat ve ticaretteki trendleri hakikat bir halde takip etmekten, yeni kuşak ve sürdürülebilir iş yapma modellerine vaktinde ahenk sağlamaktan, verimliliği yüksek isabetli yatırımlar yapmaktan ve yeni pazarlara açılmaktan geçtiğini biliyoruz.
* İstikametimizden emin bir biçimde ihracatımızı ivmelendirmek üzere özel bölümümüzle omuz omuza hareket ediyor, bu devirde ülkemizin önüne gelen fırsatları en iyi biçimde değerlendirmeye çabalıyoruz.
Bakanlık olarak, pazarlara açılmak suretiyle ihracatı, 82 milyar dolar düzeyine taşıyabileceklerini kaydeden Bakan Muş, “Bu doğrultuda, kelam konusu pazar potansiyelinden daha iyi yararlanmak üzere ‘Uzak Ülkelere İhracatın Artırılması Stratejisi’ni hayata geçiriyoruz” açıklamasında bulundu.
Ticaret Bakanı Muş, hem mal hem de hizmet ihracatı ile ilgili ortaya koydukları amaçları içeren ‘Ülke Bazlı Aksiyon Planları’nı yakın vakitte kamuoyu ile paylaşacaklarını duyurdu. Muş, Türkiye’de halihazırda 22 milyar dolar yıllık ticaret hacmine sahip 18 özgür bölgede 2 bin firmanın faaliyet gösterdiğini söyledi.
‘Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ait çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Muş, “Son periyotta dünya ticaretinde belirleyici bir öge haline gelen iklim değişikliği olgusunu dikkate alarak ihracatımızın sürdürülebilirliğini teminen özel kesimimizle istişarelerimize devam ediyoruz. Bu emelle, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olarak yayımlanan ‘Yeşil Mutabakat Aksiyon Planı’ ile yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi, ülkemiz sanayi alt yapısının yeşil dönüşümünün tamamlanması ve bedel zincirleriyle sağlanan bütünleşmenin sağlamlaştırılmasını hedefliyoruz” dedi.
Ticaret Bakanı Muş, 30 Kasım 2021 tarihi prestijiyle yıl içerisinde kullandırılan faiz indirimli kredilerin toplam meblağının 28 milyar liraya ulaştığını aktardı.
GÜMRÜK KAPILARINDAKİ ÇALIŞMALAR
Bakan Muş, gümrük kapılarında bakanlığın yaptığı çalışmalara ait, “2021 yılında Habur ve İpsala Gümrük Kapılarındaki yenileme çalışmaları tamamlanmış, Türkgözü Gümrük Kapısı’nın modernizasyon çalışmalarına başlanmıştır. Ceylanpınar Gümrük Kapısı’nın yenilenmesine ait proje çalışmaları ise devam etmekte olup Gürbulak ve Pazarkule Gümrük Kapılarının modernizasyon çalışmalarının yıl sonuna kadar başlaması hedeflenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Muş, kaçakçılıkla çaba kapsamında Bakanlığın faaliyetlerini şöyle aktardı:
* 1 Aralık tarihi prestijiyle toplam 6,8 milyar TL bedelinde kaçak eşya ele geçirilmiştir. 4 milyar TL kıymetinde vergi zayi ile 10 milyar TL bedelinde uydurma fatura tespit edilmiş ve 1732 ton kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir.
* Akaryakıt kaçakçılığı ile çabada aktifliğin artırılması ve kurumlar ortası eşgüdümün daha ileri seviyeye taşınması emeliyle hazırladığımız Akaryakıt Kaçakçılığı ile Gayrete Yönelik Önlemler Genelgesi, geçtiğimiz ayın başında Cumhurbaşkanlığı makamınca yürürlüğe konulmuştur. DHA
Sözcü
