Saadet Partisi (SP) Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında orman yangınlarına ait konuştu. SP önderi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın Muğla’da vatandaşlara çay atmasına reaksiyon gösterdi. Karamollaoğlu, “Tayyip Bey’e sizlerin huzurunda bir ikazda bulunmak istiyorum. Kimse kendisini uyarma yüreğinde bulunamıyorsa, buradan ben uyarıyorum; yapmayın!” diye konuştu.

AZRA GÜLENDAM HAYTAOĞLU: İDAMIN TEKRAR GETİRİLMESİ BİLE GÜNDEME ALINMALIDIR

Antalya’da 5 gündür haber alınamayan gazetecilik kısmı öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu (21) tecavüz edilip vahşice öldürülmüş olarak bulunmasını kederle karşıladığını söz eden Karamollaoğlu, “Azra’nın yaşadığı vahşet ise hepimizin yüreğini yaktı. Vahşetin detayları hepimizin adeta kanını dondurdu… Bayana karşı olanlar başta olmak üzere her türlü şiddetin ve bilhassa bayan cinayetlerinin son bulması için artık tesirli ve somut adımlar atılmalıdır” tabirlerini kullandı.

“BİRİLERİ AFET VAKİTLERİNDE DA TEKRAR AFETİ DENETİM ETMEKTEN DAHA ÇOK ALGILARI DİREKTÖRÜN TELAŞINDALAR”

Türkiye’nin yaklaşık olarak 10 gündür ciğerlerinin yandığına işaret eden SP önderi, şunları söyledi:

* Gün, yaralarımızı süratle sarma günüdür. Gün, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme günüdür. Bu hassasiyetimiz nedeniyle, ‘insanlar keşke konutum yansaydı diyecek’ formunda açıklama yapanları da, işini vaktinde yapmayıp artık ‘gerekirse uzay aracı alırız’ diye hamasi nutuklar atanları da, düğüne giden kayyumları ve bütün bu aymazlıkları da milletimizin vicdanına havale ediyoruz…

* Bugün maalesef; afet öncesinde hazırlıksız, afet anında ise telaşlı bir idareyle karşı karşıyayız. Ve keşke bu telaş, yalnızca afetle çabanın telaşı olsa… Maalesef bu telaş da diğer bir özellik öne çıkıyor… Her vakit olduğu üzere, birileri afet vakitlerinde da tekrar afeti denetim etmekten daha çok algıları direktörün telaşındalar.

“2002 YILINDA ÜLKEMİZİN YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI SAYISI BİLE 19”
* 2002 yılında ülkemizin yangın söndürme uçağı sayısı bile 19! Bu bilgiler ortadayken; hâlâ uçakların olmayışına öteki öbür mazeretler üretmeyin, ayıptır! Haydi diyelim ki o denli; o vakit ne diye bugün yurtdışından uçak kiralama yoluna gidiyorsunuz? Sonra beşerler iyi niyetle yardım taleplerini lisana getirince de; onları suçluyorsunuz! Türkiye’nin imajı çiziliyormuş, devlet aciz gösteriliyormuş! Sıkıntılara bu türlü yaklaşarak bir yere varılmaz!

“TAYYİP BEY’İ UYARIYORUM”

* Sayın Cumhurbaşkanı afet bölgesine gidiyor, millete çay fırlatıyor. Ben bunu hakikat bir tutum olarak görmüyorum, sahiden Sayın Cumhurbaşkanı’nın etrafında bu tavsiyelerde bulunanlar varsa Sayın Cumhurbaşkanı bunu bir daha gözden geçirmelidir. Yangınla uğraşta hayatını kaybeden bir kardeşimizin ailesine taziyede bulunmak yerine, aileyi kendi yanına getirtiyor.

* Beşerler bu tavır ve davranışlara itiraz ediyor işte! Liyakat ve adalet bir yana, bu arkadaşların en başta bir nezaket sorunu var. Tayyip Bey’e sizlerin huzurunda bir ikazda bulunmak istiyorum. Kimse kendisini uyarma cüretinde bulunamıyorsa, buradan ben uyarıyorum; yapmayın!

Sözcü