Gazeteci Taha Akyol ile oğlunu dolandıran 3 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Ersin Mecnun, Halil Beyret, müştekiler Taha Akyol, Ahmet Ertuğrul Akyol ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmaya tutuklu sanık Engin Kaya ise korona virüs kuşkusu nedeniyle karantinada olması sebebiyle SEGBİS yoluyla bağlandı.
Duruşmada, kendilerinden alınan paranın ödenmesi nedeniyle şikayetlerinden vazgeçen Taha Akyol ile oğlu Ahmet Ertuğrul Akyol beyanda bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık Engin Kaya ise pişman olduğunu söyleyerek tahliyesini talep etti.
“EMANET BIRAKIP GİTTİ, SONRAKİ GÜN POLİSLER ALDI”
Olaya ait şahit olarak dinlenen Ahmet Kaya, “Sanık Ersin Deli’yi 15 yıldır tanırım. Olay ile ilgili bilgim yoktur. Sanık kahvehaneme her gün gelip giderdi. Bir yere emanet bıraktığını söyledi. Sonraki gün sanık Ersin Mecnun ile arkadaşını polisler gelip kahvehaneden aldı. Bir sonraki gün de polisler gelip sanığın emanet diye bıraktığını aldı.
Havalandırma borusunun üstüne bırakmış. Sanığı tanıdığım için havalandırma boşluğuna ne bıraktığına bakmadım. Sanığın bana kötülük yapmayacağını düşünüyordum. Polisler geldiğinde yerini gösterdim. Ferdî fikrim olarak söylüyorum; sanık Ersin Mecnun hırsız değildir, torbacı değildir” tabirlerini kullandı.
ZİYAN ÖDENDİĞİ İÇİN ŞİKAYETÇİ OLMADILAR
Mahkeme lideri, Taha Akyol’a 43 bin dolar kıymetindeki ziyanının ödenip ödenmediğini sordu. Akyol ise mutabakatın tarafların avukatları ortasında yapıldığını ve paranın tamamının ödendiğini söyledi. Paranın bir kısmının polisler tarafından kendilerine teslim edildiğini söyleyen Akyol’un avukatı, 13 Kasım 2020 tarihinde ise taraflarına 73 bin lira ödenerek paranın tamamlandığını, tıpkı gün şikayetlerini geri çektiklerini ve bu nedenle şikayetlerinin bulunmadığını belirtti.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, mevcut kanıt durumu nedeniyle sanıkların tutukluluk halinin devamını ve eksikliklerin giderilmesini talep etti. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, kahvehanede arama yapan polis memurlarının şahit olarak dinlenmesine hükmetti.
Heyet, sanıklar mağdur Taha Akyol’a yönelik işlenen hatanın teşebbüs evresinde kaldığı ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ kabahatinden ayrıyeten bir dava açılmamış olmadığını belirterek, bu hatadan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
“ADALETİN TECELLİ EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ”
Duruşmanın akabinde açıklama yapan Taha Akyol, “Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Ziyanı telafi etme kaidesiyle vazgeçilebiliyor. Onlar ziyanı telafi ettiği için şikayetten vazgeçilmiş oluyor ancak kamu davası devam ediyor. Esasen kanunda da zararın ödenmesine zorlamak için bu türlü bir düzenleme yapılmış” tabirlerini kullandı. Akyol’un oğlu ise yaptığı açıklamada, ziyanının ödendiği için vazgeçtiğini söyledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Taha Akyol ve oğlu Ahmet Ertuğrul Akyol müşteki olarak yer aldı.
İddianamede, imgeler üzerinde yapılan incelemede, 16 Eylül 2020’de müşteki Ahmet Ertuğrul Akyol ile buluşan şahsın kuşkulu Engin Kaya olduğu, başka kuşkulu Ersin Deli’nin Engin Kaya’yı takip ettiği, Engin Kaya’nın elinde beyaz bir poşetle yürüdüğü ve bir arada hareket ederek kamera açısından çıktıklarının tespit edildiği açıklandı. 17 Eylül tarihli canlı teşhis tutanağına nazaran müşteki Ahmet Ertuğrul Akyol’un, Engin Kaya isimli şahsı kesin olarak teşhis ettiği ve şüphelilerden Halil Beyret’in üzerinde bulunan bin 865 TL’nin ise kuşkulu Engin’in üzerinde çıkan paralarla birbirlerinin devamı olacak biçimde seri numaralara sahip olduğu belirtildi.
Şüphelilerin kabul etmeyerek olayla rastgele bir ilgilerinin olmadığını söylediklerinin anlatıldığı iddianamede, şüphelilerden temin edilen 10 bin dolar ile 247 bin 400 TL ise 21 Eylül’de müşteki Ahmet Ertuğrul Akyol’a teslim edildiği kaydedildi. İddianamede 13 Kasım tarihinde ise müşteki Akyol’un hesabına 73 bin TL’nin de yatırıldığına ait makbuzu sanık tarafının sunduğu ve müşteki Akyol’un avukatının birebir gün verdiği dilekçe ile şikayetinden vazgeçtiği belirtildi.
İddianamede, şüphelilerin terör örgütü operasyonu yapıldığını belirterek ve kendilerine savcı, komiser izlenimi vererek müştekilerden para temin ettikleri ve birlikte hata sürece kastıyla hareket ederek ‘nitelikli dolandırıcılık’ kabahatini işlediklerinin anlaşıldığı aktarıldı. Kabahati teşekkül halinde işleyen şüphelilerin 4,5 yıldan 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istendi. Hata ziyanının iadesi ve şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle aktif pişmanlık kararları uygulanması gerektiği de kaydedilen iddianamede, şüpheliler hakkında 1 yıl 6 ay ile 5 yıl ortasında değişen mahpus cezası talep edildi.
Sözcü
