İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Batı Anadolu Endüstrici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) genişletilmiş idare konseyi toplantısında konuştu. Çevrimiçi toplantıya Lider Tunç Soyer’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, BASİFED üyesi Ege İş Bayanları Derneği (EGİKAD) İdare Şurası Lideri Emre Pınar Kılıç ve Ege İdare Danışmanları Derneği (EGEYDD) İdare Konseyi Lideri Eyüp Şirin katıldı.

Barselona ile İzmir karşılaştırıldığında kentin sahip olduğu turizm potansiyelinin çok daha fazla olduğunu lisana getiren Lider Tunç Soyer, “İzmir’in turizm alanında daha da gelişmesi için başlattığımız turizm strateji dokümanı çalışması çabucak hemen bitti. Bunu da çok kısa bir mühlet içerisinde paylaşacağız. Zira aşı ile birlikte hayat olağanlaşacak. Eski olağan olmayacak lakin sonunda ticari, toplumsal, ekonomik hayat canlanacak. Biz o günlere hazırlık yapıyoruz. O günlerden itibaren de İzmir’in turizmini canlandıracak birçok şey yapacağız” dedi.

KENTE GELEN TURİST SAYISINI ARTTIRACAĞIZ

Amaçlarının turizm manasında çok daha ileri gitmiş bir kent ortaya çıkarmak olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, şunları söyledi:

“İzmir’in pandemi öncesinde toplam turist potansiyeli yılda 1 buçuk milyon civarındaydı. Ulaştığı en yüksek sayı bu. Biz önümüzdeki 3 yıl içerisinde bunu 4 milyona çıkaracak bir yol haritası izlemeye başlıyoruz. Turizm stratejik planımızın ortaya konmasıyla bu amaç doğrultusunda her gün neler yapacağımız da ortaya çıkacak. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde 4 milyon turist amacına gidecek bir yol haritası izleyeceğiz. İzmir’in topyekûn tıpkı gayeye yönelmesi problemi değerli. O nedenle güçlü bir tanıtım kampanyası ile başlayacağız. Turizm stratejik planımızı İzmirlilerle paylaşarak iştiraklerini ve takviyelerini isteyeceğiz. İzmirliyi sürece dahil edeceğiz.”

800 BİN BİNANIN ZELZELE GÜVENLİK KARNESİ OLACAK

Toplantıda İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’e yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları da soruldu. Soyer, sarsıntı konusunda yapılacak çalışmalar için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılı bütçesinde 200 milyon liralık bir kaynak ayırdıklarını hatırlattı. 200 milyon TL ile öncelikli olarak İzmir’deki yapı stoğunun envanterini çıkarmak istediklerini söyleyen Tunç Soyer, şunları söyledi:

– İzmir’de yaklaşık 800 bin bina var. Biz kesin maksat olarak tamamının sarsıntı güvenlik karnesini çıkarmayı hedefliyoruz. İzmir’de yaşayan herkesin oturduğu bina, yaşadığı kentle ilgili itimat hissini netleştirmek istiyoruz. Zelzele nedeniyle insanların telaş yaşamasını istemiyoruz. O nedenle 160 civarında takım kuruldu. Gelecek günlerde bu çalışmayı başlatacağız. Yapı denetim laboratuvarını da kurma hazırlığı içerisindeyiz. Gayemiz Bayraklı bölgesinden başlay arak tüm İzmir’in yapı stoğunun envanterini çıkarmak.

HAK KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Çalışmalar başladığında riskli binalar tespit edildikten sonra izlenecek yol haritasını da paylaşan Soyer, kentsel dönüşümün yerinde dönüşüm olarak yapılabilmesini mümkün hale getirmek istediklerini belirtti. Soyer ayrıyeten bu süreçte vatandaşın kentsel dönüşüm nedeniyle büyük mağduriyet yaşamayacağı bir finansman modelini geliştirmek istediklerini de açıkladı.

Yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte binaların yıkımdan evvelki haliyle inşa edilmesini mümkün kılmak istediklerini belirten Soyer, “Çünkü şu anda binayı yıktığınız takdirde, yerine yeni bina yapmaya kalktığınız vakit mevcut imar mevzuatına nazaran en az yüzde 30 civarında imalat kaybınız oluyor. Bu da bölgede yahut riskli binalarda yaşayanlar için çok önemli bir hak kaybı manasına geliyor. Bütün bunların önüne ge&ccedil ;mek için çalışmalarımız sürüyor” dedi.

Soyer, yapı stoğu envanterinin çıkarılmasıyla birlikte ağır hasarlı, orta hasarlı yahut riskli binaların belirleneceğini ve riskli olduğu ortaya çıkan binalarla ilgili hem yasal hem de finansal bir tahlili vatandaşın önüne koyacaklarını söyledi.

ESNAFLARIMIZLA REKABET ETME NİYETİNDE DEĞİLİZ

Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarım siyasetine ait bilgi de verdi. Büyükşehir’in tarımı desteklemek için belirlediği maksatlardaki maksadının güç günler yaşayan üreticiye can suyu sağlamak olduğunu anlatan Soyer, şunları söyledi:

– Biz Büyükşehir olarak ziraî üretim alanında hiç bir sanayicimizle, hiç bir esnafımızla rekabet etme niyetinde değiliz. Bu türlü bir şey kelam konusu olamaz. Bu türlü bir yanlışa da düşmeyiz. Bizim burada yapmaya çalıştığımız; üreticilere can suyu verecek, nefes almasını sağlayacak, adım atmasına imkan verecek imkanları yaratmak. Endüstrici hemşehrilerimizle birlikte çalışmak için de her türlü teklife açığız. Biz bunları tek başımıza yapalım üzere bir sıkıntımız de yok. Rekabet içerisine girmek üzere bir niyetimiz yok. Tam bilakis bunu son derece yanlış buluruz.

Sözcü