Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararının akabinde tekrar yargılama sonucu 236 kişi beraat etmişti. Savunması alınamadığı için evrakı ayrılan emekli Kurmay Albay Ali Göznek’in yargılandığı davada karar çıktı.
Temel hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanık Ali Göznek’in “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat yahut görev görmekten cebren men etmeye teşebbüs” kabahatinden yargılandığını hatırlattı.
Göznek’in yakalanamayıp, savunması alınamadığı için belgesinin ayrıldığının belirtildiği mütalaada, evrakı ayrılan sanık hariç öteki sanıklar hakkında beraat kararı verildiği kaydedildi. Hakkında temyiz müracaatında bulunulan yedi sanık hariç öteki sanıkların beraat kararının mutlaklaştığı belirtildi.
ÖTEKİ SİLAH ARKADAŞLARINI BERAAT ETTİĞİNİ SÖYLEDİ
Göznek, mütalaada yer alan savunmasında ‘Benim hakkımda yargılamayı yapan şahıslar ve iddianameyi düzenleyen savcı gerçek hakim ve savcılar değildir. FETÖ soruşturmaları bunu aşikar kılmıştır. Başka sanıklar atılı kabahatlerden beraat etmişlerdir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Başka silah arkadaşlarım beraat etmişlerdir. Eşitlik unsuru gereği beraatimi talep ediyorum” tabirinde bulundu.
‘DİJİTAL DATALARIN GÜNCELLENDİĞİ KABUL İMKANLI DEĞİLDİR’
Mütalaada, “Dijital datalar içerisinde son kayıt tarihi 2003 Mart ayı ve öncesi olarak görülmesine karşın ve dijital bilgiler içerisinde uzman raporları ve mahkemenin yazılarına gelen yanıtlara nazaran 2009 yılına kadar olan tarihlerle ilintili birçok öge bulunması nedeniyle dijital bilgilerin güncellendiği kabul imkanlı değildir. Tekrar birebir nedenlerle dijital dataların rastgele bir soruşturma halinde kanıt pahasının yitirilmesi için sanıklar tarafından kasıtlı olarak değiştirildiğinin kabulü de mümkün görülmemiştir” denildi.
Sanık Ali Göznek’in üzerine atılı kabahati işlediğine dair her türlü kuşkudan uzak, kesin ve mahkumiyetine kâfi kanıt bulunmadığını belirten Cumhuriyet savcısı, sanığın beraatine karar verilmesini istedi.
BELGESİ AYRILDI
Sanık Ali Göznek’in avukatı Kemal Nevzat Güleşen müvekkilinin Denizci Kurmay Albay olduğunu belirterek, “Müvekkil 3. dalganın birinci sanıklarındandır. Birinci yargılamada müvekkil Almanya’ya gittiği için hakkındaki belge tefrik edilmiş, başka sanıklara ceza verilmişti. Müvekkilin savunması da alınamamıştı. Öbür sanıklara verilen cezalar Yargıtay Ceza Dairesi’nde onanmıştı lakin sonrasında davanın kumpas niteliği tespit edilmişti. Bu süreçte Anayasa Mahkemesi’ne müracaat ettik. 19 Haziran 2014’te bütün tutuklu sanıklar tahliye edildi. Bilahare ana evrak mahkemenize geldi” dedi.
“EYLEM YOK”
Avukat Güleşen, “Eski ceza yasası itibariyle hareket ve sonuçtan oluşan aksiyon tariflemesi yapılırdı. Bu davada harekete mesnet teşkil eden hareket ve sonuç her ikisi birden mevcut değildir. CMK 223’e nazaran fiilin kabahat olmamasından kaynaklı beraat ve kabahat yüklemesine ait olumlu bir değerlendirmeye varılamadığına dönük başka 4 beraat çeşidi mevcuttur. Bu açıklamalar ışığında sonuç ve hareket her iki öge bakımından da oluşmadığına nazaran ortada bir hareket yoktur” diyerek müvekkilinin beraatini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Ali Göznek hakkında hatası işlemek için irtifak yapma hatasını işlediğine ait mahkumiyetine kâfi, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı somut kanıt elde edilemediğini belirtti. Mahkeme, ‘şüpheden sanık yararlanır’ unsurunu münasebet göstererek, beraat kararı verdi.
Sözcü
