İzmir’in Bornova ilçesinde yaşayan Baki Çakmak (56), 10 yıl evvel Menemen ilçesinde bulunan bir bayiden Renault marka Symbol 2011 model sıfır araba satın aldı. Arabasını kullanmaya başlayan Baki Çakmak, savına nazaran 2 ay sonra arabasını yıkadığı esnada sol art çamurluk kısmında bir anormallik fark etti. Elini sol art kısımda bulunan çamurluğun üstüne koyan Çakmak, boyanın üzerinde ufak çıkıntılar görünce şoke oldu. Daha sonra arabası aldığı bayiye giden ve durumu bildiren Çakmak, “İstediğin yere şikayet et, mahkemeye ver” karşılığını aldığını ileri sürerek, türel süreci başlattı.

İKİ AY SONRA BOYALI OLDUĞUNU FARK ETTİ

Baki Çakmak, biraz birikim yaptıktan sonra sıfır araba almak için bayiye gittiğini söyleyerek, “1 Eylül 2010 tarihinde arabayı aldım. Ben titiz bir adamım. Paspasların üzerinde hala gazeteler durur, aracıma ayak değmedi. Aracı aldıktan 2 ay sonra aracımı yıkarken bir anormallik olduğunu gördüm ve şaşırdım. Elimi sürdüm ve aracın sol art çamurluk kısmında vernik atmasının olduğunu gördüm. Yetkili servise aracı götürdüm ve onlar da bu otomobilin boyalı olduğunu söylediler. ‘Ben bu aracı sıfır olarak aldım, nasıl boyalı?’ dedim. Ne yapacağımızı sorduğumda bana ‘Hukuki yollara git, müracaatını yap, istediğin yere şikayet et’ şeklinde konuştular. Moralim bozuldu. Tüketici Hakem Heyeti’ne müracaat ettim, 8-9 aylık bir süreç sonunda misliyle değişim kararını aldılar” dedi.

İNANÇLI DİYE ALDIK, AYIPLI ÇIKTI

Daha sonra İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin yolunu tutan Baki Çakmak, “Avukatımla görüştüm ve mahkemeye gittim. Dava 5 celsede sonuçlandı. Sonuçlandıktan sonra mevzuyu Yargıtay’a gönderdiler. 2015 yılında Yargıtay sonucu geldi. Misliyle değişim kararı varken ‘boyanın aracın kullanımına mahzur teşkil etmediği’ tarafında Yargıtay karar verdi. Ben bu aracı sıfır aldım, bu türlü bir şeyin olması mümkün değil. Tekrar mahkemeye gittim ve hakim tekrar misliyle değiştirilmesi kararını aldı. 9 Aralık 2020’de Avukatım Seher Delibayır, ‘Gözün aydın, iyi sonuç geldi’ dedi. Daha sonra karşı taraf mevzuyu Hukuk Genel Konseyi’ne gönderdi ve aracın kıymetine itiraz ettiler. Hukuk Genel Şurası da bizim lehimize karar aldı. Uzman raporunu tekrar tuttu ve 190-200 bin TL civarı kıymet biçti. Karşı taraf buna da itiraz etti. Artık bilmiyorum hakkımızı nasıl arayabiliriz? Mağdur durumdayım. İnançlı bir otomobil diye aldık fakat maalesef ayıplı mal satmışlar bize. Yaşadığım süreçte hudut ve gerilimden şeker hastası oldum. Meskende tartışmalar ve huzursuzluk oldu” tabirlerini kullandı.

“MAĞDUR OLDUK, ÜZÜLDÜK”

Baki Çakmak’ın eşi Şerife Çakmak (57) ise “Kocam minimum fiyatla çalışıyordu, onun maaşını biriktiriyorduk. Ben de bahçelerde, tarlalarda çalışıyordum. Benim maaşımla da meskeni geçindiriyorduk. Bir otomobil alacaktık fakat ikinci el almayalım, sıfır alalım diye düşündük. Biz gariban bir insanız köyden geldik dedim. Otomobil bu türlü çıkınca meskende huzur kalmadı, eşim şeker hastası oldu. 10 yıldan beri konutumuzda huzur yok. Sıfır otomobil alsam mı almasam mı diye korkuyorum. Yemedik içmedik tarlalarda çalıştım. Bu türlü olunca çok üzüldük, mağdur olduk” diye konuştu. (İHA)

Sözcü