Türkiye, Bayana Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ile Bunlarla Çabaya Ait Avrupa Kurulu Mukavelesi’ni bilinen ismiyle İstanbul Mukavelesi’ni 10 yıl evvel parlamentosunda kabul eden birinci ülkeydi. Bayana şiddetle gayrette değerli bir mihenk taşı olarak kabul edilen ve uygulanması için sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların büyük uğraş verdikleri İstanbul Kontratı, 20 Mart gecesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararnameyle iptal edildi. Mukaveleden bu biçimde çekilmenin hukuksuz ve Anayasa’ya ters olduğunu belirten hukukçular, sivil toplum kuruluşları ve politikler, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini öngören Cumhurbaşkanlığı kararının iptali için Danıştay’da arka arda dava açmaya başladı. Binlerce bayan ise meydanlarda “İstanbul Mukavelesi uygulansın” davetini sürdürüyor.
32 YILDIR DAYANAK OLUYORUZ
“İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” daveti yapan Çağdaş Hayatı Destekleme Derneği İdare Konseyi da Danıştay’a başvurduğunu açıkladı. Türkiye geneli şubeler toplantısında konuşan ÇYDD Lideri Prof. Dr. Ayşe Yüksel 32 yıldır derneğin kız çocuklarına takviye verdiğini lakin bununla da kalmayıp bayan gücünün topluma kazandırılması için gayret ettiklerini hatırlattı. “Sadece eğitim yetmez” diyen Yüksel “Sorumluluğumuz büyük. Bayanlar için çaba etmekte kararlıyız. Bir çalışma takımı kurduk ve İstanbul Mukavelesi Yaşatır diyoruz. Aile biziz, bayan biziz, çocuk biziz, şiddete karşı dur diyoruz ve vazgeçmek yok” dedi.
ÇYDD Lideri Prof. Dr. Ayşe Yüksel, “Çağdaş toplum için çabaya devam” dedi.
ÇAĞDAŞ TOPLUM GAYESİ
MAĞDUR ÇOCUKLAR: Şiddet çok değerli bir halk sıhhati problemidir ve bunun önlenmesi için de İstanbul Mukavelesi’nin yürürlükte olması koşuldur. İstanbul Mukavelesi, 18 yaşının altındaki kız çocuklarının korunması ile ilgili de düzenlemeler içermektedir. Örneğin, şiddete şahit olan çocukların korunması, zorla evlendirmelerin yasaklanması, “şiddet mağduru” olarak nitelendiren çocuklara devlet tarafından takviye düzeneklerinin sağlanması üzere konuları belirliyor… Bilhassa şiddet mağduru kız çocuklarının korunması açısından devlete kıymetli yükümlülükler getirmektedir.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İÇİN: Derneğimizin maksadı “Çağdaş topluma ulaşmak.” Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmadığı, bayanların ve çocukların temel hak ve özgürlüklere erişimlerinin devlet tarafından korunmadığı bir ortamda, bu amaca ulaşılamayacağı açıktır. İstanbul Mukavelesi’nin bilhassa toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve muhafaza gayesi, insan onurunu koruyan temel bir insan hakları mukavelesi olması, derneğin kurulduğu günden beri kız çocuklarına yönelik gerçekleştirdiği faaliyetlerle teğe bir tıpkı doğrultudadır. Genel kamu faydası olduğundan ÇYDD olarak kontratın feshedilmesi kararının iptali için dava açtık. ÇYDD, Atatürk’ün bayan, erkek, genç ve çocuk ayırmaksızın emanet ettiği çağdaş ve gelişmiş bir ülke olma yolunda uğraş etmeye devam edecektir.
Bayan örgütleri alanda tek başına bırakılmamalı
Kontrattan çekilme kararının iptali için Danıştay’a dava açan Bayan Dernekleri Federasyonu’nun Lideri ve ABD Dışişleri Bakanlığı Memleketler arası Mert Bayanlar Ödülü’nün sahibi Canan Güllü, ÇYDD’nin düzenlediği toplantıda yapılması gerekenleri sıraladı. Kontrattan çekilme kararının memleketler arası arenada bir hesaplaşma metni olarak kullanıldığını savunan Canan Güllü, yalnızca kurum ve kuruluşların değil ferdî olarak da Danıştay’a kararın iptali için müracaat yapılması gerektiğini vurguladı. Güllü şöyle konuştu:
Bayan Dernekleri Federasyonu Lideri Canan Güllü Danıştay’a kişisel müracaat davetinde bulundu.
HESAPLAŞMA METNİ
“Şu an bir hesaplaşmaya hakikat giden bir süreç yaşanıyor. Unutmayın bir ay kadar evvel Saadet Partisi’nden bir beyefendi ‘Kadın madın haklarıyla ne ilgileneceğiz, İstanbul Mukavelesi kaldırılacak. Bana bu kelamlar verildi’ dedi. Ben size bu mukavelenin bayan madın hakları diyenlerin isteğiyle kaldırılmadığını söyleyebilirim. Bu mukavele hesaplaşma metni olarak kullanıldı. Bu kontrat ile Amerika’ya ‘NATO’dan çıkarım, benimle irtibat kur. S400 füzelerimle ilgili problemler yaşadım. Bakın ben NATO’dan çıkabilirim işte size ispatı’ dediler. Bu ileti verildi. Bunu bayan hareketi üzerinden yaptılar. Olağan ki alanda araştırmalara nazaran yüzde 7 oranında İstanbul Mukavelesi’ni istemeyen bir kesim var. Lakin onları da görüyoruz ki içeriğini bilmeyenler var.”
PARLAMENTONUN ONURU
Çabayı bayan örgütlerinin alanda tek başına sürdürmemesi gerektiğine vurgu yapan Güllü şöyle devam etti:
SORUMLULUK BÜYÜK: Bireylerin, özel dalın, kurumların, vakıfların, meslek örgütlerinin de sorumlulukları var. Parlamentoda kabul edilen mukavele feshedildi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının uğrunda çaba ederek kurdukları Türkiye Cumhuriyeti’ni ve savaş vakti dahi kapanmamış parlamentonun iradesine baş atılarak “Ben kendim yaptım” denildi. Bu hukuk tanımazlık karşısında kenarda durup “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyemeyiz. Bu ülkede bir hukuk garabeti yaşanmıştır. İnsan hakları yerle bir edilmiştir. Parlamentonun onayı alınmadan, iradesini hiçe sayarak, tek imzayla bu kontratın feshedilmesi mümkün değildir. Anayasa’ya karşıttır. Demokrasi ihlalidir. Buna karşı çıkmak zorundayız.
UĞRAŞA DAVET:
Sözcü
