ALANDA ÇALIŞANLARIN PROBLEMLERİNDEN BİRİSİ YEMEK
Gece gündüz demeden ağır şartlarda çalıştırılan filyasyon gruplarının yaşadığı zahmetleri ve onların zorluklarını paylaşan Yılmaz, şunları söyledi:
“Salgın bütün süratiyle halkımıza ve sıhhat işçilerine ağır travmalar, hastalıklar ve ne yazık ki mevt yaşatmaya devam ediyor. Sıhhat yöneticileri salgının yayılımdaki sorumluluğunu unutarak sıhhat işçilerini kuralsız, bilim dışı ve nerdeyse zorla çalıştırmak dahil her türlü yol ve prosedürü kullanarak, onları tüketmek kıymetine alana sürmüş bulunmaktadır. Salgınla çaba için oluşturulan çok sayıda filyasyon takımı var. Gruplarda sıhhat hizmet sınıfından tüm meslek kümeleri olduğu üzere idari hizmetlerde çalışan memurlar, personeller de görevlendirilmiş durumda. Alanda çalışan arkadaşlarımızla çok sayıda görüşme yaparak sıkıntılarını dinledik. Alanda çalışan arkadaşlarımızın meselelerinden bir tanesi yemek. Başlangıçta yalnızca akşam yemeği varken çalışanın reaksiyonu sonucu iki öğüne çıkarılmıştır. Alanda uzun saatler yüksek tempo ve hastalık riskiyle burun buruna çalışan işçinin günlük besin öğesi ve güç muhtaçlıklarının karşılanabilmesi için ölçülerin yüksek ve çeşitliliğin fazla olması gerekir. Lakin alandaki arkadaşlarımızın anlattığı menüler karbonhidrat yüklü, tekrarlayan ve çeşitliliği azdır. Beden direncinin yüksek tutulabilmesi için yemeklerde ivedilikle düzenlenmeye gidilmelidir.”
FOTO: SÖZCÜ
SERVİS SIKINTILARI BULUNUYOR
Alanda çalışmanın sabah 07.00’de başlayıp gece 24.00’de bittiğini söz eden Yılmaz, “Çok fazla hasta taraması yapıldığından 24.00’de bitiyor dense de 02.00’ye kadar uzadığı olmaktadır. Bu saatler ulaşım açısından külfetli olduğundan servis muhtaçlığı vardır. Yalnızca gece servisinin bulunması kâfi değildir, sabah da servis olmalı ve gece çalışma saatleri uzadığında her çalışanın işi bitene kadar servis imkânı sağlanmalıdır. Mesai saatleri bir gün 16 saat çalışma iki gün istirahat halinde olduğu söylense de işçi müsaade günündeyken kuruma çağrılmakta, gününün değiştiği söylenmekte ve gerektiğinde gün çok çalıştırılmaktadır. İşçi yetersizliği nedeniyle fazla çalışmaların müsaadeleri kullandırılmamaktadır. Hafta içi hafta sonu fark etmeksizin, amirin isteğine bağlı bir telefonla iş yerine çağırılmak engelli çalışanlar için de geçerlidir. Tıpkı kuralsızlık ayrım yapmaksızın engelli çalışanlara de uygulanmaktadır. Çalışanların mesai gün ve müddeti amirinin keyfine bağlı olamaz ve eksik takımlar var olan çalışanın yükünü artırarak tamamlanamaz. Sıhhat Bakanlığı bu keyfi uygulamalardan vazgeçip ivedilikle işçi istihdamında bulunmalıdır” diye konuştu.
HAKARETE DE TACİZE DE MARUZ KALAN VAR
İşçi eksikliği nedeniyle her branştan işçinin alana sürüldüğünü belirten Yılmaz şunları söyledi:
“Sabah saat 07.00 de işe başlayan arama takımları, bu saatte vatandaşı arayarak olumlu olduğu bilgisini veriyor ve onlarca soruya yanıt veriyor. Bu aramalar gece geç saatlere kadar yapıldığı için doğal olarak vatandaşın reaksiyonuna sebep oluyor. Tüm özverisi ve var gücüyle çalışan sıhhat işçileri, tüm kahırlarının yanında telefonda türlü hakaret ve bağırmalara maruz kalıyor. Ayrıyeten filyasyon takımlarının yanında güvenliği sağlayacak işçi bulunmadığından gece gündüz konutlara girip çıkarken hakaretlere ek olarak tacize de maruz kalındığı alandaki arkadaşlarımız tarafından bize iletilen meseleler ortasındadır. Çok sorun ve ıstırap içinde vazifesini canla başla yapan sıhhat işçilerine medyada söylendiği üzere yüksek ek ödemeler de yapılmamaktadır. Yapılan iş tıpkı olmasına karşın; sıhhat hizmetleri sınıfına az da olsa ödeme yapılmakta lakin idari hizmetler sınıfına hiç ek ödeme yapılmamakta; doktorlara ise ortalama ek ödeme alan bir işçinin 5-6 katı ödeme yapılmaktadır. Birebir işi bir arada yapıp, karşılığında ödeme yapılırken bu derece farklılık ve dengesizlik hem motivasyonu hem iş barışını bozmaktadır. Performans/ek ödeme değil, emekliliğe yansıyan temel fiyat talebimizden vazgeçmiyoruz.”
Sözcü
