Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Lideri Celalettin Kesikbaş, döviz kurlarındaki yükselişle birlikte sanayi ve ihracatında büyümesi için bir dizi önlemin kesinlikle hayata geçmesi gerektiğini belirterek, kur artışlarındaki tedirginliklerini ve taban fiyattaki artış ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kesikbaş, “Asgari fiyatın enflasyon oranı üzerinde artmasına bağlı olarak minimum fiyatta vergi kaldırılmalı, gelir vergisi dilimleri yükseltilmeli ve minimum fiyat takviyesinin artırılması gereklidir” dedi.
Kur artışları ve minimum fiyata ait değerlendirmelerde bulunan Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Lideri Celalettin Kesikbaş, sanayi ve ihracat için gereken önlemlerin koşul olduğunu söyledi.
SIKINTILAR, ÖNLEMLER VE TAHLİLLER AŞİKÂR
İhracat, istikrar, istihdam noktasında sanayicilerin ve üreticilerin önemli talepleri ve muhtaçlıkları olduğunun altını çizen Kesikbaş, “Döviz kurlarının yükselmesinden ötürü işletme sermayesi gereksinimi, banka teminat ölçüleri artacak ve birden fazla firmamız bunu bankalara sağlayamayacak. Bu da işletme sermayesinin finansmanında dertler yaşanmasına neden olacak. Meseleler, önlemler ve tahliller belli” diyerek şu tespitleri paylaştı:
* Eximbank ve bilhassa Merkez Bankası Reeskont kredilerinde önemli dertler var. Bu noktada kıymetli artırımlar gerekiyor ki ihracatın finansmanında zahmet olmasın. Zira satın alma maliyetleri arttı ve satın alma fiyatları neredeyse 2 ila 3 katına ulaştı.
* Yurtdışından gelen siparişlerin yoğunluğu ile 2022’de yatırım gereksinimine çok fazla muhtaçlık duyulacağı ortadadır. Unutulmamalıdır ki ülkemizde ve yurt dışından yapılacak olan yatırım yabancı para ile gerçekleşiyor. Düşük faiz ile ihracat garantili, uzun vadeli yatırım kredilerine muhtaçlık gündeme gelecektir. Burada da bu finansmanı sağlayacak ögeleri oyuna dahil olarak uzun vadeli yatırım kredilerini devreye alınması gerekmekte.
Eskişehir Sanayi Odası Lideri Celalettin Kesikbaş
* İhracata yönelik ithalatta finansmana erişim ile ilgili kahırların kalkması ise bir öteki değerli mevzu. İhracata yönelik alınan materyallerin Türkiye girişindeki kur ile çıkışı ortasındaki kur farkının sigortalanması üretici için çok kıymetli.
* Memleketler arası rekabetçiliğin geliştirilmesi için tasarlanan ve uygulamaya konulan URGE projelerinin finansmanında kesinlikle revizyona gidilmesi gerekmekte. Örneğin 6-8 firma tarafından gerçekleştirilebilecek projelerin, finansmanının TOBB’a bağlı odalar tarafından yapılması bürokrasiyi azaltarak, pratik ve fonksiyonellik kazanmanın önü açılacaktır.
* İhracatçılar için KGF’nin devreye sokulması, ihracat garantili KGF’nin işlerlik kazandırılması üzerine çalışmalar oluşturulması gerekiyor.
* Öteki yandan ölçek iktisadına geçişi hızlandıracak yapısal ıslahatların kesinlikle devreye alınması gerekiyor, teşvik, finansman ve insan kaynağının güçlendirilmesi de bu ıslahatlar içerisinde kıymetli hususlardan biri olması sürdürülebilirlik açısından hayli elzem. Ayrıyeten birebir işi yapan şirketlerin birleştirilmesini teşvik eden pratik finansman modellerinin sağlanması bir alternatif oluşturacaktır.
* Gündemin köşe taşı haline gelen verimlilik, yeşil mutabakat ve dijital dönüşüm ile ilgili şirketlerin fonlanması ve teşviklerin sağlanması ihracat açısından şu an çok büyük ehemmiyet arz ediyor.
* Rekabetçiliğin sağlanması ve ihracatın aksamadan devam edilebilmesi için güç maliyetleri, hammadde tedariki dahil birçok girdinin kurdan etkilenmemesi, yeni finansman ve satın alma formülleri ile sağlanması üreticilerimizin, ihracatçımızın beklentileri içerisinde. Bu fiyat istikrarı ve rekabetçi olabilmek açısından da çok gerekli.
* Tüm bunlarla birlikte emeğiyle ve alın teriyle çalışanlar desteklenerek taban fiyatın enflasyon oranı üzerinde artması buna bağlı olarak minimum fiyatta vergi kaldırılması, gelir vergisi dilimlerinin yükseltilmeli ve minimum fiyat takviyesi artırılması gereklidir.
Sözcü
