Saadet Partisi Gençlik Kolları, ülkenin birçok kentinde şehir meydanlarına astığı ‘Dert Duvarı’ ve ‘Dert Mikrofonu’ çalışması ile vatandaş ve gençlerin kaygılarını gündeme taşımaya devam ediyor. Eskişehir’de asılan sıkıntı duvarı da kısa müddette personeli, memuru, emeklisi, esnafı hatta polisi bile, nasıl bir Türkiye hayal ettiğini, sıkıntısını dert duvarına yazdı.

Eskişehir’de vatandaşlar yansılarını, kaygılarını ve nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini, Saadet Partisi Eskişehir Vilayet Gençlik Kolları’nın, İsmet İnönü Caddesi’ne yerleştirdiği ‘dert duvarı’na yazdı. Kaygılı vatandaşlar kaygılarını duvara yazdı.

POLİS 8 SAAT ÇALIŞMA İSTEDİ

Saadet Partisi’nin Eskişehir Hoşnudiye Mahallesi İsmet İnönü Caddesi’nde kurduğu ‘dert duvarı’, vatandaşların; hayat pahalılığı, işsizlik, parasızlık, emeklilikte yaşa takılanlar, emekli aylıkları, KYK borçları, atanamayan öğretmenler, minimum fiyatın yetersizliği, yüksek kiralar, döviz kuru ve altındaki artış, elektrik, su, ulaşım, doğalgaz artırımları üzere sıkıntılarla doldu.

Vatandaşlar duvara ayrıyeten nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini de yazdılar. Polislerin günde 8 saat çalışma istediği yazılan sıkıntı duvarında şu yazılar dikkat çekti:

* Yarın geçim kasvetini düşünmediğim ülke hayal ediyorum.

* İnsanca yaşayacak minimum fiyat istiyorum.

* KYK borçları af edilsin.

* Adalet istiyoruz.

* Söz özgürlüğü sınırsız olmalı.

* Süresiz nafaka son bulsun.

* Adil bir Türkiye, adil bir dünya.

* Geçinemiyoruz.

GİTTİĞİNİZ YOL, YOL DEĞİL, BU CADDE ÇIKMAZ SOKAKTIR!

Saadet Partililer, keder duvarı önünde iktidara çıkmaz sokak tabelası göstererek, ‘Gittiğiniz yol, yol değil, bu cadde çıkmaz sokaktır’ diyerek ihtarda bulundu. Saadet Partisi Eskişehir Vilayet Lider Yardımcısı Ramazan Kocaoğlu, şöyle konnuştu:

* Bütçe tasarısına nazaran 2022’de bütçe sarfiyatları 1 trilyon 750 milyar 957 milyon lira, bütçe gelirleri 1 trilyon 472 milyar 583 milyon lira, bütçe açığı ise 278 milyar 374 milyon lira olarak öngörüldü.

* Dakika bir, gol bir. Bütçe tasarısı daha uygulanmaya dahi başlanmadan açık veriyor. Üstüne üstlük bütçe tasarısını hazırlayanlar, ülkeyi 19 yıldır aralıksız ve koalisyonsuz bir formda yönetmesine karşın bu yaşanıyor.

* Bütçe açığı demek, yeni kamu borçlanmaları demektir. Alın terimizin ve emeğimizin vergiler yoluyla daha da artarak bir avuç rantiyeciye teslim edilmesi demektir. Sonu gelmeyen borçlanmalara kapı açmaktır ve ülkemizi dış siyasette ödünler vermek zorunda bırakmaktır.

* Geçmişte yaşananlar buna iyi birer örnektir. Toplumun bütün kısımları için bütçeden adil bir halde hisse ayrılmalıdır. Şayet kaynaklar adil paylaşılmazsa  problemler kaçınılmaz olur; bir yerde israf ve şatafat yaşanırken bir öteki yerde yokluk ve sefalet yaşanır.

* Yine büyük bir Türkiye vizyonuna çok uzak, yaşanabilir bir Türkiye gayesinin yanından bile geçmeyen bu bütçeyi hazırlayıp onaylamaya sunmak, halkımıza yeni ‘acı reçeteler’ vermekten diğer bir şey değildir.

* Vatandaştan yana olmayan, vatandaşın gereksinimlerini karşılamayan bu bütçeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Kardeşlik görevimizi yerine getiriyoruz ve uyarıyoruz, gittiğiniz yol, yol değil, bu cadde çıkmaz sokaktır!

Sözcü