Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Yeşim Taşova, HIV/AIDS taşıyan şahısların yarısının durumundan farkında olmadığını ve ülkedeki olaylarda yüzde 400 artış yaşandığını söyledi. Taşova, “HIV bizim için devam eden pandemidir ve Covid’den farkı yoktur. Uzun yıllara yayılmıştır ancak bugün bütün dünyayı tehdit etmektedir” dedi.
Prof. Dr. Yeşim Taşova, ‘1 Aralık Dünya AIDS Günü’ nedeniyle açıklama yaparak, corona virüsü süreci ile birlikte HIV virüsünün teşhis ve tetkik imkanlarının hepsinin Covid-19’a yönlendirildiğini, bu nedenle hadiselerin tespit edilmesinde değerli aksaklık yaşandığını söyledi. Taşova, şu sözleri kullandı;
“YARISI FARKINDA DEĞİL”
*Covid-19 periyodu olaylarda artış yaşandı lakin bunun tespitinde yaşanan aksaklıklar nedeniyle bize başvuran olaylara baktığımız vakit uzun yıllar görmediğimiz kadar çok ileri periyotta HIV yani AIDS tablosu ile karşılaştık.
*Türkiye’deki bilgilere baktığımızda HIV ile yaşayan bireylerin fakat yarısı durumunu farkında öbür yarısı farkında bile değil.
*Bu da tedaviye ulaşamamalarına, hastalığın ilerlemesine, en kıymetlisi de diğerlerine bulaştırmalarına neden oluyor.
“YÜZDE 400 ARTTI”
Ülkemiz esasen Dünya Sıhhat Örgütü’nün riskli küme olarak belirlediği ülkedir. Yüzde 400’ün üzerinde artış vardır. Kendi durumunun farkında olmayan kümesi da çok değerli bir risk olarak görüyoruz.
Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Yeşim Taşova
“DEVAM EDEN PANDEMİ”
HIV enfeksiyonunun devam eden pandemi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Taşova, “HIV bizim için devam eden bir pandemidir ve Covid’den bir farkı yoktur. Uzun yıllara yayılmıştır fakat bugün bütün dünyayı tehdit etmektedir. En fazla cinsel yolla bulaşıyor. 25-29 ile 30-34 yaş kümesi en çok en fazla yeni olgular olarak belirtiliyor. Bunlar hem cinsel hem ekonomik etkin olan bir kümedir. Bu kümenin bilhassa tespit edilmesi gerekiyor. Ülkemizde en değerli aksaklık bu virüsü taşıyıp durumunun farkında olmayan şahısların tespit edilememesidir. Tespit edildiği takdirde ülkemizde tedaviye ulaşmasıyla ilgili rastgele bir problem yok” diye konuştu.
“TEDAVİ EDİLEN ŞAHISLAR ÇOCUK SAHİBİ OLABİLİR”
HIV nedeniyle tedavi olan şahısların yüzde 90’ından fazlasının istenilen sonuca ulaştığını kaydeden Taşova, “En kıymetlisi, tedavi olan şahıslar artık bulaştırmıyorlar. Tespit konusunda Covid devri yaşanan açığı kapatmak için bilhassa cinsel faal devirdeki genç insanların kesinlikle her cinsel alakada prezervatif kullanmaları en değerli korunma yoludur. Herkes hayatında 1 defa HIV testi yaptırmalı zira her kümede bu işin tedavisi var. Tedavi alınır ise ömür uzunluğu tedavi alacaklar lakin virüs baskılanacağı için olağan ömür mühletine ve kalitesine sahip olacaklardır hatta çocuk sahibi dahi olabilecekler. Çocukları da HIV negatif olarak doğacaktır” dedi. DHA
Sözcü
