Pandemide artan hareketsizlik, gerilim ve istikrarsız beslenme kilo alımına yol açarken diyabet, kalp-damar üzere önemli hastalıkların da tetiklenmesine neden olabiliyor. Münasebetiyle uzmanlar, sık sık sağlıklı beslenmenin, idmanın ve gerilim idaresinin ehemmiyetine dikkat çekiyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu süreçte bitkisel yüklü beslenmeyi önererek şunları söyledi:
Prof. Dr. Osman Erk
HAYVANSAL BESİNLERE DİKKAT
Çoklukla hayvansal besinlerle beslenmenin başta kalp-damar hastalıkları ve kanser olmak üzere birçok hastalığa yol açtığı yüzlerce çalışmayla gösterilmiştir. Çin projesi olarak isimlendirilen ve beslenmeyle hastalıklar ortasında ilişkiyi araştıran en kapsamlı çalışmayla da bu gerçeklik bir sefer daha teyit edilmiştir. Bu çalışmada yalnızca hayvansal yağın değil hayvansal protein tüketimindeki artışın da hastalıklarla ilgisi kanıtlanmıştır. Hayvansal eserler bilindiği üzere kâfi antioksidan, lif, fitobesinler, vitamin ve mineral içermez; bol ölçüde kalori, doymuş yağ, kolesterol ve araşidonik asit barındırır. Çin projesi; zerzevat, meyve, kuru baklagiller ve tahıllardan güçlü bitkisel besin tüketip, toplam günlük kalorilerinin yüzde 10’undan azını hayvansal besinlerden alan topluluklarda, kalp damar hastalıklarının ender görüldüğünü ispatlanmıştır.
BİTKİSEL BESİN KEMİK SIHHATİNİ KORUYOR
Asidik karakterli hayvansal besinlerden güçlü bir diyet böbrek ve karaciğer üzere organları yorduğu ve bozduğu üzere, kemiklerden bol ölçüde kalsiyum-fosfor çekerek ve idrarla bu minerallerin atılımını artırarak osteoporoza (kemik erimesine) yer hazırlar. Bitkisel besinler, hem beden kemik sıhhatini uyaran minerallerin bol ölçüde alımına ve bazik tesirleri ile de bu minerallerin atılımına mani olarak osteoporoz riskini azaltır.
BAĞIRSAK DOSTUDUR
Bitkisel eserlerden güçlü bir beslenmenin bağırsaklarda bulunan mikrobik florayı etkileyerek dost bakterilerin sayısını artırdığı, probiyotik ve prebiyotik tesir yaptığı ortaya konmuştur. Probiyotik tesirle bağırsaklardaki yararlı bakteriler artar. Prebiyotikler ise mide ve ince bağırsaklarda hiçbir değişime uğramadan kalın bağırsağa geçip faydalı bakteriler için besin teşkil eden kompleks karbonhidratlardır. Faydalı bakteriler prebiyotiklerle beslenerek çoğalır ve ziyanlı bakterilerin bağırsak duvarına yapışmasını önler. Bu bakterilerin bağırsak sıhhati, bağırsak hastalıkları, bağırsak kanseri, kalp hastalıkları, obezite üzere birçok hastalığa karşı hami olabildikleri bilinmektedir. Et yüklü bir beslenme çeşidi ise bağırsak florasını olumsuz tesirler, sıhhatsiz bakterilerin hakim duruma geçmesine neden olur ve bağırsak kanseri riskini artırabilir.
Sözcü
