Dünyada ‘işlenmiş gıdalar’a dayalı diyet anlayışının hem beşerler hem de gezegen için önemli bir tehdit oluşturduğu açıklandı. Bahisle ilgili daha evvel gibisi yapılmamış bir çalışma gerçekleştirildi.

Euronews’ta yer alan habere nazaran, Almanya’nın Potsdam Enstitüsü İklim Araştırmaları uzmanlarına nazaran, bunun yaratacağı etraf ve sıhhat krizi “akıl almaz boyutlarda” olacak.

21.yüzyılın yarısına yanlışsız global besin talebinin yüzde 50 artacağı ve bu artışın da dünyanın üretim kapasitesini aşacağı kaydedilerek sürdürülebilir olmayan bir noktaya hakikat süratle gidildiğine dikkat çekiliyor.

Araştırmaya nazaran, günümüzdeki besin üretimi halihazırda dünya içme sularının dörtte üçünü ve ekilebilir alanların üçte birini kullanıyor. Bununla birlikte sera gazı salınımının da üçte birinden sorumlu.

1965-2100 yılları ortasında uzun vadeli gerçekleşebilecek global diyet değişimlerine öngörmeye çalışan uzmanlar açık kaynaklı bir modelleme yaparak nüfus artışı, nüfusun yaşlanması, kilo artışı ve fizikî aktivitelerin azalması üzere etkenlerin besin talebinde nasıl bir değişime neden olacağını anlamaya çalıştı.

OBEZLERİN ORANI YÜZDE 16’YA ÇIKACAK

Araştırmaya nazaran, şayet trendler var olan haliyle devam ederse dünya nüfusunun kıymetli bir kısmını çok kilo problemleri yahut obezite bekliyor.

2050’ye kadar 4 milyardan fazla insan (nüfusun yüzde 45’i) çok kilolu kategorisinde olacak. Bunun yüzde 16’sı da obez kategorisinde olacak. Bugün çok kiloluların nüfusa oranı yüzde 29 ve obezlerin oranı da yüzde 9.

Nature Scientific Reports’ta yayınlanan araştırmanın başındaki isim olan Benjamin Bodirsky hususa ait şu sözleri kullandı:

* Tarım sistemimiz, yapılan besin israfı ve artan hayvansal protein tüketiminin etraf üzerindeki tesirleri yakında denetimden çıkacak. Sera gazı emisyonu, oluşan nitrojen kirliliği ve ormansızlaşma ile gezegenimizin limitlerini zorluyoruz ve artık bu limitleri aşıyoruz.

Diyetle ilgili trendlerin bölgesel farklılıklar gösterdiğine değinen Bodirsky, birtakım yerlerde her geçen gün daha fazla yüksek şeker, yüksek yağ oranlı ve hayvansal kaynaklı besinlere kayılıyor. Bunlar giderek daha fazla işlenmiş besin tüketilmesi ile alakalı gelişmeler.

Tıpkı çalışmaya nazaran gerçekleşen besin israfı, satın alınan fakat tüketilmeyen yiyeceklerin çöpe gitmesi sonucu 2050’ye hakikat yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıya kalacak olan insanların sayısı yarım milyara ulaşacak.

KÂFİ YİYECEK VAR, SATIN ALMA  GÜCÜ YOK

Araştırma üzerinde çalışmış olan bir öbür isim Prajal Pradhan “Dünyada kâfi yiyecek var. Tek sorun en yoksul olanların bunu satın alacak gücünün olmaması. Varlıklı ülkelerdeki beşerler besin ziyan etmenin tesirlerini görmüyor ve hissetmiyorlar” tabirini kullandı.

Sözcü