Miryokefalon Savaşı’nın yapıldığı tarihi alana maden alanı ruhsatı verilmesinin ortaya çıkmasıyla yansılar geldi. Akademisyenler, maden alanının tabiat ve tarihi alanlara ziyan vereceğini belirterek ruhsatın iptal edilmesini istedi.

“ANADOLU TARİHİNİN EN DEĞERLİ 3 SAVAŞINDAN BİRİ”

Bölgenin Türk tarihi açısından kıymetine dikkat çeken Marmara Üniversitesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Ceylan, şunları söyledi;  “Bağırsak Boğazı, Konya’yı Batı Anadolu’ya bağlayan değerli bir yol üzerinde bulunuyor. Daha evvel arazi çalışmaları yapmıştık ve tarihi kaynakların tamamını inceleyip, savaşın o boğazda olduğu konusunda kesin kanaate ulaştık. Elimizde sahiden tarihi manada da çok güçlü datalar var. Bu savaş Türk tarihinde çok kıymetli bir yere sahiptir. 1071 Malazgirt savaşı, 1176 Miryokefalon ve 1919 Kurtuluş Savaşı bin yıllık Anadolu tarihinin üç kıymetli savaşıdır. Üç kıymetli savaştan bir tanesi Konya Bağırsak Boğazında gerçekleşiyor. Bu savaşla Anadolu’nun tapusu alındı deniliyor. Malazgirt savaşıyla Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı, bu savaşla birlikte de Anadolu’nu tapusu alındı. Artık Bizans’ın Türkleri Anadolu’dan çıkarma umudu büsbütün bu savaşla bir arada ortadan kalktı”

“BOĞAZIN TAMAMI SAVAŞ SAHASI”

Son vakitlerde yapılan çalışmalarla birlikte Miryokefalon Savaşı’nın Türkiye’nin gündemine gelmeye başladığını söyleyen Ceylan, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bu savaşın önümüzdeki yıllarda daha çok gündeme geleceğini düşünüyoruz. Konya’da bu bahisle alakalı saha çalışmalarımızı da yaptık. Sırf bu boğazda değil, Derbent tarafında da güneydeki alanlarda da yani geniş bir alanda hem tarihi hem coğrafik manada çalışmalar yapmıştık. Ondan sonra da bu savaşın burada olduğuna kanaat getirdik. Savaşın burada olduğuna dair çok açık lokasyon bilgileri de var. Kilikya Krallığı’nda Simbat denilen bir başkomutan var, bu kişi hükümdarın da kardeşidir. Bu savaşın tam olarak o boğazda olduğunu söylüyor. Meldinis ya da Melidis Kalesi olarak bilinen bir kale var o devirde bölgede. Savaştan sonra sanki bir kalıntı kalmış mıdır? diye de çalışıyoruz bölgede. O devirden rastgele bir ok ucu, savaş kalıntısı yahut toplu mezar olup olmadığına dair bir araştırma yapıyoruz. Araştırmalarımızda Temmuz ve Ağustos aylarında kıymetli sonuçlara ulaştık. Bu uzun vadeli bir projedir. Bu alanda çalışmalarımıza devam ediyoruz”

“DEMİR ÇAĞINDAN KALMA KALE TEHLİKEDE!”

Konya çimentonun savaş alanından gereç almak istemesine mana veremediklerini belirten Ceylan, mevzuya ait şu açıklamayı yaptı; “Selçuklu ve Bizans orduları boğaz boyunca karşılaşıyorlar. Boğaz 12 kilometre uzunluktadır, boğazın tamamı savaş alanıdır. Konya çimento fabrikasının gereç alacağı yer yaklaşık 25 bin metrekaredir. Şuan sit alanı olarak belirlenen kalenin çabucak yanı başındaki bir bölgeden bahsediyoruz. Konya çimentonun çalışma yapacağı yer kaleye ziyan veriyor. Balkaya denilen bu kale aslında Hitit periyodunun yerleşmesidir. Roma’yı, Bizans’ı, Selçuklu’yu ve Osmanlı’yı görüyor. Bu kale, Hitit devrinden başlıyor, daha sonra Roma periyodu, Bizans periyodu, Selçuklu ve Osmanlı periyodu yerleşim alanına kadar gidiyor. Bu vakte kadar kale kazılmamıştır. Orada kıymetli bir potansiyel var. Yüzey araştırmalarımız bittiği vakit Konya Bağırsak Boğazı’nı, tarihi ve arkeolojik alan olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tescil ettirmek istiyoruz. Aslında biz bu sahanın tamamını sit alanı ilan ettirmek istiyoruz. Alanda hem gayri Müslimlere ilişkin hem de Müslümanlara kimi mezar ve mezarlıklar belirledik.. Boğazın kimi bölgelerinde jeoradar araştırmaları da yaptırdık. Birtakım delillere ulaştık. Bir kere daha hatırlatıyorum, Konya çimento gereç almak için savaş alanını kazacak. Konya çimentonun neden öteki bir yerden materyal almadığını anlamlandıramadık”

“MADEN ALANI, BOĞAZI TAHRİP EDECEK”

Bölgede açılacak maden alanının boğazı büsbütün tahrip edeceğine dikkat çeken Ceylan; “Boğazın farklı yerlerinde mezarlıklar var. Bunların önümüzdeki yıllarda analizlerini yaptırmak istiyoruz. Bu bölge savaş alanının içerisinde kalıyor. Burada büyük bir hafriyatın yapılması boğazı da büsbütün değiştirecek. Bu türlü tarihi bir değere sahip yeri değiştiriyoruz, yok ediyoruz. Ayrıyeten boğazda çok fazla kuş çeşidi yaşıyor. Yani boğazda yaban hayatı var. O yüzden hem tarih açısından hem de tabiat açısından maden ruhsatının iptal edilmesi lazım. Biz aslında ön raporumuzu hazırladık. Raporumuzu Konya Valiliği’ne, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da ilettik. Bu, Konya için çok değerli bir bahistir. Miryokefalon üzere değerli savaş yerlerini gelecek jenerasyonlara taşımamız gerekmektedir.  Bu hem ülkemiz hem de tarihimiz açısından çok değerlidir. Konya, Selçuklu devletinin payitahtıdır. 1146 yılında Birinci Mesut’un yaptığı savaşlar da Bağırsak Boğazı’nda gerçekleşiyor. Aslında bu boğaz iki kıymetli savaşın yapıldığı bir boğaz pozisyonundadır. Biz burada öğrencilerimizle birlikte 5 yıllık bir proje yapacağız. Bu projenin sponsorluğunu Konya Büyükşehir Belediyesi yapmaktadır” diye konuştu.

“BÖLGEDE JEDORADAR ÇALIŞMALARI YAPILIYOR”

“BÖLGE BÜSBÜTÜN SİT ALANI İLAN EDİLMELİ”

Miryokefalon savaşının Konya ve Anadolu Türk tarihi için çok değerli olduğuna vurgu yapan Hacıgökmen, “Haçlılara karşı kazanılan değerli başarılardan bir adedidir. Türkiye Selçuklu Devletinin savunması bittikten sonra ikinci büyük savaşın yapıldığı yer ve Konya’mız için çok kıymetli bir yer olması bakımından biz bu alanın büsbütün korunmasını, sit alanı ilan edilmesini istiyoruz. Daha sonraki çalışmalarımızla da bu bölgenin artık büsbütün bir savaş alanı olarak tescil edilmesini sağlayacağız. Bu hocalarımızın tezi çok kıymetli bir savdır. Bizler Selçuk Üniversitesi olarak hocalarımızın bu argümanlarını ispat etmekte zorunluyuz. Bugüne kadar, Rektörümüz Metin Aksoy Beyefendi ve Büyükşehir Belediye Liderimiz Uğur İbrahim Altay Beyefendi de desteklediler. Gelen konukları ağırladılar. İnşallah bu süreçte tarihimizi kurtarmak için elimizden geleni yapacağız” diyerek kelamlarını noktaladı.

MİRYOKEFALON SAVAŞI TARİHİ

Miryokefalon Savaşı, 17 Eylül 1176’da Miryokefalon Ovası’nda Anadolu Selçuklu ile Bizans ortasında gerçekleşmiştir. Türkçe isimlendirmesi, “Düzbel Savaşı” olarak kayıtlara geçmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin zaferi ile sona ermiştir. Malazgirt Meydan Muharebesi’nin akabinde askeri istikrarın korunduğu ve Anadolu’da Türk hâkimiyetinin kesin olarak kabul edildiği savaştır.  Miryokefalon Savaşı’nın Denizli, Isparta yahut Konya’da olmak üzere 3 yerden birinde yapıldığına dair rivayetler vardır. Bu bahiste tarihçiler ortasında itilaf vardır.

Sözcü