Mersin’in Mezitli ve Yenişehir ilçeleri ortasında kalan Kaleköy’de hazineye ilişkin 260 bin metrekarelik alanın TOKİ tarafından yapılaşmaya açılmak istenmesi yarım asırdır yörede narenciye üretimi yapan çiftçilerin reaksiyonuna neden oldu.
Çocuklarıyla birlikte narenciye eserleriyle aksiyon yapan çiftçiler problemlerine tahlil yolu bulunmasını istedi.
Bahçelerini 1980’lerde kurduklarını, 1990 yılından beri hazineye kira bedelini ödediklerini belirten üreticiler, seslerini duyurabilmek için Mersin Etraf ve Tabiat Derneği (MERÇED) öncülüğünde ellerindeki narenciye eserleri ve zeytin kolları ile Gazeteciler Cemiyeti önünde buluştu. Çocukların ve köylü bayanların da katıldığı aksiyonda üreticiler ve çevreciler “Tarımın kalesi Kaleköy düşerse kale düşer tarım biter” biçiminde pankart ile “Ağacımıza sarılalım, ağacımızı koruyalım”, “Tarımın Kalesini yıktırmayız”, “20 bin ağaç kesiliyor”, “Betonlaşmaya hayır”, “Kentimize nefes aldıran akciğerlerimizi ranta teslim etmeyiz”, “Toprak bizim hem işimiz hem aşımız, Aşımıza beton döktürmeyiz” yazılı dövizler açtı.
“TARIM VE ORMANLIK ALANLARI YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Aksiyonda konuşan MERÇED Lideri Sabahat Aslan, Mersin’in son günlerde etrafa yönelik katliamlarla gündeme geldiğini hatırlatarak son olarak ise Kaleköy’ünün tarım ve ormanlık alanlarının yok edilmeye çalışıldığını söyledi. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın re’sen onayladığı plan değişikliği ile Kaleköy’ündeki 98 bin 763 metrekarelik toptan ticaret alanına galericiler sitesi, 101 bin 987 metrekarelik alana ise küçük sanayi sitesi yapılacağını tabir eden Aslan, mahallî idarelerin, meslek odalarının ve bölge halkının görüşünü almaksızın plan değişikliği yapılmasının planlama yönetmeliğine, şehircilik unsurlarına ve kamu faydasına alışılmamış olduğunu savundu.
“TARIM ALANLARININ RANTA KURBAN EDİLMESİ HUKUKSUZDUR”
Galericiler Sitesi ve Küçük Sanayi Sitesi yapılmak istenen 261 bin 846 metrekarelik alanın mutlak tarım toprağı ve üzerinin büsbütün dikili olduğunu anlatan Aslan, şöyle devam etti:
“Üzerinde yaklaşık 20 bin ağaç bulunmaktadır. Burada başta Limon olmak üzere, portakal, zeytin, şeftali, kayısı üzere ekonomik katma bedeli olan ziraî eserler yetiştirilmektedir. Bu alan 50 yılı aşkın müddettir Kaleköy Mahallesinin iş ve aş alanı olmuştur. Bu bölge kimi ovaların büyük ova muhafaza alanı olarak belirlenmesine Ait Bakanlar Heyeti kararınca muhafaza altında iken tarım yerlerine galericiler sitesi ve küçük sanayi sitesi yapma planları ile tarım yerlerinin ranta kurban edilmesi hukuksuzdur. Ormanlık alana bu cins yatırımlar yapılmasına karşıyız. Bu yatırımlar kentimizdeki tarım ve ormanlık vasfı taşımayan alanlara yapılmasını öneriyoruz. Bu alanların ranta kurban edilmesine müsaade vermeyeceğiz.”
“BETONLAŞMAK İSTEMİYORUZ”
Kaleköy Mahalle Muhtarı Bayram Ali Şimşek ise 60 hanenin kelam konusu alandan geçimini sağladığını söz ederek yetiştirilen eserlerin ihraç edilerek devlete döviz kazandırıldığını söyledi. Buradaki yapılaşmanın köylerine gelen rüzgarı keseceğini belirten Şimşek, “Verimli tarım alanlarımızı betonlaştıracaklar. Aslında galericiler sitesi boş. Galericiler sitesinin sorumlusu ile görüştüm. Orada galericilik yapmak isteyen herkes yer olduğunu söyledi. ‘Gelsinler buraya taşınsınlar’ diyor. Bunlar ise gitmiyor. Bunların gerisinde kimler var bilmiyoruz. Biz betonlaşmak istemiyoruz. Biz müsaade vermiyoruz. Bu formda kalmasını istiyoruz. Yetkililerden isteğimiz gelsinler burada inceleme yapıp bize takviye versinler. Milletvekillerinden bizlere sahip çıkmalarını istiyoruz. Devlet büyüklerimize sizleri sesleniyorum. Bizlere sahip çıkın” sözlerini kullandı.
“TAYYİP DEDE, BAHÇELİ DEDE SESİMİZİ DUY”
Harekete katılan bir çocuğu “Bahçemizi vermeyiz. Bahçemizde limon, portakal nar mandalina yetiştiriyoruz. Bunların parası ile okuyacağız. Betona hayır. Tayyip dede, Bahçeli dede sesimizi duy. Biz de bu bayrağın altındayız” diye konuştu.
Sözcü
