Savlı olmak Mert Nobre’nin sevdiği bir durum. Yeni meydan okumalara, yeni çabalara yönelik açlığı, futbolculuk mesleğinin son periyodunda onu TFF 1. Lig’de ve TFF 2. Lig’de izlememize neden oldu.
2016-2017’de Büyükşehir Belediye Erzurumspor formasıyla 24 maçta 12 gol atmıştı. Kadrosu play-off’la 1. Lig’e çıkmış, 2017-2018’de ise ligde çıktığı son 8 maçta 9 gol atmış, Dadaşlar’ı bu defa Muhteşem Lig için play-off’a taşımış, play-off’ta da 2 gol ve 1 asistle Erzurum’un Üstün Lig’e yükselişinde büyük hisse sahibi olmuştu.
Nobre, mesleğinin son döneminde ise Gençlerbirliği ile yeniden TFF 1. Lig’de uğraş etmiş ve 25 maçta 6 gol ve 2 asiste imza atarak Alkaralar’ın 1. Lig’de sadece bir dönem geçirmesinde ve 2. olarak tekrar Üstün Lig’e yükselmesine katkıda bulunmuştu. Mert Nobre artık de teknik yöneticilik mesleğinin birinci imtihanına Başkent’te Gençlerbirliği çatısı altında çıkıyor. Yeni dönem için gün saydığımız Üstün Lig’de çok çok şiddetli geçecek gayrette Gençlerbirliği’nin mukadderatını Mert Nobre ve öğrencileri belirleyecek.
Daum, Denizli, Luxemburgo üçgeni…
Mesleği boyunca iyi teknik yöneticilerle, efsanelerle çalışan Mert Nobre; Christoph Daum, Mustafa Denizli ve Brezilya Serie A tarihinin en başarılı teknik yöneticisi olarak kabul edilen Vanderlei Luxemburgo’yu farklı bir yere koyuyor.
Christoph Daum, hem Beşiktaş’la hem Fenerbahçe’yle; Mustafa Denizli, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’la; Vanderlei Luxemburgo ise dört farklı ekiple (Palmeiras 1993, 1994; Corinthians 1998; Cruzeiro 2003; Santos 2004) beş Brezilya Serie A şampiyonluğu elde etmişti.
Hatırlanacağı üzere Nobre de hem Fenerbahçe hem de Beşiktaş formalarıyla Harika Lig’de şampiyonluk tatmıştı. Cruzeiro’nun 2003’te şampiyonluk yaşayan unutulmaz takımında Nobre de yer alıyordu. Nobre, Daum’un Fenerbahçe’si ve Denizli’nin Beşiktaş’ında da takımdaydı.
Ortaya çıkan bu tablo ve bu öykünmeler tesadüf değil. Nobre’nin üslup olarak adaptasyona açık bir teknik yönetici olacağı aşikar. Çünkü Mert Nobre oyunculuğunda da bunu göstermişti. Onun için birinci soru işareti, Daum, Denizli ve Luxemburgo üçlüsünden hangisinin sistemine öyküneceği. Ferdî iddiam Luxemburgo’nun ağır basacağı istikametinde. Zira çağdaş teknik yöneticilere de ilham veren bir tarzı vardı Luxemburgo’nun. Topa sahip olan, çabuk, presi seven, atak odaklı ve disiplinli bir teknik yönetici olan Brezilyalı genç oyunculara da kıymet vermesiyle tanınırdı. Gençler’in de “gençlere” gereksinimi var!
Gençlerbirliği ‘Gençliğin isyanı’ mottosuyla paylaştığı forma tanıtımında altyapıdan yetişen oyuncularına yer verdi. Soldan sağa: Halil İbrahim Pehlivan, Arda Kızıldağ, Soner Dikmen
Gençliğin isyanı!
Bu söz oyununun altını doldurmak gerekirse karşımıza birinci olarak forma tanıtımında geçen slogan çıkıyor: Gençliğin İsyanı! Bu sloganla birlikte forma tanıtımında altyapıdan yetişen yıldız adayları Halil İbrahim Pehlivan, Arda Kızıldağ ve Soner Dikmen yer aldı. İkinci olarak karşımıza çıkan da Nobre’nin de bahsettiği birkaç isim. İlker Karakaş (11 Ocak 1999 santrfor), Berat Özdemir (23 Mayıs 1998 merkez orta saha), Arda Kızıldağ (15 Ekim 1998 stoper), Baran Başyiğit (17 Şubat 2003 santrfor) ve Gökhan Altıparmak (20 Nisan 2001 santrfor), Mert Nobre’nin ismini zikrettiği genç oyuncular: “Bizim genç oyuncularımız çok kaliteli. İki forvetimiz Baran ve Gökhan, Arda, şu an ulusal grupta olan Berat ve İlker… Genç oyuncularımızın hepsinin kalitesi iyi. Bu karışım çok kıymetli. Deneyimliler ve genç oyuncuları birleştiriyoruz. En kısa vakitte 4-5 genç oyuncuyu birinci 11’e yerleştirmek istiyoruz.”
Gençlerbirliği için ve aslında bu dönem Üstün Lig’de bütün gruplar için takım genişliği çok kıymetli bir belirleyici olacak ve uzun dönemde Başşehir takımı mümkün olduğu kadar gençlere fırsat vermeyi hedefliyor. Anlaşılan Gençler’de kuru bir forma tanıtımı sloganından fazlasını göreceğiz. Lider Murat Cavcav da Mert Nobre’yi dayanaklar biçimde “Altyapısından yetişen oyuncuları bütün dünyaya satan bir Gençlerbirliği var. Bu sene de altyapıya çok ehemmiyet vereceğiz. 7-8 tane altyapı oyuncumuzu takımımıza aldık. Sözleşmesi biten oyuncularla yollarımızı ayırdık. Şu ana kadar yaptığımız 4-5 transfer var. Hocamızla da daima görüşüyoruz. Gençlerbirliği olarak yabancı oyuncu sayısında 11’i geçmeyi düşünmüyoruz. Yabancı oyuncuları çok aldığımız vakit yerli ve altyapılı oyuncular yedek kalmak zorunda kalıyor. Bu oyunculara baht vermek için 11 yabancıyı geçmeyeceğiz” sözlerini kullandı.
ANAHTAR
Gençlerbirliği’nde altyapıya duyulan beklentinin yanı sıra kadroya yeni katılan deneyimli stoper Diego Angelo, bir öteki yeni transfer olan Polonyalı orta saha oyuncusu Dominik Furman, deneyimli golcü Bogdan Stancu ve 21 yaşındaki atak oyuncusu, yıldız adayı Rahmetullah Berişbek isimleri öne çıkıyor.
Diego Angelo’nun ne kadar konsantre olabileceği, Polonya 1. Ligi Ekstraklasa’da geçen dönem 36 maçta 7 gol ve 6 asist yapan Furman’ın ne kadar tartısını koyabileceği, Stancu’nun gollerine devam edip edemeyeceği ve 29 Ağustos’ta ameliyat olduktan sonra eylül ayının sonuna yanlışsız grupla çalışmalara başlayabilecek olan Rahmetullah’ın nasıl döneceği Gençlerbirliği için belirleyici olabilir.
Lakin tüm bunlarla birlikte Gençlerbirliği’nin geçen dönem imza attığı bir istatistik de değişik bir manzara ortaya koyuyor. Ligde 2019-2020 döneminde Başakşehir, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’u çıkardığımızda oluşan tabloda Gençlerbirliği 33 puanla 6. sırada yer alıyordu. Alkaralar, ligi 36 puanla 12. sırada tamamlamıştı. Beş grupla oynanan 10 maçta sırf 3 puan alabilen Gençlerbirliği hem bu sebeple ateş çizgisine yakındı hem de başka rakiplerine karşı nispeten iyi bir performans sergilediği için de ateş sınırından kurtulmayı başardı.
TEKNİK YÖNETICI
Bu başlığı her ne kadar girizgahta lisana getirdiysek de burada yine “teknik direktör” sıkıntısına eğilmemiz lazım. 31 Ağustos 2017’de Ümit Özat’ın misyonuna son veren Gençlerbirliği, sırasıyla Mesut Bakkal (76 gün), Ümit Özat (177 gün), Erkan Sözeri (244 gün), İbrahim Üzülmez (85 gün), Mustafa Kaplan (121 gün) ve Hamza Hamzaoğlu’na (276 gün) misyon verdi. Bu süreçte gelen isimler ya başladıkları dönemi bitiremedi ya da bitirdikleri dönemin akabinde yeni dönemi göremedi.
Mert Nobre, teknik yöneticilik mesleğinin birinci imtihanını Gençlerbirliği’nde verecek.
Elbette yalnızca Gençlerbirliği’ne özel bir durum değil bu. Harika Lig’in teknik yöneticiler için bir “sandalye kapmaca” oyununa dönmesinin de tesiri yadsınamaz. Akhisarspor ve Hatayspor’da Mehmet Altıparmak’ın yardımcılığını yapan Mert Nobre, Harika Lig’i ve Türkiye’deki futbol atmosferini iyi biliyor ve muhtemel bir berbat gidişte sandalyeden kalkmak zorunda kalacağının da farkındadır muhtemelen.
Lakin biz tekrar iyimser olup Mert Nobre’ye kulak verelim: “Fikstür kolay değil, her fikstür güç lakin bizim grubumuz iyi. Eksiklerimiz var durumlarda lakin ben memnunum ekibin gidişatından. Fikstürde Beşiktaş’la maçımız var, Konyaspor ve Antalyaspor’la maçlarımız var. Bence biz hepsi ile baş başa oynayabilecek güçteyiz. Hiçbir farkımız yok.”
Rahmetullah Berişbek de kulübün YouTube kanalına yaptığı açıklamasında Mert Nobre’ye güvendiklerini tabir ediyor ve genç teknik yöneticinin genç oyunculara verdiği ehemmiyetten kelam ediyor: “Mert Nobre hocamız futbolcuyken bana çok yardımcı oluyordu. Profesyonelce yaşamam için daima tavsiyelerde bulunuyordu. Mert Nobre bizim için büyük baht. Hele ki Hacettepe’den de yedi kardeşimiz ortamıza katılmışken… Bu sene öbür dönemlerden farklı bir Rahmetullah olacak. Ben de artık bir patlama yapmak istiyorum. İnşallah bu dönem benim için daha iyi olacak.”
2015-2016: 10.
2016-2017: 8.
2017-2018: 17.
2018-2019: 2. (TFF 1. Lig)
2019-2020: 12.
Son beş dönemde bu türlü bir tablo çizen Gençlerbirliği, 9 galibiyet, 9 beraberlik ve 16 yenilgi aldı. 39 gol attı, 56 gol yedi. Ligde en az gol atan 5. grup olan Gençlerbirliği, 16. Yeni Malatyaspor (44 gol) ve 17. Kayserispor’dan (40 gol) daha az gol attı.
Bogdan Stancu’dan 14, Giovanni Sio’dan 11 gol katkısı alan Gençler’de bu ikili haricinde 3 golü geçen isim olmadı. Üç gol atan isimlerden Daniel Candeias, 7 asistle kadroda dorukta yer alırken Stancu birebir vakitte 6 asistle toplamda 39 golün 20’sine direkt tesir etmiş oldu. Alkaralar, Stancu’nun üzerindeki yükü daha tesirli dağıtabilirse tablonun üst yarısında kendisine yer bulabilir.
Sözcü
