Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen ödül merasimine; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Lideri Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, milletvekilleri katıldı.

Merasimde konuşan Erdoğan, lisan konusuna değinerek şunları söyledi;

*Kültürümüzün korunması ve geliştirilmesinde sanat yapıtlarının kıymetini hepimiz pek iyi biliyoruz. Fakat kültürle ilgili tartışmalarda maalesef o kültürün taşıyıcısı olan lisanı ihmal ediyoruz. Ülkemizdeki kültür problemi ekseriyetle şahsen işin uzmanları tarafından lisan sıkıntısının dışında bedellendiriliyor.

*Oysa bir milleti maziden atiye taşıyan kültürse o kültürün en değerli ögesi da lisandır. Kültür lisan kalıbında şekillenip, lisan kabında gelecek nesillere aktarılır. Lisan olmadan insan, aile, toplum, millet, kültür ve medeniyet de olmaz.

“BİZİM LİSAN NEREDE?”

*Dilini sahip çıkmayan, lisanını zenginleştiremeyen milletler, tıpkı kökleri kuruyan ağaçlar üzere esen rüzgarlar karşısında devrilmeye mahkumdur. Peyami Safa bunu ‘Dilini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmiş demektir’ diyerek tabir ediyor. Bu acı gerçeğe karşın hala lisan sıkıntısına gereğince eğilmiyoruz.

*Caddelerde bu türlü dolaştığınız vakit, dükkanları, marketleri, bunlara bakıyorsunuz ki…Bizim lisan nerede? Buralarda bizim lisan yok. Farklı şeyler var o tabelalarda. Bunu kaybettiğimiz anda biz kendimizi kaybetmiş oluruz.

MÜKAFATLARI ERDOĞAN VERDİ

Odunpazarı Çağdaş Müzesi’nin mükafatını müzenin kurucusu Erol Tabanca’ya, Antakya Medeniyetler Korosu’nun mükafatını koro şefi Berna Özfırat’a,

Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi’nin mükafatını müzenin kurucusu Halil Nejat Çuhadaroğlu’na,

Mim Sanat Akademisi’nin mükafatını akademi kurucularından Fatma Kesgün’e ve İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi’nin mükafatını de müzenin kurucularından Eda Tekcan’a verildi.

Sözcü