Sıhhat Bakanlığı’nın 8 Mart 2020’de açıkladığı, İngiltere Mutantı’nın akabinde Güney Afrika Mutantı ile Brezilya Mutantı’na da Türkiye’de rastlanması hakkında Prof. Dr. Hakan Savlı ve Prof. Dr. Esin Şenol SÖZCÜ’ye değerlendirmelerde bulundu.
EN VAHİM MUTANT: GÜNEY AFRİKA VARYANTI
CORONA TEŞHİS SİSTEMİMİZ DÜZENLENMELİ
PCR teknolojisinin bu mutasyonları görmeye yetmediğini belirten Savlı, tesirli dizi tahlili yapmak gerektiğini söyledi.
Virüsün bütün bazlarına teker teker bakılarak Corona gen haritasını çıkarma süreci olan dizi tahlilinin İngiltere’de 444 bin sekans ile gerçekleştirildiğini belirten Savlı, Türkiye’nin bu mevzuda yetersiz kaldığına işaret etti.
Bundan sonra yesyeni bir tertip gerektiğini belirten Savlı, “Atipik seyreden, sıra dışı klinik içeren hastalara ya da aşılandığı halde hastalığı çok ağır geçirenlere yönelik onbinlerce dizi tahlili yapılmalı. PCR testleri zenginleştirilerek, buradan çıkacak mutasyon sonuçlarına nazaran, Corona teşhis stratejimiz tekrar düzenlenmeli. Bu, dinamik bir süreç olmalı. Aksi takdirde birkaç ay içinde Güney Afrika Mutantı, Hindistan Mutantı ya da öngörülemeyecek bir sürü yeni mutant içimizde dolaşır, fark edemeyiz” kelamları ile uyardı.
ESİN ŞENOL YENİ BULGULARI KIYMETLENDİRDİ
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, kelam konusu araştırma sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şenol, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, Corona Virüsü’nün tehlikeli varyantları ile ilgili bilgi verdi. Şenol, “Araştırıcıların bulguları İngiliz Varyantı ile Güney Afrika Varyantı’nın birbiri ile buluşma mutasyonları gerçekleştirdiğini düşündürmektedir. İngiliz Varyantı çok bulaşıcı, Güney Afrika Varyantı çok hastalandırıcı ve aşıların tesirini azaltandır. Bizim hiçbir varyant taramasını gereğince yapmadığımız düşünülürse, baktığımızda gereğince bulamadığımız Brezilya Varyantı daha evvel Covid-19 geçirmiş bireyleri de çok hastalandırdığı için önemli bir mutasyondur. Münasebetiyle bu üç varyantın birbirlerine yaklaşabileceği öngörülebilir. Ayrıyeten orijinal bir varyantın olma ihtimali de kelam konusudur” dedi.
KUVVETLİ AŞILAMA, TESİRLİ KISITLAMA, VARYANT TARAMASI
Brezilya ve Hindistan’da çok sayıda mevte yol açan yıkım süreci katastrofinin Türkiye’de de yaşanmaması için yanlışsız ve tesirli salgın idaresinin taşıdığı hayati kıymete dikkat çeken Şenol, şöyle konuştu:
*Pandemi dediğimiz günden bu yana hiçbir şeyi önleyemiyoruz, yalnızca bastırabiliyoruz. Birebir şey bu yeni süreç için de geçerli. İngiliz Varyantı yüzde 10 ile başladı, iki ay içinde bütün dünyayı kapladı. Münasebetiyle bizim erken tespit etmemiz çok kıymetli. Yalnızca teşhis değil, tedavi algoritmalarını yönetecek tabipler ile açılma ve kapanma stratejilerini belirleyebilmek için de çok kıymetli.
*Ben toplum sıhhati için en çok Brezilya ve Hindistan’da yaşanan katastrofinin meydana gelmemesinin çok kıymet taşıdığını düşünüyorum. Zira bu durumda beşerler oksijensizlikten 20 – 30 saniyede bir ölüyor, yıkım oluyor.
*İngiltere bunu fark ettiğinde, haftalarca süren tam ve faal kapanma yaptı, böylelikle önünü aldı ve aşı stratejisinde başarılı oldu. Şayet bunu yapmaz, yayılmasına müsaade verirseniz, Brezilya ve Hindistan’da olduğu üzere önlenemeyen, yağmur üzere yaşanan vefatlar ile karşılaşırsınız.
*Bunun tahlili kuvvetli aşılama stratejisi uygulanmasıdır. Ancak hastaneler tıkanmışsa, vefatlar çoğalmışsa aşılama stratejisi de yetmiyor. Tıpkı vakitte tesirli kısıtlama yapmalıyız. Çok varyant taraması yapmalıyız. Bunun için Türkiye’nin elinde ileri teknoloji imkanları olan merkezlerin gerekli materyal transferleri yapılarak teşvik edilmesi lazım. Taramaların PCR testleri ile değil, ileri teknoloji ile moleküler genetik teknikleri ile yapılması gerekiyor.
Sözcü
