CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak için bugün Aksaray’a geldi. Kemal Kılıçdaroğlu, birinci olarak Yeşiltepe Belediye Lideri Tahsin Çelik’i makamında ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, ziyaretinin akabinde meydanda toplanan beldedeki çiftçilere seslendi. Her alanda üretim yapan çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

EVVEL ALLAH’A SONRA KENDİNİZE EN SON BİZE…

– Bizi besleyecek olanlar kim? Çiftçiler. Her alanda üreten çiftçilere dayanak olmak zorundayız. Bizim ülkemizde insanımız çalışmak istiyor, üretmek istiyor, alın teri dökmek istiyor ve ektiğinin karını da almak istiyor. Ziyan etmek istemiyor. Geliri olsun istiyor. ‘Çoluk çocuğumla huzur içinde geçineyim, kazanayım, elim ekmek tutsun, meskenime akşam huzur içinde gideyim’ diyor. Ben sizden şunu istiyorum; nitekim üretmek istiyorsanız, nitekim alın teri dökmek istiyorsanız, sahiden döktüğünüz alın terinin ve ürettiğiniz malın karşılığını almak istiyorsanız önce Allah’a güveneceksiniz sonra kendinize güveneceksiniz en sonunda da bize güveneceksiniz. Size bunların tamamını sağlayacağım.

ADALET İÇİN ÇALIŞACAĞIM

– Çiftçi üretiyor. Başımızın üstünde yeri var. 2006 yılında kanun çıkardılar. Dediler ki çiftçiye her yıl en az ulusal gelirin yüzde 1’i oranında takviye vereceğiz. Sizin devletten 210 milyar TL alacağınız var. Kelamım var; o faizlerin tamamını sileceğim. Ana parayı ödeyeceksiniz. Bunu söylüyorum, kızıyorlar. Her türlü hakareti yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, inandığım yoldan beni döndüremeyecekler. Halk için çalışacağım. Millet için çalışacağım. Alın teri döken için emek harcayan için çalışacağım. Adalet için çalışacağım.

– Yeşiltepe Belediyesi’nde en düşük işçi maaşı 3 bin 500 TL. Bu belediye lideri, 3 bin 500 TL’yi verdiği vakit kim kazanıyor? Burada esnaf kazanacak. Gidecek, esnaftan alışveriş yapacak. Hasebiyle esnaf da mağdur edilmeyecek. En çok mağdur edilenlerin başında esnaf geliyor. ‘Sosyal devlet’ diyoruz. Bu toplumsal devlet nerede? Kim esnafın, çiftçinin hakkını savunacak? Bütün bunların hepsinin bilinmesi lazım. Ben bir şey istiyorum yalnızca; bu memlekete huzur gelsin, bu memlekete rahmet gelsin. Bu memlekette herkes çalışsın, üretsin.

KİM MEMLEKETİ DÜŞÜNÜYORSA ONA OY VERECEKSİNİZ

– Şu toprakları, bereketli ovayı görüyor musunuz? Bu ovada her şey ekilir fakat takım de ziyan ediyorsa olmaz. Kar elde ediyor olması lazım ki kişi ekebilsin. Patates üreticisi ektiği patatesi satamıyorsa buğday üreticisi ektiği buğdayın karşılığını alamıyorsa nasıl geçinecek bu beşerler? Vazife kime düşüyor? Bana düşen misyonu ben elimden geldiği kadarıyla yapmaya çalışıyorum. Size de vazife düşüyor. Oturup herkesin düşünmesi lazım. Sizin de elinizi vicdanınıza koyup, düşünmeniz lazım. Kim memleketi düşünüyorsa çiftçiyi, alın terini, emeği düşünüyorsa oyunuzu gidip ona vereceksiniz.

GÜCÜMÜZÜ SİZDEN ALIYORUZ

– Bu memlekette arbede değil huzura muhtaçlık var. Her meskende huzur olsun, her konutta rahmet olsun, tencere kaynasın. Her konutta huzur içinde yaşayalım. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. En büyük dileğimiz da budur. Bu arzuyu gerçekleştirmek içinde efor harcıyoruz. En büyük gücümüz de halktır. Gücümüzü sizden alıyoruz. Siz şayet dayanak verirseniz bu memleketi, hiç tasa etmeyin en geç beş yıl içinde bu bölgenin en güçlü, en çok üreten, en çok ihracat yapan ülkesi haline getireceğiz. (İHA)

Sözcü