Bir yılı aşkın müddettir muhakkak kurallarla yaşamaya zorlanmak ve buna bağlı olarak değişen alışkanlıklar için yıpratıcı ve yorucu oldu. Bu durum da pek çok şahısta dert bozukluğuna (anksiyete) yol açtı.

Cem Hızlan

Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem Hızlan, pandemide dert bozukluğuyla başa çıkmanın 5 tesirli formülünü verdi:

Virüse direnmeyin, kabullenin:  İnsanın denetim edemediği şeyleri hayatın bir modülü olarak kabul etmesi gerekir. Coronavirüsle yaşamak zorunda olduğumuzu kabullenip, önlemlere devam edeceğiz. Böylece tehlikeyle birlikte korku da azalır.

Özel gereksinimlerinizi da karşılayın: Psikolojinizi korumak için en kolay insani gereksinimlerinizi mümkün olduğunca karşılayın. Kendinize ilişkin gereksinimlerinizin olduğunu da unutmayın. Kimi fotoğraf yapmayı, kimi dans etmeyi sever. Her şey, “Bana ne iyi geliyor?” sorusunun yanıtında saklı. Hayatımızda, yalnızca kendimizi düşündüğümüz, kendi gereksinimlerimize odaklandığımız vakitler kesinlikle olmalıdır. Bunu bencillik olarak düşünmeyin.

Sağlıklı yaşamanın yollarını arayın: “Ben bu türlü yaşamak zorundayım” diyorsanız, işiniz çok güç. Anksiyete (kaygı) bozukluğundan korunmak istiyorsanız sıhhatiniz için gerekli birtakım duygusal gereksinimlerinize da hayatınızda yer açmalısınız. Bunlara yer açmak yerine hislerini değiştirmek nedense insanlara daha kolay geliyor. Yani “Canım çıkana kadar çalışayım da olayı başımda çözeyim, tahminen olur” diye düşünmeyin. Karşılığı net… Olmaz!

Günlük rutinlerinizi düzenleyin: Kendinize ne kadar nefes alabileceğiniz alan açabiliyorsanız o kadar sağlıklı olursunuz. Örneğin, her gün kendinizi dinlendiremezseniz bile 2-3 günlük yorgunluklarınızı dinlendirebileceğiniz bir hayat nizamı sizi makul bir oranda anksiyete bozukluğundan koruyacaktır.

Başa çıkamadığınızda uzmana başvurun: Şayet dert sisteminiz kendi kendini tetikleyecek biçimde bozulduysa ve bunun bozulmasına sebep olan gerçek hayattaki kaideler devam ediyorsa, kendi kendine düzelmesini beklememelisiniz. Profesyonel dayanak için kesinlikle bir psikiyatri uzmanına başvurmalısınız.

Antidepresanlar sakinleştirici değildir

Anksiyete bozukluğu tedavisinde çoklukla antidepresanlardan faydalanılır. Aslında bu ilaçlar rahatlatıcı, sakinleştirici ya da uyuşturma vazifesi gören ilaçlar değildir. Antidepresanlar bir çeşit anksiyete regülatörüdür, ayar yaparlar. Bu ilaçları bir çeşit tansiyon, şeker ilacı üzere hami ve düzenleyici tedaviler olarak görmemiz daha doğrudur. Bunu bir hastalığı iyileştirmek ismine değil, bir durumu ziyan vermemesi için müdafaa altına almak üzere düşünebiliriz.

Sözcü