Olay, saat 14.30 sıralarında Kartal Cevizli Mahallesi Kastamonu Sokak üzerinde bulunan avukatlık ofisinde meydana geldi.

Argümana nazaran, ortalarında miras konusunda uyuşmazlık bulunan aile üyeleri avukatlık ofisinde buluştu. Burada çıkan tartışmanın akabinde bir mühlet sonra Yalova 50. Yıl Mahallesi muhtarı Ahmet Salih B., dayı çocuklarına ateş etti.

Olayda Haluk O., Kebire A. ve Ayşe Ece A. hayatını kaybederken Dilek O. ile Ahmet Nuri O. ağır yaralandı. Ofisteki avukat Mehmet Şanverdi ise kaçarak yara almaktan kurtuldu.

Kuşkulu olay yerinden kaçarken ihbar üzerine olay yerine sıhhat ve polis grupları sevk edildi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, polis takımları olay yerinde incelemelerde bulundu.

Takımlar, sokakta bulunan güvenlik kameralarını tek tek inceledi. Kartal Asayiş Ofis takımları kaçan şüphelinin kimliğini kısa müddette tespit ederek Jandarma takımlarına bilgi verdi.

Kuşkulu Ahmet Salih B. bir mühlet sonra Yalova’da Jandarma grupları tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Cenazeler ise alınarak İsimli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Hastanede tedavi edilen yaralılardan Ahmet Nuri O. (73) tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

“ALTI YEDİ EL SİLAH SESİ DUYDUM”

Görgü şahidi Emre Demir şu tabirleri kullandı:

* Komşumuz olan iki yan binadaki avukatlık ofisine silahlı bir hücum olmuş. Altı yedi el silah sesi duydum.

* Kendim ofisimden çıkıp baktığımda elimde silah olan karşı tarafa hakikat koşan bir şahıs gördük. Daha sonra olaya polisler müdahil oldu. Ambulanslar geldi.

* Beş ve altı kişi yaralıydı. Onları hastaneye götürdüler efendim. Bu formda bir olaya şahitlik, bir tanıklık etmiş oldukları.

* Kendi ortalarında hasımlık varmış. Herhalde bunlar orta buluculuk sistemiyle, ofisinde onların ortalarını yapmak için avukatlar çağırmışlar. O olayda bir tartışma çıkıyor, tartışmanın ardından de silahlı hücum gerçekleşiyor.

“KORKTUK NE OLDUĞUNA MANA VEREMEDİK”

Olayın yaşandığı binanın karşısında çalışan avukat Ozan Mert Aytaş, şöyle konuştu:

* Olay olduğu esnada ofisimde müvekkilimle telefon görüşmesi yaparken 6-7 el art geriye silah sesi duydum. Daha sonra süratlice 3 tane ambulansın geldiğini ve insanların yaralı formda dışarı çıkarıldığına tanıklık ettim.

* Sonra kolluk kuvvetleri olay yerine süratlice intikal etti. Gerekli süreçleri yaptılar. Bu türlü bir şey hukuk ofisinde yaşansın istemezdik. Sonuçta biz mesleğimizi icra ediyoruz, nasıl yaparsak yapalım. Bu türlü bir şeyin içinde kalmak ve bu türlü büyümesi yanlışsız olmadı.

* Evvel 3-4 el silah sesi sonra da silah sesi duyduk. Korktuk, ne olduğuna mana veremedik. Ofisimin penceresini açtığımda aşağıda çığlıklar gürültüler duydum.

“HER AN HAYATIMIZ BU HALDE TEHLİKE ALTINDA MI DİYE TELAŞ ETMEYE BAŞLADIK”

Avukat Güzide Şeniz Pakkan ise şunları söyledi:

* Arkadaşımı ziyarete gelmiştim. Bir tüzel mevzu konuşurken olay olmuş. Korktuk, daha geçenlerde bir avukatın icra takibinde başına bu türlü bir şey gelmişti.

* Biz avukat olduğunu zannediyorduk. Bir hukuk ofisi sonuçta biz de birebir işleri yapıyoruz. Her an hayatımız bu biçimde tehlike altında mı diye tasa etmeye başladık.

* Müvekkillerle olan bağlar bazen çok iyi bazen de çok makus olabiliyor. Bu bahiste baro da gereken araştırmaları yapacaktır, emniyet de aslında üzerine düşeni yapıyordur. Kaygı verici. DHA

Sözcü