Corona virüsü taşıyıcısı bir kişinin hastalığı bile isteye diğerine bulaştırırsa bunun bir yaptırımı var mı? İşte bu sorunun karşılığını uzman hukukçular kıymetlendirdi.

Avukat Kübra Oktay bulaşıcı hastalıklarda korunan faydanın kamu sıhhati olduğunu belirterek, “Bunlar cürüm tipleri olarak somut tehlike denen kabahat tiplerindendir. Somut tehlike dediğimiz hadisede kişinin iradesi çok ehemmiyet taşır” dedi.

Kişinin ceza alabilmesi için hastalığı taşıdığını bilmesi gerektiğine değinen Oktay, “Hastalığını bildiği halde şuurlu olarak, bilerek ve isteyerek bulaştırıyorsa bu taammüden yaralama hatasını oluşturur” dedi.

FOTO: SÖZCÜ / Avukat Kübra Oktay

KİŞİ HASTA OLMAZSA CÜRÜM OLMAZ

Taammüden yaralama hatasında ‘somut tehlike’ kabahat olduğu için ortada bir ziyan olması gerektiğine değinen Avukat Kübra Oktay, “Mesala bulaştırma kastıyla gitmiştir. Yüzüne öksürmüş, elini ağzına sürüp yüzüne sürmüş, lakin kişi hasta olmamıştır. Kişi hasta olmadığı için aslında kabahat oluşmaz. Hata olması için kişinin hasta olması gerekiyor. Mağdur durumda olan bir kişi olmalı” dedi.

“BİLEREK YAPMASA BİLE SUÇ”

Pandemi sürecinde herkesin hastalanma riski olduğunu ve virüs kapmış olma ihtimali olan birinin maske takmadığı ve gerekli itinası göstermediği için birine hastalığı bulaştırabileceğini anlatan Oktay, “Başka birine hastalık bulaştırma kastı olmasa bile bu sefer de taksir vakası kelam konusu olur. Yani, sen diğerine bulaşacağını öngörebilirsin. Tamam isteğin bu bireye ziyan vermek değil, ancak diğerine da bulaşacağını öngörüyorsan bu sefer taksirle yaralama hatası olacaktır” sözlerini kullandı.

FOTO: SÖZCÜ / Hüseyin Ersöz

“YARALAMA YA DA ÖLDÜRMEDEN SORUMLU TUTULABİLİR”

Avukat Hüseyin Ersöz de corona virüsü taşıyan bir kişinin öbür bir bireye ‘yaralama ya da öldürme kastıyla’ virüs bulaştırması durumunda Türk Ceza Kanunu’nunda (TCK) düzenlenen “yaralama” ya da “adam öldürme” kabahatlerinin ortaya çıkacağını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

* Lakin bu durumda bilhassa mağdurun ferdî özelliklerinin ve sıhhat durumunun incelenmesi ve göz önünde bulundurulması gerekir. O denli ki bir corona virüsü hastası karşısındaki bireyde kronik bir grup rahatsızlıklar olduğunu biliyor, alerjik bir grup rahatsızlıklarının olduğunu bilerek hareket ediyorsa ve bu bireye ziyan verme kastı varsa oluşacak sonuca nazaran yaralama ya da kişinin virüse bağlı olarak hayatını kaybetmesi durumunda da öldürme fiilinden sorumlu tutulabilir”

“DAVA AÇILABİLİR”

Hatanın taammüden ya da taksiren (Kazayla) işlenebileceğine dikkat çeken Ersöz, “Bu sebeple corona virüsü taşıyan şahısların yalnızca ‘gerekli tedbirleri almamasından kaynaklı cezai sorumlulukları vardır’ demek yanlışsız olmaz. Tıpkı vakitte etraflarındaki insanlara karşı dikkat ve itina yükümlülüğünü yerine getirerek onlara bu hastalığı bulaştırmama sorumluluğu da vardır. Bu sorumluluğun bir kesimi olarak doğacak ziyan şayet yaralama ya da vefat olursa bundan ötürü da TCK çerçevesinde haklarında soruşturma yürütülerek dava açılması kelam konusu olabilir” dedi.

FOTO: SÖZCÜ / Avukat Celal Ülgen

“KASTEN İŞLENMİŞ KABAHATLER ORTASINA GİRER”

Avukat Celal Ülgen gerek taammüden gerek önlemsiz davrandığı için diğerine virüs bulaştıran Covid hastalarına dava açılıp açılmayacağı konusunun iyi irdelenmesi gerektiğini belirterek, “Bir kişi taammüden virüs bulaştırma aksiyonuna girerse elbette kabahati taammüden işlenmiş kabahatler ortasına girecektir. Lakin önlemsiz davranırsa fiilin sonucuna nazaran taksirle öldürme ya da yaralama hatası kelam konusu olabileceği üzere fiilin derecesine ve işleniş biçimine nazaran şuurlu kast ile işlenmiş cürümler da oluşabilecek olması doğaldır” dedi.

Şuurlu taksir hatasına bir örnek veren Ülgen, “Kırmızı ışıkta geçen bir şoförün bir yayanın vefatına yol açabileceğini düşünmesi gerekir. Corana virüsü bulaştırma da bu kapsamda alınabilir” dedi.

Sözcü