Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında gündeme ait açıklamalarda bulundu.
KADEMELİ OLAĞANLAŞMA
Karamollaoğlu kademeli normalleşmeyle ilgili şunları söyledi:
* Yaşadığımız pandemi sürecinin getirmiş olduğu ekonomik ve toplumsal buhran ümit ederim ki bu önlemle biraz da olsa azalır.
* Bilhassa pandemi önlemleri kapsamında çok önemli ziyan gören bölümlerimiz mesela servis sürücülerimiz, kırtasiyecilerimiz, lokanta ve kafe işletmelerimiz üzere işletme sahiplerimiz bu süreçte nefes alabilmeliler.
* Tekrar temenni ederiz ki bu süreç içerisinde takviyesiz kalan ve ne yapacağını bilmez duruma sürüklenen adeta entübe olan esnafımız da kendilerini toparlama imkanı bulurlar.
* Bu kesimler aslında iş hayatımızın temelini oluşturan dallar. Dünyada, her yeri kapatalım ancak okullar açık kalsın, anlayışı hakimken Türkiye, dünyada okulları en uzun müddet kapalı tutan ülke pozisyonuna düştü.
* Eğitimle ilgili alınan kararlara, tatminkar gözüküyor dememiz şu anda tam olarak mümkün değildir.Okulların itimatla açılabilmesi için gerekli şartlar en kısa müddette sağlamalıdır.
* Sıhhati da eğitimdeki verimliliği de dikkate alarak bir istikrar oluşturmak zorundayız. Kim düzenleyecek bunu? Ulusal Eğitim Bakanlığı. Ne kadar vakit geçti bu kahır başlayalı? 1 sene hangi önlemler alındı? Şu anda biz önemli bir önlem alındığı kanaatini taşımıyoruz.
* AK Parti iktidara geldiğinden bu yana tablet ve akıllı tahtanın dışında eğitimi bir bütünü ile rayına oturtacak çalışma yapamadı. En fazla değişiklik Ulusal Eğitim Bakanları’nda oldu.
* Bu istikarar sağlanamadı demek. Siz daima bakanları değiştirerek eğitimi düzeltemezsiniz. Bugün aşikâr bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı ve bu sorunun büyüdüğünü vurgulamak için bu misali verdim.
ADALET ISLAHATI
* Meclis’te iktidar partisi adalet ıslahatı diye bir grup teklifler getirecek. Çoğunluğu olduğu için de bunlar geçecek. Soruyorum ne değişecek? Zihniyet değişmeden, yalnızca kanunları nizamları tüzükleri değiştirmek bir mana söz etmiyor.
* Temel sıkıntı yaklaşımda zihniyette iş tutuşta… Şayet bunlar sağlanmazsa yalnızca kağıt üzerinde bir kadro tabirleri lisana getirerek hiçbir mevzuyu düzeltemezsiniz adalet bunun başında gelir.
“MİLLET LEBALEB GEÇİM PROBLEMİ İLE BOĞUŞMAKTA”
İktisatta yaşanan problemlerin yalnızca üretimle düzelebileceğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Hiçbir ülke üretmeden zenginleşemez. Hiçbir ülke kendi beşerinin tamamına iş bulmadan o ülkede sağlıklı bir iktisat alt yapısı vardır denemez. Trabzon’da işletmesi iflas eden bir kardeşimiz; ‘namuslu bir halde battık, lebaleb batırıldık’ diyerek kederini iktidara anlatmaya çalıştı. Bugün milletimiz lebaleb borç batağının içerisinde. Bugün milletimiz lebaleb geçim kahrı ile boğuşmakta. Bugün milletimiz lebaleb gelecek tasası ile yaşamakta. Ancak yönetenler yalnızca lebaleb dolan kongre salonlarına odaklanmış milletin kaygısından, kasvetinden kopmuş durumda” diye konuştu.
KİŞİ BAŞI ULUSAL GELİRDE BAŞA DÖNDÜK
TÜİK sayılarına değinen Karamollaoğlu, “Son beş sene içinde tahminen 5 defa TÜİK lideri değişti son değişiklikten birkaç hafta sonra yeni gelen de değişti. Neden? Merak ediyorum ben, demek ki bunlar iktidarın bekledikleri performansı sağlayamıyorlar. Yani sayılarla gereği üzere oynayamıyorlar. Biz batarken su yüzüne çıkıyormuşuz intibaını veremiyorlar vatandaşa. Lakin birtakım gerçekler var, çarpıklıkları da lisana getirerek söylemek istiyorum; TÜİK sayılarına nazaran; Türkiye iktisadı 2020 yılında yüzde 1.8 büyüdü. 2020’nin son çeyreğinde yüzde 5.9 ile büyümüş. 2019 yılında 9 bin 127 dolar olan kişi başı ulusal gelir 2020 yılında 8 bin 599’a gerilemiş. Türkiye’de kişi başı ulusal gelir geldiği nokta itibariyle. 2004’deki kişi başı dolar pahasına yaklaşmış oldu. İktidar toplumsal ve siyasi atmosfer olarak 1940’ların tek parti devrine dönüş yaparken, iktisadi olarak ise 2002 koşullarına süratle dönüş yapmakta” kelamlarını kaydetti.
İNSAN HAKLARI HAREKET PLANI
İnsan Hakları Hareket Planına ait açıklama yapan Karamollaoğlu, “Şahsen bu ifadeyi önemsiyorum, lakin bu tabir ne manaya geliyor. Siz kanunları yapabilirsiniz, uymadıktan sonra ne fayda. Bugün kanunlar var. Birtakım yargıçlar bile ‘Ben bu kanunlara uymuyorum’ diyor. ‘Bu anayasa kararını yok sayıyorum’ diyor. Ne yapıyorsunuz o bahiste. Daha bunu yapmazken, yerine getirmezken; siz insan hakları ile ilgili istediğiniz düzenlemeleri yapın haliniz, yaklaşımınız değişmedikçe kanunlar insanların önüne mahzur olarak çıkmıyor. Yanlışlıkları önlemiyor” biçiminde konuştu.
TABİRİ GARİPSEDİM
Bir gazetecinin, “AKP Küme Lider Vekili Cahit Özkan, ‘HDP hem siyasi hem de hukuken kapanacaktır. Milletimizin nezdinde HDP’yi kapatacağız. 83 milyon vatandaşımız HDP’nin kapatılmasını istiyor’ açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Karamollaoğlu şöyle karşılık verdi:
* Ben natürel oradaki hukuken tabirini garipsedim. Kapatılacak mı kapatılmayacak mı? Hukuken kapatılacak, fiilen var olacak manasına mı geliyor. Ne kastettiğini anlayamadım.
* Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez ögeleridir. Siz birini kapatırsınız bir diğeri çıkar. Bunu kendi 50 yıllık siyasi tarihinde en çok yaşayan siyasi parti ulusal görüş partileri olmuştur. Bunu da biz her vakit hatırlamada ve hatırlatmakta yarar görüyoruz.
Sözcü
