Son devirde gazetecilere ve siyasetçilere yönelik akınları anımsatan Karamollaoğlu, şöyle konuştu:

* Gazetecilerin bilhassa amaç gösterilmesi, siyasetçilere fiilen taarruzlar düzenlenmesi, ne siyaset adamlığına ne de devlet adamlığına yakışmıyor.

* Siyaset yasal yerde yapıldığı sürece muteberdir. Baskı ve tehditlerle siyasetin dizayn edilmeye çalışılması, demokrasimiz açısından son derece sakıncalıdır.

* Kabul edilmesi mümkün değil. Muhalifleriyle fikir bazında çaba edemeyenler lakin kaba kuvvete başvurmayı bir bakıma misyon haline getirdiler.

* Kaba kuvvetle siyaseti dizayn edemez yalnızca kargaşayı, baskıyı arttırır, zulme vesile olur. Bu durum fikir ve niyet özgürlüğünün ortadan kaldırılması manasına gelir aslında.

* Bu yaklaşım ne insanlığa ne siyaset adamlığına ne de devlet adamlığına yakışır. Son vakitlerde kaba kuvvete başvurulması barış ortamını ortadan kaldırmaya yönelik bir atak olarak gözükmektedir.

* Temel sıkıntılara odaklanmamız böylelikle engellenmektedir. Türkiye’mizin çözülmesi gereken o kadar çok sorunu var ki fakat şiddete başvurduğunuzda bu bahisleri tartışma imkanı ortadan kalkmaktadır.

“CUMHURBAŞKANI SESSİZ, KİME GÜVENECEĞİZ?”

Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Selçuk Özdağ’a düzenlenen atak sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sessiz kalmasının yanlışsız olmadığını tabir eden Karamollaoğlu, “Bizi en çok şaşırtan Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu mevzulardaki sessizliğidir. Kendi karşısı bir partinin bir mensubu darp ediliyor, hastanelik ediliyor Sayın Cumhurbaşkanı sessiz, kime güveneceğiz? Kimden yardım isteyeceğiz? Kim bu atakların önüne geçecek? ‘Elbette hak etmiştir’ mantığı varsa o vakit Türkiye’nin sorunlarını çözmeye değil tam bilakis tahrik etmeye vesile olur. Bu ülke hepimizin. Bu akınlar karşısında yetkililer sessiz kalamaz, kalmamalıdır. Bizim temel problemimiz evvel bu kaos ortamının değiştirilmesidir. Özgürlüklere bir yer hazırlanması ve bunun içinde adaletin tesisi sağlanması, bunları terk ettiğimizde bizim ana sorunumuz gelip resen iktisada dayanıyor. Öteki sıkıntılarımız de var lakin evvel bu kaos ortamından kurtulmak” dedi.

ABD’NİN TUTUMU

Bugün yemin ederek başlayacak olan ABD’nin seçilmiş Lideri Joe Biden’a yönelik de konuşan Karamollaoğlu, “ Biden’ın bugün misyona fiilen başlama periyodu. Ülkemiz için hayırlara vesile olur. Biz Amerika’nın halinin, şahısların değişmesiyle değişeceği kanaatinde değiliz fakat yeni bir devir başlamış olacak” diye konuştu.

ERDOĞAN-ASİLTÜRK GÖRÜŞMESİ

SP Yüksek İstişare Şurası Lideri Oğuzhan Asiltürk’e, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti sonrasında basında yer alan haberlere değinen Temel Karamollaoğlu açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

* Saadet Partimizle ilgili olarak son günlerde medyada fikirler gündeme getiriliyor. Herkes kendine nazaran rol biçiyorlar.

* Ama her ne hikmetse Saadet Partisi’ni dışarıdan dizayn etmeye çalışanlar bu mevzuda Saadet Partilerin fikrine başvurmaya da kıymet vermiyorlar. Bunlar bilirler, Saadet Partisi’ni, Saadet Partisi mensuplarından daha iyi bilirler. Herkese bir rol biçiyorlar, Allah’tan korkun ya.

* Yüksek İstişare Heyeti Liderimiz Sayın Asiltürk’ü, Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaret etmesini, bundan evvel de temas ettik, mutlu olduk.

* Sayın Cumhurbaşkanının sahiden herkesle temas kurması gerekir. Biz kaos ortamından kurtulmanın tek yolunun bu olduğunu vazifeye geldiğimizden beri sıkça tekrar ediyoruz.

* Birbirimizle ağız dalaşında bulunacağımıza birbirimizi hasım üzere görüp onlara ataklar düzenleyeceğimize, gelin oturup konuşalım sorunlarımızı. Birbirimizi anlamaya çalışalım.

* Bundan ötürü memnuniyet duyduk, ‘Efendim şunlar konuşulmuş’ elbette 2 siyasetçi bir ortaya geldiği vakit birtakım mevzular gündeme gelir konuşulur.

* Ancak dışarıdan kimse Saadet Partisi’ni dizayn etmeye kalkamaz. Bir mevzu görüşülecekse en azından Saadet Partili bir arkadaşımızın da o ekranlarda, bizim ana fikirlerimizi tabir etmelerine fırsat vermeleri gerektiğini düşünüyorum.

* Saadet Partimizin ana görüşü, ulusal görüştür. Biz evvel dürüst, adalete ehemmiyet vermeyi, arbededen uzak durmayı fikir ve fikir hürriyetine imkan sağlamayı en kıymetli misyon biliriz. Devleti yönetenler bunu halktan daha fazla ehemmiyet vermelidir.

Sözcü