Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, Irak’ın kuzeyinde düzenlenen Gara operasyonuyla ilgili şu sözleri kullandı:

KURTARMA HAREKATI MI TAHRİP HAREKATI MI?

– Sayın Cumhurbaşkanının bu hadiseyi değerlendirirken kullandığı tabir bizi biraz endişelendirdi. O da bu teşebbüsün başarısız olmuş olmasıyla ilgiliydi. Zira bu hareket ne için yapıldı? Bu sorunun kesinlikle yanıtının olması icap eder. Bu hareket burada 13 vatandaşımızın tutulduğunu, onları kurtarmak için yapılan bir harekat mıydı? Orada terör örgütünün bir üssü oluşturulmuş, o üssün tahrip edilmesi için yapılmış  olan bir harekat mıydı? Yoksa o bölgede bundan sonra meydana gelebilecek hadiseleri önleyebilmek için silahlı kuvvetlerimizin yapmış olduğu diğer bir harekat mıydı?

DİĞERLERİNİ SUÇLAMAK İÇİN KULLANIYOR

– Sayın Cumhurbaşkanının sözünden aslında bu harekatın bir kurtarma operasyonu olduğunu ve maalesef muvaffakiyete ulaşılamadığını  anlıyoruz.Bu itiraf kıymetli, zira iktidar genelde hiçbir hadisede kendi sorumluluğunu üstlenmeyi istek etmiyor. Güya bir yerde bir yanılgı meydan gelmiş, bu kusurdan ötürü bir kadro istek etmediğimiz sonuçlar ortaya çıkmışsa bunu çabucak diğerlerini suçlamak için kullanmaya kalkıyor.

– Halbuki bu sefer direkt doğruya kendisi burada bir başarısızlığın olduğunu itiraf etti. Lakin bizi üzen bütün bunlara karşın ısrarla Sayın Cumhurbaşkanının ve AK Parti ileri gelenlerinin güya bu operasyonun planlayan muhalefetmiş, güya bu başarısızlık muhalefete aitmiş, güya bunun gerisinde muhalefet varmış üzere bir hal sergileyerek hala muhalefeti suçlamalarını kabullenmek mümkün değil.

O KADAR SIRITIYOR Kİ…

– Daha şehitlerimizin kanı yerdeyken Sayın Cumhurbaşkanının da  kimi platformlarda  bunu adeta üzülerek tabir ediyorum zira bu türlü bir ifadeyi kullanmayı gerçekten istek etmiyorum. Bunu bir gösteriye dönüştürmesi, bir kongrede planlanmış bilhassa bir şehit annesini arayarak kongrede şehit annesine başsağlığı dilemesi. Yapmayın ya Allah aşkına… Bu o kadar sırıtıyor ki, bundan ötürü beşerler artık prestij etmemeye başlıyor iktidarın bu tutumlarına karşı.

– Yani öbür bir vakit kalmadı, bir kongrenin dar bir müddeti içinde herkese televizyonlarda ‘bak biz şehitlerimizin ailelerine ne kadar yakınlık gösteriyoruz’ üzere bir hali sergilemek ayıptır en azından. Kabullenmek mümkün değil. Etrafında hiç mi bir kişi yok ki ‘Sayın Cumhurbaşkanım bu yanlış olur’ demiyor.

– Biz bu gün pandemiden ötürü önlem alalım eğitimimizi bile mecbur kaldığımız için birazcık erteleyelim diyoruz ama  Sayın Cumhurbaşkanı kongrelerde hiçbir düstur ve kurala riayet etmeden tıka basa salonlarda güç gösterisi yapmayı kendisi için gerekli görüyor. Salonları doldurmak bir iktidar için kaygı değil yahu. Bir  iktidar değil her parti istediği vakit bir salonu tıka basa doldurur, nedir ki?

ESNAF KIVRANIYOR

– Lakin bir de öbür taraftan bunun bir de imgesi var. Siz iş yerlerini kapatıyorsunuz, küçük esnafı mağdur duruma düşürüyorsunuz beşerler geçimlerini sağlayamayacak hale geliyor, onunla da adeta dalga geçer üzere ‘alın şu çayı için de biraz keyif çatın’ diyebiliyorsunuz. Olmaz sayın arkadaşlarım artık şu noktaya gelindi üzere ümit ediyorum ki esnafın bu badireleri biraz gevşetilir.

– Şayet esnafımız nefes alamazsa ayağa kalkamaz bundan sonra. İş yerlerini kapatıyorsunuz, esnaf kıvranıyor. Bu sırada Sayın Cumhurbaşkanı pandemi koşullarına karşın “lebaleb” doldurduğu kongre salonlarıyla keyifli oluyor.

Sözcü