İstanbul Teknik Üniversitesi, eski rektör Gülsün Sağlamer’in yerleşkeye girişi sırasında “plakınızı bildirdiler, geçişiniz yasak” denilerek aracının engellenmesiyle ilgili açıklama bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) eski rektörü Gülsün Sağlamer, İTÜ Ayazağa Yerleşkesine girmek isterken güvenlik vazifelileri tarafından aracı girişi engellenmiş, Sağlamer ise bunun üzerine yürüyerek yerleşkeye giriş yapmıştı. SÖZCÜ’ye açıklamalarda bulunan Sağlamer, “Rektörlük nedense İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları’nın YK üyesi ve Kurucu Temsilcisi olarak benim, YK üyesi murahhas aza Lerzan Özkale’nin ve Genel Müdür Nevzat Özkök’ün yerleşkeye girişlerini yasakladı” demişti. Hususla ilgili İTÜ’den de açıklama yapıldı.
“TÜM EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYELERİ GİRİŞ YAPMA HAKKINA SAHİPTİR”
İTÜ’den yapılan açıklamada, “Sağlamer, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Güç kapısından giriş yapmıştır ve hasebiyle, kendisinin yerleşkeye alınmaması üzere bir durum kelam konusu değildir” denilerek toplumsal medyada gündem olan görüntünün bahis saptırma olduğu savunuldu.
Sağlamer ile ilgili İTÜ’den yapılan açıklamada, “Prof. Dr. Gülsün Sağlamer tüm başka öğretim üyelerimiz üzere üniversitemize emeği bulunan ve emekli olduktan sonra da üniversitemizin müracaat sistemleri içinde yer alan bir bilim insanıdır. Emekli öğretim üyelerimize danışmak ve çeşitli vesilelerle onlardan fikir alarak bilgi ve tecrübelerine hürmet göstermek bir İTÜ geleneğidir” denildi.
İTÜ, kelam konusu olayla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü:
“İTÜ, ülkemizin en değerli bilim yuvası ve 250 yıllık geçmişi ile esaslı bir kurumudur. İTÜ’nün prestijini sarsacak bu cins davranışlar ve haberler bizi derinden üzmüştür. Tüm emekli öğretim üyelerimiz bu sıfatlarıyla yerleşkemize diledikleri kapıdan giriş hakkına sahiptirler. Aksi tezler gerçeği yansıtmamaktadır.”
“GEÇİŞİNİZ YASAK, PLAKA BİLDİRDİLER”
SÖZCÜ’ye konuşan Sağlamer, aracının engellenmesini şöyle anlatmıştı:
“Maslak Yerleşkesi’ne gittim. Nükleer Kapı’dan otomobilimle girdim, otomatik sistem engellemedi geçtik. Sonra okulların olduğu bölgeye geçmek için caminin yakınına 80 bin TL ödeyerek koydukları yeni bariyeri de geçerek okulların bulunduğu bölgeye girdim…Aynı yoldan dönerken beni bariyerde durdurdular, ‘Bu tarafa geçemezsiniz, yasak’ dediler. ‘Yazılı buyruğu göreyim’ dedim, ‘Yok. Yalnızca plaka bildirdiler’ dediler. Ben de sürücüme, otomobilden çantamı vermesini söyledim, getirdi. Döndüm onlara, ‘O vakit yasak plakaya, bana değil. Ben yürüyorum, durdurabiliyorsanız durdurun’ dedim. Güvenlik müdürünü benim dönemimde işe almıştık, yazık…Kendisi olanlardan o kadar üzgündü ki ben de onun çaresizliğine üzüldüm. Günlük yürüyüşümü de onların sayesinde sevgili üniversitemin yerleşkesini baştan başa yürüyerek tamamladım.”
Sözcü
