Aktiflikte İZELMAN Anaokulları’ndan gelen çocuklara arıların tabiat ve tarım için kıymeti anlatılırken, kovan başında arı müşahedesi de yapıldı. Arı kostümü giymiş çocuklar fotoğraf yaptı, şiir okudu ve müzik söyledi.
“YİYECEK TÜKETİMİMİZİN ORTALAMA YÜZDE 60-70’İ ARILAR SAYESİNDE”
Etraf ve Arı Muhafaza Derneği Lideri Şamil Tuncay Beştoy, Dünya Arı Günü’nün ehemmiyetine değinerek “Arılar olmasaydı pazar ve marketlerden satın aldığımız eserlerin kıymetli bir kısmına ulaşamazdık. Bugün bu aktiflikle bunu anlatmak istedik. Halkın Bakkalı’nda arı ile ilgili eserlerin, balların, reçellerin, kurutulmuş meyvelerin bulunduğu raflar kapatılarak bu farkındalığı oluşturmak istedik. Zira çabucak yanımızda da Büyükşehir’in açtığı mahallî üretici pazarı var. Oradaki eserleri de hesaba katarsak yiyecek tüketimimizin ortalama yüzde 60-70’i arılar sayesinde oluyor. Bir de pamuk üzere endüstriyel eserleri eklersek tablo ortaya çıkar. Arılar olmasaydı hiçbiri olmazdı” sözlerini kullandı.
“BU BİÇİMDE DEVAM EDERSE ARILARI TÜMÜYLE KAYBEDECEĞİZ”
Günümüzde iklim krizi başta olmak üzere endüstriyel tarım uygulamaları ve kentleşme sonucu başta bal arıları olmak üzere dünyadaki arı ve böcek popülasyonun kaybolmaya başladığını aktaran Beştoy, “Bu çok önemli bir risk. Lakin buna yönelik bir farkındalık şimdi gereğince yok. Meğer aşağıdan gelen bir reaksiyonun yükselmesi lazım. Zira endüstriyel tarım ve iklim krizi bu halde devam ederse biyoçeşitlilik kaybı sonucunda tozlayıcı böcekleri, bal arılarını tümüyle kaybedeceğiz” dedi.
“ARILAR OLMASAYDI ZERZEVAT VE MEYVELERİN BİRÇOĞU OLMAYACAKTI”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ziraî Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda vazifeli ziraat yüksek mühendisi Beğenilen Duran ise “Bal arıları hem ürettikleri bal, propolis üzere sıhhate yararlı arı eserleriyle hem de tozlaşma tesiriyle ziraî üretime verdiği dayanakla çok değerli. Şayet dünyada bal arıları olmasaydı yediğimiz zerzevat ve meyvelerin birçoğu olmayacaktı. Bir elma ağacından 50 kilo meyve alınıyorsa bu arı sayesinde oluyor. Arı olmasa bir elma ağacından yalnızca 20 kilo elma alınacaktı. Yediğimiz besinlerin üçte biri arı tozlaşmasına muhtaçlık duyuyor” halinde konuştu.
“TAHTALI HAVZASI’NDA BİR MODEL ÇALIŞMASI YAPIYORUZ”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in, arıcılara yönelik materyal dayanağını sürdürürken 2020 yılında Etraf ve Arı Müdafaa Derneği ve Ege Ziraî Araştırma Enstitüsü ile işbirliği protokolü imzalayarak Menderes Tahtalı Havzası’nda arıcılık faaliyetlere yönelik flora oluşturmak ve bölgenin ekosistemine uygun bir arıcılık modeli ortaya koymak üzere kapsamlı bir çalışma başlattığı kaydedildi.
Şamil Tuncay Beştoy bu çalışmanın değerine değinerek “Tahtalı Havzası’nda bir model çalışması yapıyoruz. Birinci yıl müşahede, ikinci yıl uygulama, üçüncü yıl ise model oluşturma basamağı olacak. İklim krizi, mevcut kentleşme ve biyolojik çeşitlilik kaybı şartlarına bağlı olarak nasıl bir arıcılık modeli oluşturabiliriz, bunu araştıracağız. O bölgeyi ve kovanları laboratuvar üzere kullanarak geçimlik arı ve arıcılık eserleri üretilebilecek bir model çıkartmak istiyoruz” açıklamasında bulundu.
“TAŞIMACI ARICILIK BU ŞARTLARDA RİSKLİ HALE GELDİ”
Beştoy, kelamlarına şöyle devam etti:
* Şu anki hükümran arıcılık sistemi taşımacı endüstriyel arıcılık sistemine dayanıyor. Türkiye’deki kovanların üçte ikisi her sene uzun uzaklıklar kat ederek değişik coğrafyalara gidiyor. İklim krizi ve öngörülemezlik arıcıyı bu taşıma mühleti içinde çaresiz bırakıyor. Örneğin daha evvel şartlarını bildiği bölge bu sene ya yağmur alıyor ya almıyor. Taşımacı arıcılık bu şartlarda gitgide riskli hale geldi. İklim krizine adapte olacak bir sistem önermek açısından mahallî bölgesel nakliyeciliği içeren, mahallî rotalar üzerinde çalışan, arının doğasıyla uyumlu bir sistem önerebilirsek arıcılığı sürdürülebilir kılabiliriz.
“72 DEKAR KISIM ‘BAL ORMANI’NA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 yılında Tahtalı Barajı etrafında yaşayan üreticilere gelir kaynağı yaratmak için İZSU ağaçlandırma alanı içindeki 72 dekar kısmı “bal ormanı”na dönüştürdüğü tabir edildi. Ormana arıların bal randımanını yükselten akasya, defne, dağ çileği, kekik, iğde ağacı, arı otu, böğürtlen, çam, keçiboynuzu, fıstık çamı, mimoza, ılgın ve lavanta olmak üzere 53 bin bitki dikildiği bildirildi.
“13 BİN 454 ADET KOVAN HİBE EDİLDİ”
Büyükşehir’in, arıcılığı desteklemek için bugüne dek 13 bin 454 adet kovan hibe ettiği belirtildi. Bilhassa de bayan girişimciliğinin desteklenmesinin hedeflendiği proje ile bin 260 bayan üretici bal üretimine katıldığı, üreticilere 11 kalemden oluşan (kıyafet, şerbetlik, el demiri, körük, fırça) üretim seti ikram edildiği aktarıldı. Üreticilere hibe edilen arı, kovan, petek üzere proje gereksinimlerinin tamamının bal üreticilerinden oluşan İzmir Arı Yetiştiricileri Birliği’nden sağlandığı söz edildi. Kemalpaşa’da ise “Bal Paketleme ve Sürece Tesisi” kurulduğu söylendi.
Sözcü
