ÂLÂ Parti TBMM Küme Lideri İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır’ın Hani ilçesinde AKP ilçe binasına yapılan saldırıyı, İzmir HDP vilayet binasına yapılan saldırıyı ve işlenen cinayeti şiddetle kınadıklarını belirterek, bunun siyasetin ve Türkiye’nin üzerinde bir gölge oluşturmayacağına inandıklarını söyledi.
Pandemi konusunda dünya genelinde muhakkak bir etaba gelindiğine işaret eden Tatlıoğlu, direkt takviye konusunda Türkiye’nin çok geride kaldığını, genel olarak kredi üzerinden finansal takviye sağlandığını hatırlatarak, bunun dayanaktan çok büyük bir sorun olduğuna dikkat çekti.
“HER DÖRT BİREYDEN BİRİ AÇLIK HUDUDUNUN ALTINDA”
Tatlıoğlu, Afyonkarahisar’da bir seyahat acentesi sahibinin nefes kredisinin nefeslerini kestiğini belirttiğini ve iktisatta bilhassa KOBİ’lerde büyük sorunun yeni fark edildiği ve yeni hissedildiğinin toplum tarafından aktarıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
* Son yayınlanan TÜİK sayılarına baktığımızda Türkiye’de fakirliğin yaygınlaştığını ve derinleştiğini görüyoruz.
* 2018 yılında 16 milyon olan sayı, 7,5 milyon artmış. Türkiye 7,5 milyon insanını daha açlık sonunun altına çekmiş. Her dört şahıstan birisi açlık sonunun altında.
* Ortalama fiyat taban fiyat olmuş durumda. Her minimum fiyatlı aile 535 ek gelir dayanağına muhtaç, fitreye muhtaç. Bu Türkiye’nin daha evvel yaşadığı tablolardan daha berbat bir tablo.
* Geliri azalan ve azalan gelirin dağılımın çok makus olduğu bir Türkiye içerisindeyiz. Pandemi sürecinde Türkiye’yi yönetenler insanına direkt takviye vermeyi becerememiştir.
* Bütün verilen direkt takviye yalnızca Türk Telekom ile Lübnanlı Hariri ailesinin Türkiye’ye bıraktığı 4,5 milyar dolar etmemektedir. Yaklaşık 43 milyar liralık bir yük bırakıp gitmişlerdir. Bu Türkiye’nin pandemi sürecinde direkt dayanaklarından daha fazladır.
“HER ULUSA SESLENİŞİN AKABİNDE TÜRK LİRASI KIYMET KAYBETMEKTE”
* Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyoruz, iktisat grubumuzun çalışması ile enteresan bir sonuç ortaya çıktı.
* Sayın Erdoğan’ın her ulusa seslenişinin akabinde Türk lirası 25 kuruş kıymet kaybetmekte, bu da yalnızca dış borçlar açısından Türkiye’ye 112 milyar liralık bir maliyet yüklemektedir. Bunu dikkate alarak medya programlarını yapmasını talep ediyoruz.
* En son programı da tekrar Türk Lirasının yüzde 5 değersizleşmesine neden olmuştur. Ne yazık ki partili cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’deki sorunları derinleştirmiş ve yaygınlaştırmıştır. Temmuz 2018’den bu tarafa baktığımızda parası en fazla paha kaybına uğrayan ülke yüzde 52 ile Türkiye’dir.
* Bizden sonraki ülke Brezilya’dır ve paha kaybı yüzde 25’tir. Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin uygulamaya geçişinden bu yana Türkiye dünya ile negatif ayrışma içerisindedir ve ortasındaki arayı açmakta ve zayıflatmaktadır.
* Bunun örneği, Türk tarihinde birinci kez yabancı yatırımlar negatiftir. Bugün Sayın Erdoğan’ın ve takımlarının ve Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin bu ülkenin Adaletle zenginlik ortasındaki en büyük pürüzü teşkil ettiğini söylemek yanlışsız olacaktır.
Sözcü
