Son günlerde siyasetteki gelişmeler ışığında AKP ve GÜZEL Parti’nin birlikte hareket edebileceği belirtilirken, AKP Başkanvekili Numan Kurtulmuş da dün Reuters’a yaptığı açıklamada, ÂLÂ Parti ile bir temaslarının bulunmadığını söylemişti.

YETERLİ Parti’nin MHP genel başkanlık seçimi nedeniyle değil 16 Nisan anayasa referandurumu ile ortaya çıktığını vurgulayan Poyraz, “İYİ Parti Türkiye’nin parlamenter sistem geleneğini önemseyen siyaset algısıyla ortaya çıktı. Partiyi kuran takımlar ve yönetenler siyaseti meslek haline getirmiş takımlar değil. Esasen bir mesleği olup siyaseti sorumluluk hissiyle yapan takımlar. Uygun Parti’nin öncelikli gayesi Türkiye’yi iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme kavuşturmak; parlamentoyu güçlü ve bağımsız hale getirmek, bir tezahürü olarak yasama, yürütme ve yargı erkleri ortasında denetimli, birbirini denetleyebilen, bunları aşmayan bir eşgüdüm içindeki kuvvetler ayrılığını tam olarak uygulayabilmek” dedi ve şöyle devam etti:

“Bu noktada şayet AK Parti, bunu desteklediğini söylerse bir bağlantı kurulabilir ancak şu andaki hükümet sistemi ve AK Parti’nin yürüttüğü siyaset Âlâ Parti’nin hayal ettiği siyasetle taban tabana zıt.”

DÜZGÜN Parti’de birkaç haftadır devam eden tartışmalar sonrası yaşanan istifanın devamını beklemediğini, istifanın ayıplanacak bir şey olmadığını lakin istifada kullanılan münasebetlerin ayıp olduğunun altını çizen Poyraz, “Bu süreçlerin Güzel Parti’ye hiçbir tesiri yok. Yalnızca üzgün ve kırgınız; sonuçta partimizin kuruluşunda vazife almış arkadaşlar ayrılıyorlar. Parti içinde ortaya çıkan muhalefetin her türlüsüne tahammüllüyüz lakin muhalefet yapmakla ihanet başka kavramlar” dedi.

ÂLÂ Parti’den istifa eden Ümit Özdağ’ın 81 vilayet liderinin başvurusu üzerine disipline sevk edildiğini kaydeden Poyraz, “Bu süreçte milletvekillerinden de bir kopuş şu anda öngördüğümüz bir şey değil” dedi.

Özdağ partisiyle ilgili yaptığı açıklamalar sonrası Güzel Parti’den ihraç edilmiş, ardınan Adana Milletvekili İsmail Koncuk da partiden istifa etmişti.

Poyraz, seçimde Millet İttifakı ile birlikte hareket ettikleri CHP ile bağlantılarının tam bir işbirliği olduğunu kaydederek, “İnanmadıkları, köklerinde olmayan geleneklere adapte olmaları AK Parti ve MHP’nin ittifak tarifi. Bizim ittifak tarifi ise işbirliği üzerine heyeti. Ortak doğrularımız olduğu vakit ortak hareket hareket ediyoruz. CHP ile bu noktada buluşabiliyoruz, öteki partilerle de buluşabiliyoruz. Bunu işbirliği olarak isimlendirilmesini gerçek buluyorum” dedi ve şöyle devam etti:

“İYİ Parti her türlü görüş, teklif ve istişareyi yapabilecek bir parti. Herkesle yapabiliriz. Kamuoyunun anladığı manada ittifaklar lakin seçim periyotlarında olur. CHP ile ittifak, seçim periyodunda evvel ve seçim periyodunda uygulanan bir modeldi. Seçim dışındaki ilgimizin ismi tam olarak işbirliği. DEVA ve Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve SP de işbirliği ve bağlantı içinde olduğumuz partiler. Görüş alışverişinde bulunuyoruz. Parlamenter sistemde mutlak bir işbirliğindeyiz, daima bir arada.”

Poyraz, HDP ile Yeterli Parti’yi birlikte anmanın yalnızca Kürt seçmen üzerinde Düzgün Parti’yi antipatik hale getirmek, ortaya koyduğu unsurlar açısından HDP seçmeni nezdinde köşeye sıkıştırmak, HDP’ye oy veren seçmenle Uygun Parti ortasında oluşabilecek bir köprüyü yok etmeye dönük şuurlu bir politaka olduğunu söyledi.

HDP’nin siyasal tabanda aldıkları kararlar, uyguladıkları siyasetlerle Türkiye’nin üniter yapısını ortaya koymadan, terör örgütüyle olan organik bağını dikkate alındığında Güzel Parti ile hiçbir vakit ve yerde bir ortaya gelemeyeceğini belirten Poyraz, “HDP’nin kamuoyu ve siyaset vicdanında HDP’nin duruşu ve biçimi tastik edilmedikçe, itimat oluşmadığı sürece HDP ile bir ortaya gelmemiz kelam konusu değil. HDP muhakkak alanlarda bizimle tıpkı düşünüyor olabilir fakat bu durum onlarla işbirliği yapmamızı gerektirmiyor” dedi.

Poyraz, DÜZGÜN Parti’nin Kürtlerin dayanağını alabileceğine inandığını da kaydetti.

GÜZEL PARTİ’NİN OYLARI ARTIŞTA

Poyraz, mevcut anketlere nazaran DÜZGÜN Parti’nin oy oranının yüzde 14-15 bandında olduğunu belirterek, artışın ağır ağır ve istikrarlı formda olduğunu belirtti.

Destekteki artışın kimi etrafları rahatsız ettiğini ve son devirdeki Âlâ Parti’ye dönük gerçeğe muhalif beyanların “operasyonel” tutumun sonucu olduğunu kaydederek, “Cumhur İttifakı’nın yüzde 50+1’i geçeceğine yönelik yaklaşımını fazla iyimser buluyorum. Biz alandayız; yüzde 30+1’i bile bulamayacaklarını esnafın yanına gittiklerinde görecekler” dedi.

Son devirde Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın bakanlıktan, Yüksek İstişare Heyeti üyesi Bülent Arınç’ın üyelikten istifası ve eski Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan’ın disipline sevki üzere gelişmeleri kıymetlendiren Poyraz, daha evvel yapılan açıklamalara yönelik tekzip gelmezken ve iktidar bunları sahiplenirken artık yapılan açıklamalar sonrası Arınç’ın istifasının kabul edildiğini belirtti.

Poyraz, “MHP ile ilgili AK Parti bence fazla kendini role kaptırdı. MHP’nin pranga ve boyunduruğunda hareket eden bir mecburiyet haline geldi. Bunu ideolojik olmaktan fazla cumhurbaşkanlığı sisteminin yüzde 50+1 travmasının sonucu olduğunu düşünüyorum” dedi.

Sözcü