Bursa’da Atılım Desen Apre Boya Dokumacılık işletmesinde çalışırken anayasal haklarını kullanarak TÜRK-İŞ’e bağlı TEKSİF Sendikası’na üye olan 25 emekçinin işten atılması protesto edildi. Kestel’de faaliyet gösteren işletme önünde yapılan harekette çalışanlar, meşale yakarak, “Atılan emekçiler geri alınsın”, “Atılım emekçisi köle değildir”, “Birleşen personeller yenilmezler” formunda sloganlar attı.

“DÜŞÜK FİYAT VE RUHSAL BASKIYA KARŞI SENDİKAYA ÜYE OLDULAR”

TEKSİF Bursa Şube Lideri Nihat Şeker, yaşanan durumu şu sözlerle anlattı:

* Sendikamız işletmede teşkilatlanma çalışmalarını hızlandırarak toplu mukavele imzalamak için gerekli olan çoğunluğu kısa müddette sağlayıp Çalışma Bakanlığı’na 26 Nisan’da yetki müracaatında bulundu. Bu süreçte patron ve patron vekilleri, sokağa çıkma yasağı nedeniyle çalışma müsaade evrakı çıkaracaklarını söyleyerek personellerin e-Devlet şifrelerini toplamıştır. Bir mühlet sonra patronun asıl hedefinin öbür olduğu ortaya çıkmıştır. Toplanan e-Devlet şifreleri temelinde, hangi emekçilerin sendikamıza üye olup olmadığının tespit edilmesi için kullanılmıştır.

“İŞÇİLERE SENDİKADAN İSTİFA ETMELERİ İSTİKAMETİNDE BASKI YAPILDI”

Çalışanlara, sendikadan istifa etmeleri istikametinde baskı yapıldığını öne süren Şeker şu tabirleri kullandı

* Patron, öncü bayan üyelerimizden Serap Yumuşak’a 7 Mayıs’ta işbaşı yaptırılmamıştır. Tıpkı vardiyada çalışacak olan üyelerimiz evvel işyerine girmiş daha sonra da arkadaşlarının işbaşı yaptırılmadığını görünce dışarı çıkıp ona sahip çıkmıştır. Fabrika sahibi ise çalışanların yanına gelerek ‘Kapatın kapıları, hepsini dışarı atın. İçeri almıyorum’ biçiminde tehditvari konuşmalar yapmıştır.

* Esasen sendikalı oldukları için içeride çeşitli baskılara maruz kalan emekçi arkadaşlarımız, patronun bu türlü bir cümle kurması karşısında rencide olmuş, salgına karşın bu şartlarda vefatına çalışmalarının karşılığında bu tavır onurlarını zedelemiş ve içeri girmekten imtina etmişlerdir. Daha sonra 23 arkadaşımız daha ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadıkları gerekçesiyle işten çıkarılmıştır.

“MÜCADELEMİZ 45 BİN İŞÇİ ADINADIR”

TEKSİF Sendikası’nın Çalışma Bakanlığı’na yaptığı yetki tespiti müracaatının 20 Mayıs’ta sonuçlandığını da hatırlatan Şeker, kelamlarını şöyle tamamladı:

* Bakanlık, işletmede TEKSİF Sendikası’nın çoğunluk sağladığını tespit ederek toplu kontrat yetkisine sahip olduğunu taraflara bildirmiştir. Atılım Dokuma patronu, personellerin anayasal haklarını kullanmalarına hürmet göstermelidir. TEKSİF Sendikası ile bir an evvel toplu mukavele masasına oturmalıdır. Aksi takdirde kısıtlamaların kalktığı günden itibaren bu fabrikanın önüne yüzlerce binlerce insanı yığmaktan çekinmeyiz.

* Atılım Tekstil’de önceliklerimiz işten atılan 25 çalışanın işe geri alınması ve toplu kontrat imzalanmasıdır. Fakat bu uğraş yalnızca Atılım Dokuma emekçisinin çabası değildir. Bu organize endüstride çalışan 45 bin dokuma işçisinin 2825 TL’ye gece gündüz çalıştırılıp terbiye edilmesine son verme çabasıdır, patron ve patron vekillerinin ruhsal şiddetine ve baskılarına son verme uğraşıdır.

Sözcü