İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, eşi ve oğlunun korona virüs testleri olumlu çıktı. Aşılı oldukları için süreci hafif geçirdiklerini anlatan Tükek, “Basit bir nezle zannettim lakin test müspet sonuçlandı.” dedi.
Corona virüsle gayrette kıymetli noktalardan biri olan İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi’nin Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’in Covid-19 testi olumlu çıktı. Eşi ve oğlunun da testi olumlu çıkan Tükek, hastalığın üzerlerinde oluşturduğu etkiyi anlattı.
Tükek, kendisinin ve eşinin 4, oğlunun ise 2 doz aşı yaptırdığını anlatırken aşılı olmaları hasebiyle hastalığı yalnızca bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu formunda geçirdiklerini söyledi. Tükek, aşının hastalığı hafif atlatma da kıymetine dikkat çekerken, aşının kıymetinin hastalık sürecinde bir sefer daha ortaya çıktığını belirtti.
“BASİT BİR NEZLE SANDIM, OLUMLU ÇIKTIM”
Corona virüse yakalanan İstanbul Üniversitesi-İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “İlk kez bir hafta kadar evvel semptom yaşadım. Burun akıntısı, hapşırma üzere kolay bir nezle zannettim lakin daha sonra koku alma duyusunun da kaybolduğunu görünce test yapma muhtaçlığı hissettim.
İddia ettiğim üzere konutta yapmış olduğum süratli test olumlu sonuçlandı. Daha sonra PCR testinde de bunu doğrulamış olduk. 4 aşımız var, 2 Sinovac, 2 bioNTech olduğu için kendimize güvendik sahiden hastalığı çok önemli geçirmeyeceğimizi varsayım ediyorduk. O sıralarda eşimde de tıpkı semptomlar kelam konusuydu.
Halsizlik, hafif ateş, burun akıntısı, hapşırma üzere semptomlar bunlar olağan kurallarda nezle olarak kabul edilebilecek semptom olmasına karşın Covid salgını sırasında tabi Covidi de düşünmek gerekiyor.
Sonuç olarak eşimin de Covid olduğunu yaptığımız test sonucunda anlamış olduk. Birkaç gün sonra oğlumuzda da birebir semptomlar ortaya çıktı. Münasebetiyle mesken içi bulaşla karşı karşıya kaldığımızı gözlemledik. Biz mesleğimiz gereği aslında iyi korunan, yakın temastan kaçınan, maske takan insanlarız. Hasebiyle dışarıda hastalığı almamız çok kolay olmadı şimdiye kadar 2 seneye yakın süreçte bu hastalıktan kendimizi korumuştuk” dedi.
“AŞILIYDIK, KAYGIYA KAPILMADIK”
Aşılı olmaları münasebetiyle süreci rahat geçirdiklerini anlatan Prof. Dr. Tufan Tükek, “Eşim de 4 aşılıydı münasebetiyle rastgele bir kaygıya kapılmadık açık söylemek gerekirse; semptomların da gün geçtikçe ağırlaşmadığını, ateşin, eklem, beden ağrılarının olmadığını yalnızca bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu formunda hastalığın devam ettiğini gözlemledik. Bu bizi biraz rahatlattı.
Oğlumuz da 2 bioNTech aşısına sahipti, hastalığı daha hafif geçireceğini kestirim ediyorduk ve o formda şu an seyrediyor. Bizim birinci haftamız rastgele bir kötüleşme olmadı, hastalık üst teneffüs yolu enfeksiyonu üzere seyredip ortadan kalkacak üzere gözüküyor, Tabi PCR’ın negatifleşmesi ekseriyetle 10-14 günü alıyor. Şu anda o süreyi bekliyoruz.
Corona virüs pandemisi sırasında esasen söylemek istediğimiz tablo tam da buydu, ne demek istiyorduk; bir kişinin bedeninde şayet yeteri kadar antikor düzeyi bedeninde bulunursa ve virüse karşı bunu muhafaza sistemleri olarak kullanırsa o virüs, o bireyde bizim korktuğumuz zatürre dediğimiz ağır hastalık tablosunu oluşturamıyor. Bu sonuç olarak da o kişinin hastaneye yatışı ve mevte kadar giden süreçleri tesir altına alıyor. Bizim esasen aşılamadaki başarımızın ya da aşılamayla elde edeceğimiz muvaffakiyetin değerli bir kısmını bu oluşturuyor” formunda konuştu.
“BAZI İNSANLARDA AŞI OLSA DA ANTİKOR OLUŞMAYABİLİR”
Aşı yapılan kimi bireylerde antikor oluşmayabileceğini anlatan Prof. Dr. Tükek, kelamlarını şöyle sürdürdü, “Aşı yapıldıktan sonra bir kısım insanlarda antikor meydana gelmeyebilir yahut immünize olmayabilir. Hasebiyle bunlar da aşılama yapılmış sayılmaz. Lakin şimdi şu anda onu test etmediğimiz için maalesef her aşılıyı immünize olmuş üzere kabul ediyoruz.
Meğer bunların bir kısmı öbür aşılarda olduğu üzere aslında aşı yapıldığı halde immünize olmayan beşerler. Lakin sahiden antikor seviyeleri yükselmiş immünizasyonu sağlamış, kâfi aşıyı uygun süreçte yaptırmış şahıslarda bu hastalığın büsbütün bir üst teneffüs yolu enfeksiyonu biçiminde seyredeceğini ve çok kısa bir müddet içinde bireylerin ayağa kalkacağını, iş ortamına atılacağını, negatifleşme müddetinin de daha az olacağını ve bulaşıcılık oranının daha az ihtimalle olacağını söyleyebiliriz” (İHA)
Sözcü
