Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, dün İstanbul’da pandemi toplantısı gerçekleştirdiklerini resmi twitter hesabından duyurmuştu. İstanbul’un atanmış bürokratlarının tamamının katıldığı toplantıya İBB Lideri Ekrem İmamoğlu davet edilmedi.

“HALKIMIZ BUNU GÖRÜR”

Konula ilgili Yenikapı Avrasya Şov ve Sanat Merkezi’ndeki makam odasında açıklama yapan İmamoğlu toplantıdan haberinin olmadığını lisana getirerek “Türkiye’de, neredeyse iki pandemi olayından birisi İstanbul’da. Böylesi kritik bir kentte yaşıyoruz. Birtakım sıkıntılar vardır, ulusal problemlerdir. Zelzele, ulusal sorundur; ortak akılla, ortak masada tahlil bulunur. Pandemi, ulusal sorunun ötesinde, ulusal bir seferberliktir. O kadar kıymetli bir sorundur ve seferberliktir ki, herkes elinde, avucunda ne varsa ortaya koymakla yükümlüdür. Dün yapılan şeyi, minimum tarifle, büyük bir nezaketsizlik olarak kabul ediyorum. Çok yakışmayan bir paylaşım olmuş. İstanbul’da siz, pandemi için bir toplantı yapacaksınız -adı ne olursa olsun- ve bu kadar değerli bir evrede, değerli kararların, değerli dataların paylaşıldığı bir toplantı yapacaksınız, işin tam da göbeğinde olan bir kurumu, davet etmeyeceksiniz. Halkımız bunu görür, hesabını da sorar” diye konuştu.

“BİZDEN 8 MİLYON İSTANBULKARTLI’NIN BİLGİSİNİ İSTEDİ”

Sıhhat Bakanlığı ile bir protokol imzalandıklarını  kaydeden İmamoğlu “Dün farklı bir şey yaşandı. Kabul etmeme karşın; süreç işlesin diye, arkadaşlarımla Sıhhat Bakanlığı ortasında bir protokol imzalandı. İstanbul’da, 8 milyon İstanbulkart sahibinin bilgilerini istediler. ‘Biz, otobüse binenleri tespit edelim ve onlara, hangi hastalar var ise otobüse binen, ceza keselim’ dediler. Biz de dedik ki, ‘Kardeşim, bu iş bu türlü olmaz. Siz, bize pandemi olaylarını verin, biz, onların kartlarını iptal edelim ve otobüse, hangi sisteme girerlerse, binerlerse anında tespit edelim ve size bildirelim.’

“PERDE ARDI BİR SÜREÇ İŞLETİLDİ”

Yani emeliniz ceza yazmak mı, yoksa gayeniz insanlara covidin bulaşmasını engellemek mi? Israrla bunu uğraşını verdi arkadaşlarım. ‘Yazılı bildirin’ dedim. Yazılı da bildirdik; ‘Yanlış yapıyorsunuz.’ Neymiş tek kaygıları: Hasta olan insanların bilgilerini, İBB’ye vermemek. Tıpkı bahis Ankara’da var, birebir husus İzmir’de var. Utanç duyulacak bir şey. Biz diyoruz ki; ‘İnsanlara bulaşmasın bu hastalık. Şayet o hasta, her şeye karşın gidip o araca biniyorsa, biz, onun orada önünü keselim ve anında da ihbarını edelim. Bırakın ceza kesmeyi, işi bu türlü çözelim, iptal edelim hakkını. Bunu da duyuralım. Ben, karşı çıkmama karşın, imzaya onay verdim; yalnızca sistem yürüsün diye. Hani iş birliği bozulmasın diye. Perde gerisi bir süreç işletildi. Birebir günün akşamı, siz, bizi davet etmiyorsunuz. Büyük nezaketsizlik” tabirlerini kullandı.

“ANİ GELİŞEN TOPLANTILAR KAVRAMININ DIŞINDA MIYIZ?”

İmamoğlu Sıhhat Bakanı ile üç kere görüştüğünü hatırlatarak şunları söyledi:

“Üçünde de ‘İstanbul’la ilgili bir isteğiniz var mı, bizimle irtibatta olun’ dedim. Hadiselerle ilgili süreçlerde şeffaf olması gerektiğinin daha gerçek olduğunu, fikirlerimi telefonda ilettim. Ben bunları iletirken, çıkıp da millete deklare etmedim. Sebebi ne olabilir? Düşünüyorum; bulamıyorum. Neymiş efendim; ‘ani gelişti.’ Yani biz, tırnak içinde ani gelişen toplantılar kavramının dışında mıyız? İstanbul’da ani bir hadise olduğunda, İBB Lideri olarak birinci ulaşılması gereken kişi, benim. Aciliyet karşısında, hangi durumda olursak olalım, koşar gideriz. ‘Ne yapabiliriz’ diye bakarız. Ne demek istiyorsunuz siz, ani gelişti diye? 50kişi toplanacak; İBB Lideri masada yok.”

“BU İŞTE KÜSMEK OLMAZ”

Sıhhat Bakanı ve Vali ile bu bahiste resmi bir görüşme yapıp yapılmadığının sorulması üzerine İmamoğlu “Yok. Bu işte küsmek olmaz. Ben, İBB Lideriyim. Başıma takılan bir şey oldu mu; ararım, yazımı müellifim. Hiç küsmek olur mu? Milletimizin canıyla ilgili gayret veriyoruz. Bu işte küsmek olmaz. Birileri baştan küsmüşler. Sebebi ne; bilmiyorum. Toplantıyı düzenlerken küsmüşler. Tedirginler. Ya bu millet, bu tedirginlikten kurtulmak zorunda. Vali huzursuz, Bakan tedirgin… Açık ve net… Sebebi ne? Gidin, onlara sorun; bilmiyorum ben. Benim küsmek diye bir limitim yok. Bu ulusal sorunlarda kim nereye çağırırsa, koşar giderim. Hangi bakan, hangi yetkili, genel müdür; mevkiine de bakmam. O gelsin, ben geleyim. Buna da bakmam. Nezaket kısmına da bakmam; koşar giderim. Bahis İstanbullu, İstanbullunun canı” dedi.

Sözcü