“Sürdürülebilirlik Akademisi” tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen “Sürdürülebilir İş Ödülleri”ni kazanan projeler, düzenlenen bir merasimle açıklandı. Bu yıl pandemi kuralları nedeniyle “çevrimiçi” gerçekleşen merasimde, 14 kategoride finale kalan projeler ortasından, “Sürdürülebilirliğin Oscarları”nı kazanan kurum ve projeler ilan edildi.

İBB’nin pandemi sürecinde, toplumsal dayanışmayı artırmak emeliyle başlattığı “Askıda Fatura” uygulaması, “Sosyal Tesir – Covid-19 Çalışmaları Belediyeler” kategorisi kısmında birincilik mükafatını kazandı. Mükafatı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ismine Lider İmamoğlu aldı. İmamoğlu, sanal ödül merasiminde bir de konuşma yaptı.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, 21’NCİ YÜZYILIN EN DEĞERLİ STRATEJİLERİNDEN BİRİ”

Sürdürülebilirlik kavramının, 21’nci yüzyılın en değerli stratejilerinden biri olduğuna dikkat çeken İmamoğlu şöyle konuştu:

* Bu manada motivasyon yaratmayla ilgili sürdürülen bu yarışa bizim de katılmamız ve burada ödül almamız, büyük bir onur. Bütün fikri oluşturan, olgunlaştıran ve bu süreci, teknik alt yapısıyla hazırlayan, takip eden bütün arkadaşlarım ismine alıyorum. Bilhassa, sürdürülebilirlik kavramını duyunca da sizlerle bir ortada olmak istedim. Bütün heyet üyelerine, katkı sunan bütün akademisyenlere teşekkür ediyorum.

* Her şeyi sorgulamaya başladık. Hiçbir şeyin daha öncesi üzere olmayacağını düşünüyorum. Umarım bu süreç içerisinde elde ettiğimiz hassaslıklar, hayatımızın bundan sonraki sürecine ve gelecek jenerasyonlara yansır. Zira pandemi sürecinin, yaşadığımız tecrübelerle benim aklıma birinci getirdiği şey; insanı yaşatmak, elbette doğayı kalıcı kılabilmek.

Foto: SÖZCÜ

“İBB OLARAK 1 MİLYON 300 BİN AİLEYE DOKUNDUK”

21’nci yüzyılın bir kent yüzyılı olacağını kaydeden İmamoğlu, “Sürdürülebilir bir kent ömrü konusunda da aklıma gelen bir ekip başlıklar var. Bunları hiçbir vakit unutmamak ve insan hayatına, insan ömür kalitesine olumlu manada dokunan işleri yapmak gerekir. Bu manada bütün lokal idarelerin çok inovatif davranmaları kaidedir diye düşünüyorum” tabirlerini kullandı.

Covid-19’un büyük oranda İstanbul’da tesirini gösterdiğini vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi:

* Ne yazık ki birçok insanımızı kaybettik, hepsine rahmet diliyorum. Kayıplarımızın dışında bir yandan da ikinci bir tesir; yoksulluk etkisiydi. Yoksulluğa karşı çaba, aslında tam da toplumsal sürdürülebilirliğin kıymetli bir başlığı oldu bizim için. Biz, belediye olarak neredeyse 1 milyon 300 bin aileye dokunduk farklı teşebbüslerimizle, farklı takviye modellerimizle.

* Bu 1 milyon 300 bin hane, büyük bir sayı. Bu manada, bilhassa toplum vicdanını harekete geçirmek ve bu akşam bahsetmek istemediğim zahmetler ve zorlukları aşmakla ilgili yaratıcı tarafımızı devreye sokmak ismine, arkadaşlarımla, bir nevi bir AR-GE üzere çalışmalar başlatmıştık o devirde.

* Bu askıda fatura olayı önümüze geldi. Harikulade bir fikirdi. Üzerine çok önemli çalıştık. Evvel bunun alt yapısı oluşturuldu. Teknolojik olarak oluşturulan alt yapıyla birlikte iki evresi vardı bunun. Birincisi; buraya faturaların yüklenmesi gerekiyordu. Toplum, bize güveniyor. Bu inancı, kesinlikle sarsmamız lazımdı. Vatandaşlarımızın bize müracaat taleplerini almıştık.

* Burada katiyen bir toplumsal incelemeyle süreci yönettik. Toplumsal incelemeden geçen faturaları, sisteme yükledik. Sisteme yüklediğimiz faturaları da beşerler, çok çarçabuk, internet üzerinden giriş yaparak ödeyebilecekleri bir sistemi kazandırmış olduk.

Foto: SÖZCÜ

“DÜNYA ÇAPINDA BİR İŞ BAŞARDIK”

“Bana nazaran dünya çapında bir iş başardık” diyen İmamoğlu açıklamalarının devamında şu tabirleri kullandı:

* Maneviyatı, uygulanabilirliği, sürdürülebilirliği üst düzey bir modeldi bu. Veren elin, alan eli görmediği ve hiçbir formda vicdanları sızlatmayan; hiçbir çıkarcılığın olmadığı ve tümüyle topluma ilişkin bir kurumun, yani belediyenin aracılık ettiği bir sistemle, gereksinimi olan ailelerin faturaları ödendi. Tam 185 bin fatura ve 25 milyon üzerinde bir parayla bu gerçekleşti. İstediğimiz vakit öbür bir modeli ele alabileceğimiz bir esnekliğe sahipti. Bu bakımdan, tüm tarafıyla sürdürülebilirlik kavramına uygundu. Toplumsal sürdürülebilirlik açısından da bildirisi çok kuvvetliydi.

Uygulamanın yurt dışında da büyük ilgi gördüğünü vurgulayan İmamoğlu, “Ülke dışından 7-8 ülkenin basınıyla bu bahis bize soruldu ve röportajlar alındı. Farklı belediyelerden, Türkiye’den ve yurt dışından talepler geldi. Sistemi kendileriyle çarçabuk paylaştık. Covid sürecinde, insanların yaşadığı bu dram ve yoksulluk üzerine bence fevkalâde bir tecrübe ve başarıydı. Umarım, ‘Askıda Fatura’ya muhtaçlık duymayan bir periyoda erişiriz” diye konuştu.

Sözcü